Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi, 21 Ekim’e kadar “Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük” adlı sergiye evsahipliği yapıyor.

Küratörlüğünü Krist Gruijthuijsen ve November Paynter’ın yaptığı sergi, geçmişten hatırlanan önemli olaylara, video ve enstalasyonlar aracılığıyla öznel sanatsal yorumlar getiriyor. Sergi, sanatçılarından Jeremiah Day’in gerçekleştirdiği performansla başladı.

“Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük”, geçmişe dair, farklı okumalara açık araştırmaları konu alır. Sergi alanına mümkün olduğunca ferah bir biçimde yerleştirilen işler, izleyici tarafından tek başına değerlendirilebileceği gibi, aynı zamanda bir bütünün parçaları olarak da algılanabilir.

Sergi, yaz aylarında Stedelijk Museum Bureau Amsterdam'da ilk kez izleyiciyle buluştu.

Konular belirgin bir biçimde bağlı veya tarihsel olarak birbirleriyle ilişkili olmasa da, işler, benzer sanatsal yaklaşımlar ve tutumlar yoluyla ortak göndermeler yapabilir.

Sergide işi yer alan Runo Lagomarsino tarafından seçilen ve uyarlanan “Hepimiz Kristof Kolomb’a güldük” ifadesi, serginin destek ve odak noktasıdır. Cümledeki şahıs zamirini üçüncü çoğul şahıstan birinci çoğul şahsa döndüren Lagomarsino, yaptığı alıntının sorumluluğuyla oyun oynadığı gibi, zaten kurgusal olan bu ifadeyle flört ediyor. Bir dil sürçmesi gibi, metin küçük bir ekrana yansıtılıyor, ifade serginin ana merkezini oluştururken diğer işler de bunun çevresinde yerlerini alıyor.

Yaz aylarında Stedelijk Museum Bureau Amsterdam’da ilk kez izleyiciyle buluşan serginin İstanbul’daki etabı, 2 sanatçının daha katılmasıyla zenginleşiyor. Hollanda’daki sergi, ismine ve kavramsal çerçevesine daha renkli ve kaygısız bir bakışla yaklaşırken; İstanbul’daki ikinci sergi melankolik bir tavır alıyor. Projenin üçüncü etabında ise bir kitap yayınlanması planlanıyor.


Sanatçılar ve İşleri
Runo Lagomarsino tarafından uyarlanan “Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük” ifadesi, serginin destek ve odak noktasını oluşturuyor. Sanatçı, işinde, yaptığı alıntının sorumluluğuyla oyun oynadığı gibi, zaten kurgusal olan ifadeyle adeta flört ediyor.

Amalia Pica’nın To Everybody That Waves (El Sallayan Herkese) adlı filminde Lagomarsino’nun işiyle bağlantı kuruluyor. Film, Amsterdam limanından ayrılan eski bir yelkenliyi el sallayarak uğurlayan bir grubu betimliyor.

Jeremiah Day’in Reconstruction (Yeniden İnşa) adlı çalışması, tarihsel betimlemenin sınırlarını yansıtırken, hatıraların günümüz toplumuna ne ifade ettiğine dair ilginç bir örnek sunuyor.

Florian Wüst’ün Protecting Freedom Until There is No Freedom Left (Özgürlük Kalmayıncaya Dek Özgürlüğü Korumak) isimli yerleştirmesi, J. Robert Oppenheimer’ı, geçmişi ve şimdiki zamanı sanatsal açıdan ele alan tarihsel bir mercek olarak kullanıyor.

Roderick Buchanan’ın History Painting (Tarih Resmi) adlı videosunda, gerçek askerler, iki yüzyıl önceki seleflerinin güncel bir yorumunu sunuyor.

Omar Fast’in Spielberg’s List (Spielberg’in Listesi) isimli videosu Steven Spielberg’in “Schindler’in Listesi” filmindeki figüranların deneyimlerinden oluşuyor.

Deimantas Narkevicius tarafından çekilen The Role of a Lifetime (Hayatın Rolü), röportaj materyallerini, kurgu belgeseli “The War Game” (1965) ile çok tartışılan İngiliz film yönetmeni Peter Watkins’in konuşması ve görüntüleriyle yapılmış.

Hepimiz Kristof Kolomb’a Güldük
14 Eylül - 21 Ekim 2006
İstiklal Caddesi 276 Beyoğlu (0212) 293 23 61