Sanat

İzmir Hükümet Konağı

Tarih: 21 Mart 2005 Kaynak: Akşam

Dikkat ederseniz, kentlerimizde 19. yüzyıl başlarından daha eskiye ait devlet binaları yoktur. Adliye, Hükümet Konağı ve benzerleri gibi kamusal hizmet binalarının kentsel yapı stoku içinde yer almaya başlamaları, Osmanlı Devleti'nin modernizasyon sürecinin sonuçlarından birisidir. Bu yapılar, İlber Ortaylı'nın dediği gibi üniformalı binalardır. Ortaylı'nın böyle tanımlamasının sebebi devletin gücünü, haşmetini ve iktidarın varlığını topluma iletmeleridir tahmin edileceği gibi. Batılı çağdaşları gibi modern bir monarşi olma yolunda 19. yüzyıl başlarında merkez örgütünde reformlar yapan Osmanlı, aynı şekilde taşrada da bürokratların görevlerini yaparken kullanacağı binalar inşa ettirir. Fakat zannedildiği gibi bu kolayca ve hızlı bir şekilde olmaz. Ülkemizdeki pek çok Hükümet Konağı ve diğer hizmet binalarının yeni işlevlerine uygun bir şekilde inşa edilmeleri, 19. yüzyılın ikinci yarısına denk düşer. İzmir Hükümet Konağı da bu sürecin iyi örneklerindendir.

Konak kimin mülküydü?
Hükümet Konağı'nın, İzmir'in ünlü ayanlarından Katipoğlu Ailesi'ne ait olduğu, yaygın olarak dile getiriliyor bilindiği üzere! İzmir tarihiyle ilgili kitaplarda, bilimsel dergilerde ve gazetelerde İzmir tarihi hakkında yazan uzmanların(!) yazılarında, bu tespit sürekli tekrar ediliyor. Aslında baştan söylemeliyim, ki İzmir Hükümet Konağı'nın arsası 1713'te Petervaradin savaşında ölen Osmanlı sadrazamı Şehit Ali Paşa'nın vakıflarındandır. Bu konuda mutlaka vurgulanması gereken bir başka bilgi de mevcut. Hükümet Konağı'nın yeri ve bugün Konak Meydanı'nın büyük kısmı Şehit Ali Paşa ve Damat İbrahim Paşa vakıflarının mülkiyetiyken, devlet arazisine dönüştürülmüştür. Şehid Ali Paşa'nın vakıf arsası üzerine, o dönemdeki yaygın bir uygulamaya göre kentin yöneticilerinin görevlerini yürütecekleri bir konak yaptırılmıştı. Konak inşa edilirken Ali Paşa vakfına yıllık yer kirası olarak 300 Osmanlı kuruşu, üzerindeki konak için işgaliye bedeli olarak da 900 Osmanlı kuruşu icar ödeneceği sözleşmede yazılmıştı. Bu bina Voyvoda Konağı diye tanınacaktır. Voyvoda, 18. yüzyılda askeri ve idari yönetici anlamında kullanılan kelimelerden birisidir; Osmanlı söylemine Balkan dillerinden girdiği de biliniyor. 1827-29 yıllarında Sarı Kışla inşa edilirken şehir içinde uygun arsa bulunamadığı için, Ali Paşa ve Damat İbrahim Paşa vakıflarının, söz konusu alandaki işletmeleri ve arazisini devlet istimlak etti.

Neden katipoğlu ailesi
Katipoğlu Ailesi, diğer ayan aileleri gibi 1810-1820 yılları arasında devlet tarafından tasfiye edildi. Taşra yönetimini fiilen ve meşru olarak ellerinde bulunduran ayanların, merkezi iktidar karşısındaki ürkütücü güçleri ve devletle yaşadıkları çatışmalar, en sonunda II. Mahmut'u bu büyük tasfiye hareketine yöneltmişti. Katipoğlu Mehmet Ağa da canını kurtarmak için kaçtığı Midilli'de yakalanarak boğduruldu ve mallarına devlet tarafından el konuldu.

Onun resmi görevi 'İzmir Voyvodalığı' idi. İşlerini Voyvoda Konağı'nda yürütüyordu. Yani sonradan Hükümet Konağı olacak binada! İzmir Voyvodalığı birkaç kuşak boyunca bu ailenin uhdesinde kaldığından, Konak ailenin adıyla özdeşleşmişti. Halbuki, ailesinin yaşadığı kendi konaklarından birisi ve büyük olanı şimdiki Eşrefpaşa ile Bozyaka arasında o zaman bomboş olan arazide dönümlerce bahçe içindeydi. Bu bölgeye günümüzde de Katipoğlu denildiğini belirtmeye gerek yok sanıyorum. Ailenin mülkü olan ve yazlık olarak kullandığı diğer konak ise Karataş'ta daha sonra askeri hastane olacak binanın yerindeydi. 1828 yılına ait Maliye Defteri'nde bu bilgiler bulunmaktadır ancak yazısı son derece zor bir siyakat hattıyla kaleme alındığından, her Osmanlıca biliyorum diyenin okuyabileceği kadar kolay değildir!

Konağın ilk binası
Voyvoda, mütesellim ve muhassıl konakları devlet tarafından değil, kent ahalisinden toplanan parayla yaptırılırdı. Yine kentin ayanı da, zengin olması ve devletle ilişkileri gereği bu konakların masrafını karşılayabiliyorlardı. En kötü tahminle İzmir'deki Voyvoda Konağının yapımına Katiboğulları finansal destek sağlamışlardır demek mümkündür belki! Ama konak onların mülkü değil, yani devlet malıdır. Dört kez tamirat geçiren Voyvoda Konağı, Hükümet Konağı olarak 1868-69 yılına kadar kullanılır. Ancak, İzmir'in vilayet merkezi olmasının, getirdiği idari sorunlar karşısında yetersiz kaldı. Ayrıca deprem nedeniyle tahribata uğraması da, yeni bir Hükümet Konağı yapılması düşüncesini güçlendirdi. 1868-1869 yılında yıktırılarak yerine şimdiki Hükümet Konağı'nın aslı olan bina yaptırıldı. 1872 yılında biten inşaat sonunda, 1970 yılında yaşanan yangına kadar kullanılan bina ortaya çıktı. 1970 ağustosunda yanındaki İdadi/Adliye binasıyla birlikte yanan hükümet konağının bazı kısımları, restorasyon sırasında yaptırılmadı. Şimdiki bina, ilk binadan farklıdır bu nedenle. 1869-1872 arasındaki inşaat sırasında vali ve maiyeti, memurlar ve meclisler çalışmalarını Reşadiye'deki Sadullah Efendi Konağı'nda yürütmüşlerdir. Atlamadan belirtelim, burada sözü edilen Reşadiye, bir zamanlar Güzelyalı semti için kullanılan Reşadiye değildir. O yıllarda Güzelyalı meskun değildir. Zaten akıl karı da değildir, o günkü ulaşım imkanlarıyla valiliğin Güzelyalı'da hizmet üretilebileceğini düşünmek! İnşaat sırasında, vilayet işlerinin geçici olarak yürütüldüğü Sadullah Efendi konağı, Mezarlıkbaşı'na çok yakın bir yerde bulunmaktadır.

Sanat
Takvim
<<Kasım 2018>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
      1 2 3 4
5 6 7 8 9 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30    
Sanat Haberleri Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.