Haberler

Esenboğa Dış ve İç Hatlar Havalimanı Açılışında “Devlet Erkanı Çok” “Mimarın Adı Yok”

Tarih: 3 Kasım 2006

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu’nun hazırlamış olduğu basın bildirisinde, 13 Ekim 2006’da, Ankara’nın Başkent oluşunun 83.yılında, Esenboğa Dış ve İç Hatlar Havalimanı ile geleceğin kültürel mirası olacak bu eserin açılışında, mimarların adının anılmamasını kınıyor ve bu konudaki eleştirilerini de açıkça ifade ediyor.

Çok kültürlü Ankara’nın mimarlık kültür katmanına eklenen bu yeni eserle herkesin rahat seyahat edebileceği, kullanıcı odaklı kamusal bir alana kavuştuğunu dile getiren TMMOB,
bu eserin Ankara’ya kazandırılması sürecinin arkasında yatan yoğun emeğin, açılış günü dikkate bile alınmadığını, açılışı gerçekleştirenlerin,sanal bir düzlemde bu yapıtı Ankara’ya “kazandırdıklarının” yanılsamasını yaşadıklarını söylüyor.

Mimarlığın, gelecek kuşaklara taşınan bir kültürel birikim ve zenginlik olduğunu ve bu zenginliğin insana ait olan her şeyin, en iyisini insanlığın ve toplumun hizmetine sunarken, toplum için ürettiğini, ayrıcalık gözetmediğini, kendini beğenmediğini, ben merkezci olmadığını; eşitlikçi, vakur ve toplumsal olduğunu belirtiyor.

Esenboğa Hava Limanı’nın ulusal yarışma ile elde edilmiş bir tasarım, toplumsal ürünü olduğunu, çağın malzeme ve teknolojisini kullanarak, kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayan, uluslar arası standartlarda, sanat eseri niteliğinde bir tasarım ortaya çıkartan mimarlar Ercan Çoban, Ahmet Yertutan, Suzan Esirgen ve Süleyman Bayrak’ın isimleri açılış gününde zikredilmese de, teşekkür edilmese de, tarihe bir not düşüldüğünü ifade ediyor: “Bir bütün olan yapı üretim sürecinde, onu tasarlayan, yaratan mimarlar, yaratılan eserin ayakta durmasını sağlayan inşaat mühendisleri, yaratılan eseri canlandıran makine mühendisleri, elektrik mühendisleri, yaratılan eseri malzemeyi üst üste, yan yana koyarak inşa edenler ustalar ve işçilerin bütünün emeğinin ürünüdür.”

Yıllar sonra kent okuması yapıldığında hatırlanacak ve bilinecek olanların ise eserin açılışını yapanın yöneticiler değil, eserin yaratılması sürecinin ilk adımını atan mimarlar olduğunu belirten TMMOB, açılışta isimleri geçen Başbakan’ın, Ulaştırma Bakanı’nın, Bayındırlık Bakanı’nın, Belediye Başkanı’nın, Bakanların ve TAV yöneticileri’nin, Ankara’ya döneminin mimarlık yapıtını kazandıran mimarları görmezden gelerek bu gerçekliği yok edemeyeceklerini belirtiyor ve devam ediyor:

”Yok edilen şey, nezaket, emeğin değeri ve ‘bilime saygı’dır.”

”Mimarlık, bilim, sanat ve emektir ve çok değişik öğretiler ile zenginleştiğinden son derecede geniş bir öğrenimi içerir. Bir mimar, dilbilimci olmamakla beraber dilbilimden anlar, bir müzisyen değildir ama müzik konusunda bilgilidir, bir matematikçi değildir ancak matematik bilir, bir ressam, bir heykeltıraş, bir doktor değildir, ancak mimar plastik sanatlar ve tıptan anlar ve tüm bu konuların temel kuramlarını da kavrar. Sonuç olarak mimar değişik bilim dalları ve çeşitli öğretilerin bilgisi ile donatılmıştır. Bu bilgi uygulama ve kuramın ürünü, doğal yetenek ve eğitimin ve de sanat anlayışının eseridir.”

Başkent Ankara’nın bir sanat eserine kavuştuğunu, her dönemde her zaman sermaye grupları olabileceğini, yöneticilerin sermayenin büyüsüne kapılabileceğini; ancak üretilen her mimarlık eserinin, bilginin, ince bir sanat anlayışının ve yoğun bir emeğin tasarımı olduğunu söylüyor ve Ankara’ya bu sanat eserini kavuşturan bilim ve güzel sanatlar ile yoğrulmuş mimarları ve mimarların emeğini görmezlikten gelenleri kınadıklarını belirtiyor ve devam ediyor: ”Böylesi bir eseri Ankara’ya, Ankaralılar’a, ülkeye kazandırdıkları için mimarları, tüm diğer meslek gruplarını ve emeği geçenleri kutluyoruz.”



Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.