Alışveriş merkezleri son yıllarda hızla artmakta ve iş dünyasında ağırlıklarını hissettirmeye başlamakta.

Günümüzde çok zorlaşan rekabet şartlarında tüketici veya doğru adıyla müşteri çok güçlü bir konuma geçti. Önüne gelen alternatiflerin içinden kendi memnuniyetini ve mutluluğunu arttıracak olanı seçme gücünde. Doğal olarak müşteride bu gücünün farkına vararak alışveriş beklentilerini değiştirmekte.

Dünyanın kapalı ekonomilere sahip olduğu, üretimlerin talebin gerisinde kaldığı zamanlarda müşteri önüne sunulanla yetinmek zorundaydı. Talebinin karşılığını ararken mala sahip olmak bile yetiyordu. Oysa bugün bir şeyi almanın o malın sahip olduğu özellikler dışında farklı şartlarının da oluşması beklenmekte.

Elbette, geliri sınırlı olan kesimde fiyat hala birinci öncelikli , ancak kaliteli mal ve malın sunumu da etken olmaya başladı. Ve tabi ki, malı sunan ortamların fazlalılığı diğer etkenlerinde önemini arttırdı.

Günümüzde müşteri ulaşımı kolay olan, otoparkı veya servisi olan, çok mal çeşidi bulunduran, iklimlendirme sistemleri ile yazın serin, kışın sıcak olan, alışverişi ile birlikte sosyal ihtiyaçlarını karşılayabileceği mekanları tercih etmekte. İşte bu anlayış alışveriş merkezleri oluşumunu daha da hızlandırmakta.

Bu tür altyapısı güçlü, üst düzey kalite ve sunum sağlayan mekanlara her geçen gün yenileri eklenmekte.

İş dünyasının dinamiklerinin artması, insanlara sağladığı iş imkanları açısından açılan her yeni merkez ekonomimiz için pozitif bir açılım.

Sermayenin toplumun ticari v sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak mekanlara yatırım yapması da çok güzel. Bu nedenle bu hafta içinde Bornova'da açılan Forum örneği gibi yatırımlar bizleri sevindirmekte.

Her alışveriş merkezi yeni bir iş odağı haline gelmekte. İzmirli gibi sosyal yaşama değer veren insanların yaşadığı, yapılan araştırmalarda kalite bilincinin en yüksek olduğu şehir seçilen İzmir'imizde bu beklentilere uygun açılan mekanlar bizleri mutlu etmekte. Ancak, bu mekanların özellikle küçük esnafa etkisi ne yazık ki çok ta pozitif olmamakta.. Zaten dar olan piyasa daha da daralmakta, yüksek rekabet kazançları minimize etmektedir.

Peki, alışveriş merkezleri tüketiciye sağladığı pozitif etkiler ile değişmez bir gerçekse esnafımızın yaşamı nasıl sağlanacak?

İşte bu konuda öncelikle belediyelerin yardımı ile ticari faliyetlerin yoğun olduğu alanların ulaşım, dinlenme, sunum, sosyal etkileşim gibi hususlarda zenginleştirilmesi gerekmektedir. Alışveriş merkezlerinde aranan şeylerin, esnafımızın yoğun olduğu bölgelerde de sağlanması gereklidir. Örneğin Kemeraltı gibi değerlerimiz çok daha üst şartlara taşınmalıdır.. Bunun yanında tek başına küçük olanların bu yoğun rekabet ortamında birleşerek güçlenmesi şart görünmektedir. Bu birleşmelerin illa ki; iş birleşmesi şeklinde olması şart değildir. Mesleki alışveriş noktalarının yani çarşıların oluşturulması, yaşanan mekanların geliştirilmesi gibi yatırımlar şart gözükmektedir. Bu hususta da odalarımızın, birliklerimizin öncülüğünde uygun finansal destekler sağlanmalıdır.

Ne alışveriş merkezlerinden ne de esnaf ve tacirimizden vazgeçmemiz mümkün olmadığına göre her iki kesiminde gelişimi için tüm yerel dinamikler ortak strateji ve projeler belirlemelidir. Açılan her alışveriş merkezine ne kadar seviniyorsak, kapanan her dükkana da o kadar üzülmekteyiz.

Bizim alışveriş anlayışımızda, ticaret dünyamızda hepsinin yeri var.