Haberler

2 kentin çehresi değişiyor

Tarih: 7 Aralık 2006 Kaynak: Sabah Yazan: Mahmut Sancak
Paris ve St. Petersburg büyük bir mimari değişime hazırlanıyor. Devasa gökdelenlerin yer aldığı projelerin yapılacağı iki şehrin yeni yapılaşmadan nasıl etkileyeceği ise şimdiden merak konusu oldu.

Yeni ve modern yapılaşma konusunda gökdelenlerin önemi geçmişten günümüze hiç azalmadı. Tam tersine, başta New York olmak üzere birçok ABD'li kente kimlik katan bu yapılaşma modeli Asya'da da birçok kentin metropol dokusunu oluşturdu. Son dönemlerde Kuveyt, Dubai ve Bahreyn gibi Ortadoğu ve Körfez ülkelerine de sıçrayan gökdelen merakı yalnızca bir bölgenin dışında kaldı: Avrupa. Eski Kıta'nın birçok kenti iki dünya savaşı soncunda büyük hasar görse de genel olarak tarihi dokusunu korumayı başardı. Bu nedenle ABD ve Asya'daki örneklerinin aksine Avrupa kentlerinde özellikle de başkentlerde şehir mimarisine yön veren unsurların başında gökdelenler yer almıyor. En azından bugüne kadar durum böyleydi. Ancak görünen o ki artık bu sürecin de sonuna gelindi. Başta İngiltere ve Almanya olmak üzere yüksek yapılaşma artık eski kıtanın hem başkentlerinde hem de tarihi dokusu ile ün salmış diğer şehirlerinde yavaş yavaş ön plana çıkmaya başlıyor.

Camdan kule geliyor
Bu trende en son katılan ülkeler arsında Fransa ve Rusya bulunuyor. Geçen hafta gelen iki farklı proje haberi Avrupa genelinde büyük tartışmalara yol açtı. Bunlardan ilki Fransa'nın başkenti Paris'te yapılması planlanan "Phare" gökdeleni ve çevresinde yer alacak büro kompleksleri. Bu güne kadar 300 metrelik yüksekliğiyle şehrin en büyük yapısı durumundaki Eyfel Kulesi, Phare'nin yapılmasıyla birlikte bu özelliğini yitirecek. Şehrin batı bölgesinde bulunan ve 1950'li yıllarda ilk yüksek yapıların inşa edildiği ticaret bölgesinde yer alacak yeni gökdelenin mimarisi de aynı ölçüleri gibi Paris'in genel görünümüyle tezat içerisinde. Tamamı çelik ve cam karışımı malzemelerden oluşacak yapının 350 metre yüksekliğinde olacağı tahmin ediliyor. Phare'yi geometrik olarak tanımlamakta oldukça güç. Yapı daha çok dikdörtgeni andırsa da tasarım içerisinde dik açılı herhangi bir noktaya rastlanmıyor. Binlerce insanın yaşayacağı bina ve çevresinde ulaşımı kolaylaştırmak için ise yapının altından şehrin metro sistemine bağlantı sağlanacak. Diğer bir mega proje ise Rusya'nın tarihi geçmişi ve görkemli yapılarıyla ün salmış St. Petersburg kentinde yapılması planlanıyor. Rus doğalgaz şirketi Gazprom, yeni yönetim binasını şehrin merkezinde satın aldığı 70 hektarlık bir alan üzerine inşa etmeyi planlıyor. Oysa dört milyon nüfusuyla ülkenin en büyük ikinci şehri olan St. Petersburg'da tarihi doku nedeniyle şehrin merkezinde inşaat yasağı bulunuyor.

Şehrin çehresi değişecek
Zira bu bölgede UNESCO tarafından tarihi miras statüsünde bulunan toplam 2 bin 400 tarihi yapı mevcut. Şehir bu bakımdan Avrupa'nın tarihi dokusunu en iyi koruyan kentleri listesinde de en üst sırada bulunuyordu. Eğer proje hayata geçerse en yüksek binanın 48 metre olduğu şehirde yaklaşık 400 metrelik bir gökdelen yükselecek. 70 hektarlık alan üzerine kurulması planlanan süper lüks büro kompleksi için toplam 2.4 milyar dolar para harcanacak. Gazprom City adlı projenin merkezinde ise Petersburg halkının "mısır koçanı" adını taktıkları 396 metrelik gökdelen yer alacak. Hem dev binanın hem de diğer büroların yapımını İngiliz RMJM şirketinin üstleneceği belirtiliyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.