Haberler

Başbakan Erdoğan’dan İstanbul trafiğine yönelik öneriler…

Tarih: 15 Ocak 2007 Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da vize uygulaması yapılması gerektiğini vurguladı ve “Plaka sayısını belirleyerek dondurmamız lazım, İstanbul'a plaka sayısı kadar araba girmeli” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Türk Kızılayı’nın “Afet Zararlarını Azaltma ve Toplumu Harekete Geçirme Projesi”nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada İstanbul’a yönelik açıklamalarda bulundu. “Bugün burada milletimiz için çok önemli bir kampanyanın startını veriyoruz. Afet zararlarının en aza indirilmesi kapsamında bu proje sadece İstanbul için değil, ülkemizin tamamımı bilinçlendirilmesi bakımından önemli. Doğal afetlere açık bir bölgede bulunuyoruz” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleri kabullenerek tedbir almak zorunda olduğumuzu söyledi.

“İstanbul'da binaların yüzde 18’i ağır ve yüksek hasarlı…”
Türkiye’nin birçok doğal afetle karşı karşıya kaldığını ve iki büyük depreme şahit olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Geçen yılın ilk aylarında Edirne son 22 yılın en büyük felaketine maruz kaldı. Birçok yerde sel felaketi yaşandı. Hepimizin yüreğini yakan can ve mal kaybı oldu. Edirne'den Hakkari’ye kadar nasıl bir doğal afet tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımızı gördük. Toplumun bilinçlendirilmesine yönelik kampanyalarına sadece gönül vermek yetmiyor. Taşın altına elimizi koyarak desteklememiz gerekiyor. Sebeplerden ziyade sonuçlar üzerinde durulması hala bir eksiklik. Siyasi, ekonomik, doğal afetler konusunda da bu böyle” diye konuştu.
Afetlerden önce alınacak önlemler yerine sonrasına yönelik çalışmalar yapıldığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu;

“Zamanında bir çok düzenleme yapılmış. Ancak üzücü olan bu düzenlemelerin kağıt üzerinde kalması uygulamaya geçilmemiş olması. Bunun en temel kaynağı ihmalkarlıktır. Gölcük depreminde yerleşim bölgesinin yanlış bir yere kurulduğunu söylediler. Yapının yanlış olduğunu söylediler. Burada hükümetlerin yerel yönetimler, herkesin sorumluluğu var. Senin benim sorumluluğum yok mu var. Bu sadece cahillerin yaptığı bir konu değil ilim sahibi olan da bu yapıyor. Para sahibi olan da bunu yapıyor. Geleceği düşünerek değil o anı düşünerek o anı yapıyor. Dere yatağına ev kurarsanız dere hakkını bir gün alır. Bakınız şu 4 yıl içinde meydana gelen doğal afetler nedeniyle 77 bin konut iş yeri ve ahırın hasar tespit çalışmaları tamamlandı. Bayındırlık ve İskan Bakanlığımız konuyla ilgili çalışmalar yapıyor. Asıl yapılması gereken afet öncesi tedbirleri artırmak.”

İstanbul'da binaların yüzde 18’inin ağır ve yüksek hasarlı olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, mevcut binaların güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. “Bazı yerlerde açık ve net olarak söylüyorum. İstanbul’un genelinde yeni bir yapılanma sürecine giriyoruz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;

“İstanbul’a vize uygulanmalıdır…”
“Plansız bir yapılanma oldu mu oldu. Kaçak binalar var. Şehrin en önemli noktasında kaçak binalar var. Ülkemizde kuvvetler ayrılığı prensibinden desteklenen yapılar var. Bunlar oradan güç alarak yapılıyor. Bakıyorsunuz ki vatandaş yolun ortasına bina yapıyor. Yollar sokaklar daracık. İtfaiye yangın çıktığında sokaklar dar olduğu için yangına müdahale etmekte zorluk çekiyor. Suçlu kim denildiğinde belediye deniliyor. Belediye mi buraya yapın dedi. Belediye bunlara müdahale ettiğinde vatandaş çatılara çıkıyor. O zamanlar medya bunlara destek veriyordu. O zamanlar vize uygulaması yapalım dediğim zaman beni topa tuttular. Şimdi yine söylüyorum. Bundan dolayı beni oy kaybına mahkum etmek için çalışabilirler. Ben yine de söylüyorum” ifadelerini kullandı.

Bu tür çalışmalarda medyanın Hükümet’e ve yerel yönetimlere destek vermesi gerektiğinin altını çizen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul için bu söylenmek zorunda. Her gün 653 tane yeni araç trafiğe giriyor. Plaka sayısını belirleyerek dondurmamız lazım. İstanbul’a plaka sayısı kadar araba girmeli. Bundan sonra yeni ilave bir araç İstanbul’a giremeyecek. Yeni araçların girmesi için ulaşım alt yapısı güçlendirilecek, öyle giriş yapılacak. Bunu İstanbul için yapmak zorundayız. İstanbul’u Türkiye’yi seviyorsak. Bunu yapmalıyız. Halkım bunu inanmalı. Otoriter, totaliter bir rejim içinde değiliz. Demokrasiyi yapmalıyız ama İstanbul için bir çok şeyi düşünmeliyiz” dedi.

“İstanbul’da depreme dayanıklı konutlar yapalım”
Londra’da, Tokyo’da bunun değişik uygulamasının yapıldığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti; “Bunun alt yapısını medya, sivil toplum kuruluşu hep birlikte yapacak. Halk buna inanacak. Belediye başkanımız bu dönem için de 103 tane katlı ve köprülü kavşak bitirdi. Ancak çalışmalar yetmiyor. Türk nüfus sürekli artıyor. İstanbul’a giriş çıkış serbest İstanbul’a göç var. Yapılanlar yetmiyor. İsteyen istediği gibi İstanbul’a girip çıkıyor. Bundan sonran bir deprem felaketiyle karşılaştığımızda ne yapacağız sorusunun cevabını bulmak zor. Kaçak yapıları, binaları yıkalım depreme dayanaklı sağlam konutlar yapalım. Halkımız mağdur edelim demiyoruz. Halkımızı oraya taşıyalım. Vatandaşlarımız zabıtaya kiremit sallamasın. İstanbul’da bunu yapalım ki İstanbul’da daha güvenle yaşayalım. Yarın sabah ne olacak diye düşünmeyelim. Doğal afet ifadesi yanlış sanki alınacak bir tedbir yokmuş gibi bir şey ortaya çıkıyor. Çürük bina yapılırsa başa gelecek felakete doğal afet diyemeyiz Felaketin faturasını Allah’a kestik. Allah kuluna zulüm eder mi. Biz tedbirlerimizi aldık mı? Allah bize ‘oku’ diye hitap etti. İlmi bu yolda kullanacağız. Su akıp gidiyor. Fay hattı üzerindeki bir bölgeye bir bina inşaat etmeye kalkışırsanız sonuç felaket olur. Bize düşen tabiatı korumak. Yıllardır İstanbul olabilecek bir depremin endişesini yaşıyor. Büyük bir fay hattını geçtiğini öğrendik. Bununla ilgili vaktinde çalışmalar yapılsaydı. Durum şimdi farklı olurdu. İstanbul’da ilk deprem haritasını belediye başkanlığı döneminde biz yaptık. 99 depreminde bizim yaptığımız haritalardan yararlanıldı. Kentleşme politikası uygulanmadığı için bu sorunları yaşıyoruz. Kıyı bölgelerine dolgu zeminde yapılan yapılar çökme tehlikesi var. Bir kaç yıldır İstanbul’da binaların depreme dayanıklı bir hale getirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu sadece devletin yapabileceği bir şey değil. Bireylere, sivil toplum kuruluşlarına, medyaya vatandaşlara büyük görevler düşüyor.”
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.