Haberler

Raporlarımız depreme hazır

Tarih: 7 Kasım 2006 Kaynak: Sabah
"İstanbul'da 7.5'lik depremde 50 bin kişi ölecek" diyen pek çok rapor var ancak bunun için önlem alan olmadı.

İşte Prof. Dr. Mustafa Erdik'in İstanbul kâbusu raporu: Olası depremde 40-50 bin kişi ölecek, 300 bin kişi yaralanacak, 5-6 bin bina tamamen çöküp 40-50 bin bina ağır hasar görecek. Haliç sular altında kalacak."

Projeler Bile Onaylanmadı
Yedi yıldır bu uyarıları duyuyoruz. Sonuç: Çürük binaların yıkılıp yenilerin yapılması gibi planlar yerine, viyadük güçlendirme gibi 'yara sarma' projeleri üretildi. Bu projeler bile Bayındırlık'tan geçmedi. Afet yasası ise hâlâ Meclis'te.

İstanbul hazır değil
Olası İstanbul depremi ile ilgili 'kâbus senaryoları' da 'araştırmalar' da tamam... Ancak devlet bunların hayata geçirilmesinde pek başarılı değil! Güçlendirilmesi gereken viyadüklerde bile 7 yılda ancak ihale aşamasına gelinebildi.

Yıllardır hep aynı nakarat: İstanbul'da büyük bir deprem olacak. Buna göre araştırmalar yapılıyor, senaryolar hazırlanıyor. Sonuç Türkiye'yi gözyaşına boğan 17 Ağustos depreminden bu yana geçen 7 yılda uzmanların raporlarına karşın ciddi bir adım atılmadı. İşte son örnek Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik'in hazırladığı deprem senaryosu... 7.5 büyüklüğünde bir deprem olursa İstanbul'da 5-6 bin bina tamamıyla çökecek, 40-50 bin insan ölecek. Erdik'in raporunun detayları yukarıdaki "İstanbul kâbus senaryosu" grafiğinde... Ancak ortadaki tüm senaryolara rağmen 7 yıldır yapılan çalışmalarda bir ilerleme sağlanamadı. İstanbul'daki potansiyel hasar raporunda geçen zamanda bir değişiklik olmadığını vurgulayan Mimarlar Odası Başkanı Bülend Tuna "Bundan sonra yapılacaklar, depreme dayanamayacağı düşünülen yapı stokunun güçlendirilmesi ve yenilenmesi olmalı" diyor. Çok konuşulmasına rağmen bununla ilgili gelişme olmadığını anlatan Tuna şöyle devam ediyor: "Çeşitli projeler üretildi ama tablo ortada. Tarihi yerler için ise durum daha da acı. Bunların doğal bir yıpranmışlıkları var. Yıllardır deprem ve benzeri olaylara dayandılar ama herhangi bir bakım görmediler. Olası bir depremde ayakta kalmaları bu şekliyle mümkün değil. Özellikle tarihi ve turistik mekânlarla ilgili sorumlu, farklı kurumlar olunca, kimin neyi, ne kadar yaptığı bilinmiyor. Hazırlıklar hep deprem sonrası için. Oysa öncesi için sosyal devlet sınıfta kalmıştır."

500 Yeni Okul Binası Yapıldı
Eldeki imkânlarla depremin ardından sadece kamu binalarının güçlendirilmesi için sadece projelerin hazırlanabildiğini belirten İstanbul Bayındırlık İl Müdürü Ercan Yazıcı da, Dünya Bankası'nın İstanbul Valiliği'ne bağlı kurduğu özerk bir ofisin ortaya çıkan projeleri şubatta yeni yeni ihale etmeye başlayacağını belirtiyor. Bu iş için 400 milyon dolarlık bir fon ayrıldığını anlatan Yazıcı şöyle diyor: "Bunun 300 milyon doları kamu binalarına, geri kalan 100 milyon dolarlık kısmı da altyapı, itfaiye, haberleşme ağının güçlendirilmesi için harcanacak. Biz yaklaşık 1.5 milyon metrekare kamu binasının güçlendirme projesini kendilerine hazırladık. İstendiği zaman parça parça bunları gönderiyoruz. Biz kaynağımız, paramız olmadığı için proje ürettik. 3 yılda yaptığımıza gelince; deprem yönetmeliğine uygun 500 yeni okul binası yaptık. İstanbul'da 180 kamu kuruluşu var. Bunların içinde gizliliği olan askeri binalar da var. Hepsinden gerekli envanterleri almamız da mümkün değil."

Öncelikli Viyadükler Listesi
Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu ise Boğaziçi Köprüsü'ne bağlanan viyadüklerin beton örtülerinin dökülüp, demirlerinin paslandığının ve korozyona uğradığının yapılan çalışmalarla ortaya çıktığını belirtiyor. 1970'li yılların başında çevre yolları yapılırken inşa edilen viyadüklerin Boğaziçi Köprüsü'nün devamı olsa da birbirlerinden bağımsız bulunduklarını vurgulayan Prof. Dr. Aydınoğlu şunları söylüyor: "Bu nedenle Boğaziçi Köprüsü viyadüklerden ayrı olduğu ve asma köprü olduğu için endişemiz yok. Asma köprüler depreme dayanıklı köprülerdir. Ortaköy'deki 408 ve 409 numaralı ve Yıldız çıkışındaki 411 numaralı viyadükler stratejik açıdan önemli. Biz 408 numaralı viyadükte özel incelemelerde bulunduk. Viyadükün beton örtüleri dökülmüş, demirleri paslanmış, korozyona uğramış. Bakımı yapılmamış. Büyük hasar riski var. Ancak bu hasarlar özel tekniklerle giderilebilir. Diğerlerinde de benzer hasarlar var."

"Kimse Bize Danışmadı"
Benzer tespitler Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan tarafından da dile getiriliyor. Fayın nereden geçtiğine, hangi fay hattının kırılacağına ilişkin tartışmalara girmeye gerek olmadığını söyleyen Prof. Dr. Eyidoğan, "İstanbul'u etkileyecek büyük bir deprem bekleniyor. Bu kaçınılmaz ancak böyle bir depremde can ve mal kaybını en aza indirmek için neler yapmak lazım, nasıl önlemler almalıyız, bunlar konuşulmalı" diyor. Çalışmaları izlediklerini ve fikirlerini söylediklerini vurgulayan Prof. Dr. Eyidoğan "Ama maalesef bize danışan da yok, yardım isteyen de" diye konuşuyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.