Haberler

Siyaset ve belediyeler neden başaramadı? (2)

Tarih: 12 Şubat 2007 Kaynak: Milliyet Yazan: Yaman Törüner
Son yirmi yılda, Türkiye'de çok şey değişti. Hemen hemen her konuda dünyada söz sahibi olmaya başladık. Siyaset ve belediyecilik hariç.

Dünya markalarının hemen hemen tümü ülkemize girdi. Virgin Megastore bile, birçok Avrupa ülkesinden önce İstanbul'a geliyor. 35 yıl önce ampul, zeytinyağı, benzin bulunmazken, ülkede şimdi, ne ararsanız var. Türk markaları da yurtdışında mağazalar açıyorlar. Yurtdışında, Migros, Silk-Casmire, Sarar, Mavi Jeans gibi birçok markamız var. Hatta, markalarımız taklit ediliyor.

Ama, milletvekillerinin, vatandaşın bir türlü yerine getirilemeyen işini takip etmesine bile "torpil" adını takmışız. Milletvekillerine yapılan başvurular tek elden kayıt altına alınıp takibi sağlanamıyor. Milletvekillerinin hizmet için yeterli olanakları yok. Her fırsatta, onları yere vurmaya, maaşlarının yüksekliğinden bahsetmeye bayılıyoruz.

Devlet malına sahip değil
Belediye sınırları içinde ise, devlet malına sahip değil. Gecekondular almış yürümüş. Planlama ve şehircilik hiç yok. Belediyeciler ve belediyeler, o yöredeki insanın ve gelişimin gerisinde kalmışlar.

Sağlıkta dünyanın en iyileri arasına girdik. Yurtdışından ameliyat için hasta geliyor. Dünyada bu konuda çıkan yenilik, birçok Avrupa ülkesinden önce Türkiye'de uygulanıyor. Özel üniversiteler sayesinde, eğitim dev adımlarla ilerliyor. Özel üniversiteler, devlet üniversiteleriyle yarışabiliyor.

Ancak, milletvekillerinin ilgi konuları bile belirlenmemiş. Muhalefet, bir çeşit "gölge kabine" oluşturamamış. Muhalefet liderleri alternatif çözüm önerileri getiremiyorlar. Bütün siyasetçiler, laf ebeliği yapmak ve oy kapabilmek için vatandaşı kandırmak peşinde.

Belediyeler ise, trafik karmaşası karşısında havlu atmış durumdalar. Çözümü, otopark ve köprü yapmakta, yani, yatırımda arıyorlar. Başladıkları işleri de bitiremiyorlar.

Televizyon ve radyo istasyonu sayısına ve bunların kalitesine ne demeli? Birçok Türk televizyonu Avrupa dahil, yabancı ülkelerde izlenebiliyor. Uydumuz bile var. Cep telefonu neredeyse herkesin elinde. Turkcell dünya markası oldu. Dijital telefon her beldeye ulaştı. Hızlı internet sağlayıcılarımız var. Büyük şehirlere, uydudan yol takip sistemi bile geldi.

Partilileri işe aldılar
Hükümet ise, "siyasette çağdaşlaşma" adına hiçbir şey yapamıyor. Ne "Siyasi Partiler Kanunu" ne "Seçim Kanunu" ne de "yarı başkanlık sistemi" masaya yatırılabildi. Milletvekilleri, "Diyalog Grubu" dışında, kendileri için tartışma, eğitim ve üretim sistemi geliştiremedi. Belediyeler ise, partilileri işe almaktan başka iş yapmadılar.

Belediyelere gelince, öyle görgüsüz ve bilgisiz kişileri belediye başkanı yapmışız ki, har vurup harman savrulan paranın onda biri kadar hizmet alınamıyor. Yapılan yolsuzluklar tahammül sınırlarını aştı.

Öte yandan, yabancılar para verip Türk şirketlerini alıyor veya onlarla ortak oluyorlar. Akbank'ın yüzde 20'sini Citibank'ın alması hâlâ konuşuluyor. Yunanlılar bile ülkemizde banka aldı. Finansbank'a iyi para ödediler. Bankacılık, borsa, merkez bankacılığı çağ atladı. Özelleştirmelerimiz iyi gidiyor. Yabancı sermaye girişinde son yıllarda dünyanın ilk 10 ülkesi arasındayız.

Siyaset ve onun bir parçası belediyecilik dışında her şey gelişti, çağdaşlaştı. Bu sıkıntının bütün nedeni, mevcut siyasi sistem ve liderler mi dersiniz?
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.