Çevre ve Orman Bakanlığı, Kyoto Protokolü'ne bugün itibariyle direkt taraf olmanın Türkiye ekonomisi açısından çok ciddi finansman ihtiyacı doğuracağının görüldüğünü belirtti. Bakanlık, "Kyoto Protokolü hükümlerinden biri olan sera gazı emisyonu indirim taahhüdünde bulunmanın, Türkiye'nin kalkınmasını olumsuz yönde etkileyebileceği" görüşünü bildirdi.

Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, kamuoyunda Türkiye'nin Kyoto Protoko-lü'nü imzalaması yönünde yoğun bir baskı oluşturulduğunu anımsattı. Kyoto Pro-tokolü'nün imzalanmasını sağlamak amacıyla kurulan bir internet sitesinde 150 bine yakın imza toplandığına dikkati çeken yetkililer, Türkiye'nin, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne 2004'te taraf olduğunu hatırlattı. Sözleşmenin getirdiği yükümlülüklerden biri olan "İklim Değişikliği Ulusal Bildirimi"nin hazırlandığını kaydeden yetkililer, bildirimde 1990-2004 yıllarındaki sera gazı emisyonuna bakıldığında ekonomik büyümeye bağlı sürekli artış olduğunun ortaya konulduğunu, gelecekte de bu artışın süreceğinin öngörüldüğünü vurguladı. Yetkililer, şunları kaydetti: "Ülkemizin Kyoto Protokolü'ne taraf olması durumunda sera gazı emisyonlarını indirim taahhüdünde bulunma zorunluluğu getiriliyor. Protokole direkt taraf olmanın, ülkemiz ekonomisi açısından ciddi finansman ihtiyacı doğuracağı görülüyor. Bunun da ülkemiz kalkınmasını olumsuz yönde etkileyeceği öngörülüyor. Özellikle, enerji sektörü başta olmak üzere bütün sektörlerce konunun sağlıklı bir şekilde analiz edilmesine ihtiyaç duyuluyor."