Abu Dabi toplam 30 milyar dolara dünyanın en büyük kültür ve sanat kompleksini inşa ediyor. Müzeler için gereken sanat eserleri ise 1 milyar dolara, 20 yıllığına Fransa'da bulunan ünlü Louvre Müzesi'nden kiralanacak. Dünyanın en büyük müzesi hangi ülkede bulunuyor? Fransa Louvre, İngiltere British Museum veya İspanya Guggenheim? Bu sorunun cevabı değerlendirme kriterlerine göre değişebiliyor. Ancak kısa bir süre sonra bu sıralamanın en üst basamağa yeni bir ülke, Abu Dabi yerleşebilir. Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı ve Abu Dabi Hükümdarı Şeyh Halife Bin Zayed Al Nahyan'ın iddialı planlarının hayata geçmesi halinde dünya bugüne kadar görmediği kadar görkemli bir kültür merkezine kavuşacak. Yapılan planlara göre çok sayıda ultra modern yapının bir araya gelmesinden meydana gelecek kültür merkezi toplam 27 kilometre karelik bir alan üzerine inşa edilecek ve adeta küçük bir şehri andıracak. 2018 yılında tamamlanması planlanan projenin 30 milyar dolara mal olması bekleniyor.
İki farklı olay
Hikaye 1791 yılında Beni Yas adındaki bedevi kabilesinin Arap Körfez'i bölgesinde zengin bir tatlı su kaynağı bulmasıyla başladı. Kabile, kum ve tozun yanı sıra aşırı sıcağın kavurduğu bu bölgede altından çok daha değerli olan su kaynağını başkalarına kaptırmamak için küçükte olsa bir yerleşim birimi kurdu. Nesiller boyu bölgede kalan Beni Yas kabilesinden yüzlerce yıl sonra günümüzün Abu Dabi ülkesi doğdu. Ancak hikayenin başında, Beni Yas kabilesi çölde su kaynağını keşfettiği dönemde dünyanın başka bir bölgesinde, Fransa'da, çok daha farklı gelişmeler yaşanıyordu. 1789 İhtilali'ni ardından çalkantılı bir dönem yaşayan ülkede İhtilal esansında el konulan sanat eserlerinin Louvre'de halka açık bir müzede sergilenmesine karar verilir. Alınan kararın ardından sürekli büyüyen ve günümüze kadar ulaşan ünlü Louvre Müzesi projesi hayata geçer.
Yollar kesişti
Bu olayların yaşanmasının üzerinden geçen 216 yılın ardından Abu Dabi ve Fransa'da yine önemli ve iki ülkenin geleceğini etkileyecek gelişmeler yaşanmaya başlandı. Gelen haberlere göre Abu Dabi'de hüküm süren kraliyet ailesi 650 milyon Euro karşılığında Paris Louvre'de bulunan yüzlerce sanat eserini 20 yıllığına kendi ülkelerine transfer etmeyi planlıyor. Aile bunun için Abu Dabi'de dünyanın en görkemli sanat galeri kompleksini kurmak için kolları sıvadı bile. Haberin dünya basınına yansımasının ardından Fransızlar galeyana geldi. Zira kültürel miraslarına olan bağımlılıklarıyla tanınan Fransızlar, kiralanacak eserlerle birlikte ülkenin 20 yıl boyunca büyük bir kültürel hazineden mahrum kalacaklarını ileri sürerek galeyana geldi. Fransa basını ulusal kültür mirasımız satılıyor başlıklarıyla ayağa kalktı.
Fransa ayağa kalktı
Ancak tüm tepkilere karşılık iki ülke arasındaki görüşmelerin sürdüğü ve ileri safhalara ulaştığı belirtildi. Sızan haberlere göre Fransızlar alışveriş karşılığında en az 1 milyar dolar istiyor. Fransa'da isyan havası yaşanırken Abu Dabi'de tamamen farklı bir rüzgar esiyor. Fransızların istediği 1 milyar dolar ülkede kimseyi tasalandırmıyor. Yöneticilerin tek kaygısı bir yolunu bulup dünyanın bugüne kadar görmediği kadar muhteşem bir müze inşa etmek. Abu Dabi Turizm ve Yatırım Kurumu'ndan yapılan açıklamada, "Yapmak istediğimiz müze öylesine etkileyici olmalı ki dünyada sanat ile ilgilenen herkes yılda en az bir defa gelip ziyaret etmek istemeli." Yapılan planlamalara göre devasa müzenin 2012 yılında ilk galerileri hizmete girecek. Tamamının kapılarını açması ise 2018 yılını bulacak.
Benzersiz projeler
Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı ve Abu Dabi Hükümdarı Başkanı Şeyh Halife Bin Zayed Al Nahyan bu zorlu görev için her biri kendi alanlarında dünyanı en büyük mimarları olan Frank O. Gehry, Jean Nouvel, Tadao Ando ve Zaha Hadid'i görevlendirdi. 27 kilometre karelik bir alan üzerine kurulacak galeri kompleksi Arapça'da "mutluluk" adı verilen Saadiyat Adası üzerine inşa edilecek. Frank O. Gehry New York'ta yapmayı planladığı ancak 11 Eylül saldırıları nedeniyle askıya alınan Guggenheim Projesi'ni Abu Dabi'de hem de çok daha çarpıcı bir şekilde hayata geçeceği belirtildi. 30 bin metre kare alan üzerine inşa edilecek müze uzaktan bakıldığında devasa silindir, dikdörtgen ve prizmaların iç içe geçmiş halini temsil ediyor. Gehry yaptığı açıklamada projenin kapsamından çok etkilendiğini belirterek, "Bu şekilde bir tasarımı ne ABD ne de Avrupa'da yapmanın imkanı yok. Yetkililerin burada benzersiz bir şey yapmayı planladıkları anlaşılıyor" dedi. Kompleksin bir diğer yıldızı ise Zaha Hadid olacak. Hadid'in tasarladığı 62 metre yüksekliğindeki "Performing Arts" adlı yapıda sahne gösterilerine yönelik iki konser salonu, iki tiyatro sahnesi ve bir de opera salonu yer alacak. Kompleksin toplam 7 bin kişilik oturma kapasitesinin olacağı belirtiliyor.