Rahmi Koç Müzesi'nde sergilenen eserlerin restorasyonunun yapıldığı atölyede, biblodan şamdana, yelkenliden motosiklete pek çok ürün yeniden yaratılıyor.

'Ne eski ne yeni'
İstanbul Taşdelen'de hizmet veren Rahmi Koç Müzesi Atölyeleri'nde nadir özellikteki objeler var. Üretim de yapılan atölyedeki 'Ne Eski Ne Yeni' adlı mağazada yakında satış da yapılacak.

Zamanı durduran atölye
Rahmi Koç Müzesi Atölyeleri'nde radyodan bisiklete abajurdan kandile kadar pek çok obje yeniden hayat buluyor. Bu yaratıcı atölyede çok yakında 'Ne Eski Ne Yeni' isminde bir satış mağazası da açılacak.

Türkiye'de ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanan Rahmi Koç Müzesi'nin sahne arkası Rahmi Koç Müzesi Atölyeleri, kapılarını ilk kez SABAH'a açtı. Müzede sergilenen birbirinden özgün objelerin restorasyonunun yapıldığı atölyeler, ocak ayından bu yana İstanbul Taşdelen'de hizmet veriyor. Hasanpaşa Otosan, İstinye ve Tuzla Tersanesi olmak üzere üç ayrı yerde yapılan restorasyon çalışmaları, koordinasyonu sağlamak amacıyla son dokuz aydır tek çatı altında sürdürülüyor. Müzedeki model ve maketlerden büyük objelere kadar her türlü eserin ortaya çıkması tamamen atölyenin katkısıyla gerçekleşiyor. Gerektiğinde aslına uygun parçaları yapabilecek nitelikteki elemanlar sayesinde her türlü tasarım bu 'ana üs'te hayata geçiriliyor. Restorasyonun yanı sıra üretim de yapılan atölyede, 'Ne Eski Ne Yeni' isimli bir satış mağazasının da açılması planlanıyor.

Pirinç Ayaklı Abajur
Açılışı için geri sayımı başlayan 'Ne Eski Ne Yeni' mağazasında geçmiş dönemlerin havasını bugüne taşıyan biblolar, şamdanlar, kavukluklar, altın varaklı yatak başı süslemeleri, tavan göbeği, pirinç ayaklı abajur, kandil gibi pek çok eser, şimdiden satışa hazır. Masalar, sandalyeler, abajurlar aslına uygun olarak yapılıyor. Bir abajurun ayaklarını 80 yaşında bir demir ustasının döverek hazırladığını anlatan Rahmi Koç Müzesi Atölyeleri Koordinatörü Yıldırım Aker, her ürünün malzemesinin bir özelliği olduğunu vurguluyor. Müzede sergilenen eserlerin bu atölyelerde yeniden hayata geçirildiğini söyleyen Rahmi Koç Müzesi Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Zeytinoğlu: "Nasıl bir sanayi ticaret kuruluşunun bir üretim bandı varsa, Rahmi Koç Müzesi'ni de böyle bir kuruluş olarak düşünürsek burası bir anlamda üretim bandı sayılabilir. Çünkü bizim üretimimiz olan müzede sergilenen eserler, burada yeniden hayata geliyor," diyerek ekliyor: "1994 yılından beri ziyaretçilere açık olan müzede iki ayrı paralel hatta objeler sergileniyor: Model ve maket olarak küçük objeler ve hakikisi restore edilen büyük objeler." Radyolardan bisikletlere, ahşap kapılardan ayakkabı makinelerine kadar her şey burada orijinal haline sadık olarak onarılıyor. Rahmi Koç'un oğulları Ali ve Ömer Koç'un evlerini süsleyen bazı eşyalar da burada üretilenler arasında. Değişik fonksiyonların bir arada toplandığı atölye bir fabrikayı andırıyor ve insanın aklına gelen ilk soru "Burada ne yapılamaz?" oluyor...

Orijinal Hali Araştırılıyor
Gerek özel gerek resmi kuruluşlardan devre dışı kalan objelerin öncelikle kendilerine teklif edildiğini belirten Zeytinoğlu, nadir bulunan özelliktekileri kabul ettiklerini söylüyor. Restorasyon üzerine uzmanlaşan çalışanlar, bir obje geldiği zaman onu önce araştırma safhasından geçiriyor. Müzede objelerin atölyeden çıktığı gibi kalması ve metal, ahşap, deri gibi özelliklerini kaybetmemesi için belirli döneklerde bakım da yapılıyor.