Nilüfer Belediyesi Bursa’da bir başka ilki hayata geçiriyor. Uluslararası Kuzgun Acar Taş ve Beton Heykel Sempozyumu, 8 Haziran – 7 Temmuz tarihleri arasında Ataevler Basın Kültür Sarayı karşısında kurulacak olan açık hava atölyesinde düzenleniyor.

Bursa’da bir ilk olan bu sempozyumun on sanatçı ile başlayıp gelenekselleştirilmek üzere ele alınması planlanıyor. Bursa’dan Okan Sabuncular, Mersin’den Yrd.Doç. Nesrin Karacan, Ankara Hacettepe Üniversitesi’nden Ayhan Yılmaz ve Ankara’dan Gönül Demirhan sempozyumun Türk katılımcıları. Ayrıca alanının öncü isimlerinden Nicolae Fleisisg Fransa’dan, Gelas Kessidis Yunanistan’dan, Goran Cpajak Sırbistan’dan, Gheorghe Zarnescu ile Maxim Dumitras Romanya’dan ve Alfi Bianchi Vivern de Brezilya’dan sempozyuma katılan diğer sanatçılar.

Sanatçıların önceden belirleyerek etkinliğin düzenleme kuruluna ilettikleri projeleri, ikisi betondan, diğer sekizi ise mermerden oluşan on anıt heykel, çalışacakları sempozyum sonunda kente kazandırılmış olacak.

Nilüfer Belediyesi, Uluslararası Kuzgun Acar Taş ve Beton Heykel Sempozyumuna ev sahipliği yapmakla, kentin sanat koleksiyonunu da oluşturmanın yolunu açıyor.

Sempozyumun Bursa için ilk olmasının yanında ,“Beton Heykel” kavramını ilk defa ele alan Bursa Beton gibi, destek veren diğer tüm kuruluşlar Bursa’da ilk defa gündeme gelen çağdaş sanat ürünlerine hep birlikte imza atmaya hazırlanıyor.

Sempozyumla ilgili bilgi veren proje danışmanı Nesrin Karacan; “Osmanlı’nın mirasçısı olan Bursa kenti, sayısız ve eşsiz sanat eserine ve anıtsal yapıya sahip olmak yanında, “geçmiş”ini tüketmiş ve bir kent dokusunun vazgeçilmezi olan, alan heykelinden çok fazla payını alamamıştır. Oysa dünya ölçeklerinde geçmişten bugüne kadar çağdaş bir kent dokusunun değişmeyen biçimi olan heykel sanatı, Avrupalı çağdaşlarına koşut örnek üretmemiştir. Bursa, şehirleşme, kalkınma ve büyüme hızıyla orantılı olarak plastik sanatlar adına Osmanlı mirasını ve örneğini çağdaş boyuta taşıyamamıştır.” diye konuşuyor. Bursa kentinin Uluslararası Kuzgun Acar Taş ve Beton Heykel Sempozyumu ile sanatın pek çok alanında gösterdiği etkinliğini heykel sanatına da taşıyacağına dikkat çeken Karacan, “Kent, tüm şehir ölçeğinde olmasa da, heykel sempozyumunun gelenekselleşmesi ile her yıl on heykeli kamu alanlarına taşıyacak olan Nilüfer Belediyesi aracılığıyla, çağdaş ölçekleri yakalama yoluna da girmiş olacaktır” dedi.

Bu sempozyum aracılığı ile kentin adı yalnız tarihsel misyonuyla değil, güncel sanatıyla da uluslararası ortama taşınacağını vurgulayan Karacan, tarihin geçmişe dönük yüzü ve geleceğe uzanacak olan “güncel”i, sempozyum alanında çalışacak yerli ve yabancı katılımcı sanatçılar gibi, bir araya geleceğine işaret ediyor.

Sempozyumun yüklendiği misyonları daha da kuvvetlendiren en önemli unsurun Kuzgun Acar adını taşıması olduğunu da sözlerine ekleyen sanatçı, “Kuzgun Acar’ın Bursa ile bağı, sempozyumla oluşturulmuştur. Osmanlı döneminde tasvir yasağı ile üretimi sınırlanmış olan heykel sanatı Cumhuriyet’le birlikte öne çıkmıştır. Kuzgun Acar, bu sanatın Türkiye’deki en önemli öncülerinden biri olarak, Türkiye’yi uluslararası platformlarda en önemli düzeylerde temsil etmiş bir sanatçımızdır. Kuzgun Acar, heykel alanında belli bir geleneği bile olmayan bir topluma -özellikle yaşadığı dönem düşüldüğünde, yeni hareket kazanan bir alandır-, Paris Bienali gibi bir yarışmada ödül almakla o topluma sunulacak en büyük jesti yapan sanatçımızdır. Bu sempozyum aracılığı ile Bursa, Osmanlı’dan sonra dondurduğu anıtsal sanat ürünü oluşturmak aktivitesini telafi yoluna giderken, heykel sanatı da önemli bir ustasına hep görüldüğü üzere yaşadığı dönemde görmediği ilgiyi iade etmiş olacaktır.” diye konuştu.