Bakırköy'deki inşaat felaketi aslında bir başka gerçeğe ışık tutuyor; yöresel güçlerin siyasetle ilişkisine. Çünkü, iktidarı ve muhalefetiyle bu şehri yönetenlerin hakim anlayışı İstanbul'u kurtarmak değil, parsel parsel satmak üzerine kurulu. Bu gidişe dur denmezse İstanbul'u çok daha kötü bir gelecek bekliyor. Bunun en somut örneği de 'şehirleşmiş' Bakırköy'de yaşanıyor.

Nasıl mı? Anlatalım.

Son 15-20 yılda Florya'yı kaçak yapı cenneti haline getiren bir grup müteahhit var. Gümüşhaneli müteahhitler... Mustafa Keleşoğlu, Metin ve Çetin Gül kardeşler, Vahap - Hüseyin Beyaz kardeşler ve Servet Demir. Hepsi de Gümüşhane'nin Şiran ilçesinden. Hepsi de akraba.

Bu aileler yıllardır Florya, Basınköy ve Yeşilköy'de kaçak yapılara imza atıyorlar. Hem de öyle sıradan derme çatma gecekondulara değil, 6-7 katlı, her dairesi 400-500 bin dolarlara satılan lüks 'kaçak' konutlara...

Haklarında 'mühür fekki'nden (izinsiz mühür bozulması) dolayı hapis cezaları olduğu söyleniyor. Ama buna rağmen gelen her yönetimle iyi ilişkiler kuruyor ve tek bir kaçak yapıları yıkılmıyor. Dahası var, Fly İnn Alışveriş Merkezi'ni de yapan aynı kişiler. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı bu yer de kaçak. Ve hiçbirinin iskanı yok.

İstanbul'u 'megaköy' ve 'kaçak kent' haline getiren anlayışı ayakta tutan güç, öncelikle hemşericilik ve siyasi bağlantılarıdır. Bu ilişki biçimi, güç ve paraya dönüşünce ekonomide de siyasette de etkin oluyor. İşte Florya'da palazlanan, giderek bütün bölgeyi etkileri altına alan 'Gümüşhaneli müteahhitler' gerçeğinin altında bu 'hemşericilik' yatıyor.

Bu etkinliğe ilginç bir örnek Ataköy 6. Kısım'da yapılan konutlar. Bu bölge yıllardır boş duruyordu. İki dere arasında deprem açısından riskli, hava koridoru açısında tehlikeli bir bölge. İlk projesi benzin istasyonu olarak çıkmış, daha sonra konut alanına çevrilmiş. Ve geçtiğimiz yıl burayı TOKİ ihaleyle yaklaşık 110 milyon euroya bir konsorsiyuma verdi.

Ortakları kim? Beyazlar, Demirler ve AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen tekstilci Nihat Delibalta... Denilen o ki, Delibalta'yla müteahhitler arasındaki ilişkide Florya'da oturan ve Gümüşhaneli olan Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu'nun da adı geçiyor. Yaptıkları inşaatların büyük çoğunluğunun kaçak olan bu müteahhitlere devlet nasıl iş verir?

Şimdi dönüp muhalefet partisi CHP'ye bakalım. Yerel seçimlerde CHP'nin belediye başkanı adayı Ateş Ünal Erzen oldu. Ve kaçak yapılara izin vermeyeceğini, yapılanları da yıkacağını halka açıkladı. Sonra ne oldu?

Hiçbirşey...

Çünkü, seçim öncesinde 'Gümüşhaneli müteahhitler'in CHP'ye de el attıkları kulislerde çok konuşuldu. Hatta, bu ilişkinin mimarı olarak da il başkanı Şinasi Öktem gösterildi.

Peki Öktem nereli? Gümüşhaneli... Adı geçen müteahhitlerle CHP'liler'in, il binasında ve Polat Otel'de bir kaç kez buluştuğunu herkes biliyor.

Ama kuşkusuz en ilginci müteahhit grubundan Salim Beyaz'ın CHP'den meclis üyesi seçilmesiydi. Yani Florya'da kaçak yapılara imza atan mütehhitlerden Vahap Beyaz'ın akrabası Salim Beyaz kente ilişkin kararların verildiği mecliste görev yapıyor.

Bakırköy Belediyesi eski müdürlerinden bir CHP'li şöyle diyor: "Salim Beyaz, seçime bir gün kala ilçeye getirildi. Hatta ben dedim ki 'Sizi hiç CHP'de görmedim.' O da 'Yeni üye oldum' diye cevap verdi."

İşte Bakırköy'de yaşanan korkunç olayın arkasındaki ilişkiler yumağı...

İnsan hayatını hiçe sayan da bu, şehri yok eden de...

Pes doğrusu...