Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun, DSİ’nin taşınmaz kültür varlıklarının su altında bırakılmasına karar verilebilmesine imkan veren kararına İzmir’den tepki geldi. Allianoi Girişim Grubu kararın iptali için dava açtı.

Korumu Yüksek Kurulu’nun Allianoi ve Hasankeyf’i yakından ilgilendiren “baraj alanlarından etkilenen taşınmaz kültür varlıklarının korunması” ile ilgili ilke kararı tepki gördü. İlke kararındaki, “Devlet Su İşleri tarafından, taşınmaz kültür varlıklarının başka bir yere taşınması ya da belgelenerek su altında bırakılmasına karar verilebilecektir” ibaresi de tartışma konusu oldu.

Allianoi Girişim Grubu üyeleri, bu kararla kurulun, kültürel varlıkların korunması amacından uzaklaştığını, korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarının bozulmasına yol açacak yapılaşma yetkisinin de, tek başına Devlet Su İşleri’ne bırakıldığına dikkat çekti.

Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü Dr. Oya Otyıldız, “Söz konusu ilke kararıyla Hasankeyf’in taşınması, Allianoi’nin ise insan eliyle suya gömülmesinin dayanağı yaratılmak isteniyor. Oysa binlerce yıllık tarihsel değerlerimizi taşıyarak bozmaya, suya gömerek yok etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Binlerce yıllık Anadolu uygarlıklarından bizlere kalanları gururla korumalı ve gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Ayrıca bu tür uygulamalar, imzalamış olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile Anayasa’nın 63/1. maddesi ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası düzenlemelerini yok saymak anlamına gelmektir” dedi.

İzmir Adliye Saray’ında bir araya gelen girişim grubu üyeleri ile çevreciler, bu tür uygulamaların, imzalamış olan uluslararası sözleşmeler ile Anayasaya ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası düzenlemelerini yok saymak anlamına geldiği de vurguladı.

Basın açıklamasının ardından girişim grubu ile 74 çevreci kurul kararının iptali için mahkemeye başvurdu.