Haberler

Mimarlık ve Aydınlatmanın Yüz Yıllık İlişkisi

Tarih: 14 Mart 2007 Yazan: Zeynep Alpay
 
Glashaus (1914), Foto: Alifil
 
Eyfel, Foto:Hervé Lewandowski - PhotoRMN

Hollanda Mimarlık Enstitüsü (NAI) 27 Ocak’tan bu yana “Architecture of the Night- Luminous Buildings” (Gecenin Mimarlığı- Aydınlatılmış Yapılar) sergisine ev sahipliği yapıyor.

Sergide mimarlığın yapay ışıkla ilişkisi, 1903’ten başlayarak çizimler, aydınlatılmış maketler, fotoğraflar ve metinlerle çeşitli başlıklar altında anlatılmak isteniyor. Hollanda Mimarlık Merkezi’nin sergi için özellikle karartılmış alt kat galerisinde, küratör Saskia van Stein’in de belirttiği gibi “ışığın baştan çıkarıcı” olma özelliği mimarlık ve yapay aydınlatmanın mimari kullanılma tarihinden yola çıkılarak -pek de baştan çıkarıcı bir biçimde olmasa da- sergileniyor.

Karartılmış mekanda, delikli siyah panoları takip ederek ulaşılan ilk bölüm Luna Park; 1903’te New York’un Coney Adası’nda kurulan ilk eğlence parklarından Luna Park’ı ve kitlelerin pırıltılı ışıklarla tanışmasını anlatıyor. Light Dream and Dream Nights başlığı altında ise, 20. yüzyılın ilk çeyreğindeki dışavurumsal eğilimleri ve mimarlık ütopyalarında ışığın yeri, Bruno Taut’un 1914 Dünya Sergisi için yaptığı Cam Ev (Glass House) projesi ve maketi ile sergileniyor.

Konu Dünya Sergileri’ne geldiğinde sergi daha zengin bir görsellik sunuyor. Fotoğraflayamadığını resimleyen, resimleyemediğini fotoğraflayan sıradışı sanatçı Man Ray’in La Ville fotoğrafları, Andre Granet’in Eyfel Kulesi’ni 21 farklı aydınlatma ile gösterdiği çizimler ve de Eyfel Kulesi’nin maketi World Exhibitions bölümününde yer alıyor.

 
De Volharding, Lahey, Foto: Van Ojen
- Lahey Şehir Arşivi Koleksiyonu
 
Van Nelle Fabrikaları, Rotterdam,
Foto: Geljon

Light Air: Space bölümü ise özellikle Hollanda’daki binalardan örneklerle modern mimarlığa giriş yaparak sergiye bir derece hız kazandırıyor. Modernist mimarların metal, çelik, beton ve cam gibi yeni malzemelerle yeni bir mimarlık dili arayışları cepheye de yansıyor ve yapay aydınlatmanın işlevsel bir biçimde kullanıldığı proje örnekleri ile sergileniyor. Seçilen yapılar arasında, J. W Buys’ın “De Volharding” binası (1928), Ludwig Mies van der Rohe’nin Barcelona Pavyonu (1929), W. M Dudok’un Bijenkorf Rotterdam Department Store (1931) proje çizimleri ve fotoğrafları ile yine Rotterdam’da bulunan Johannes Brinkman’ın Van Nelle Tütün Fabrikası (1931) proje çizim ve maketi ile örnekleniyor.

Sergide, ışığın yarattığı coşkunun farkına varıp onu Albert Speer’la anılan Alman propaganda amacıyla kullanan Hitler mimarlığının fotoğraf ve filmlerle anlatıldığı Search Light başlığı altında toplanıyor. Mies van der Rohe’nin Seagram Binası’nın yer aldığı ve ABD’deki yüksek yapılarda ışık-kent ilişkisinin gösterildiği High Lights ve Las Vegas ışıklarına sıçrayan Sign and Signals bölümleriyle II. Dünya Savaşı sonrasına kadar geliyor.

Uluslararası ve fonksiyonel bir mimarlığın öne çıktığı Modern Light başlıklı sergi bölümünde ise sanatçı Nicolas Schöffer’in Paris için önerdiği, Eyfel’den 153 m daha yüksek metal strüktürlü aydınlatılmış proje; Sibernetik Işık Kulesi’nin (Tour Lumiere Cybernetique - 1974) maketi yer alıyor.

Mimari stürüktürün aydınlatılarak öne çıkarıldığı ve tasarımın önemli bir öğesini oluşturduğu 2000’li yıllar ise Claus en Kaan Architecten’in Opera House (2004) projesi maketi ve Daniel Liebeskind’in Victoria+Albert Museum (1996) yapıları, Crystal bölümünde yer alıyor.

Gecenin Mimarlığı - Aydınlatılmış Yapılar sergisinin son bölümü Pixel Park’ta ise yapı cephelerinin bir multi-medya aracı olarak kullanıldığı ve bilgisayar animasyonları ile gösteriye dönüşen projelerden örnekler veriliyor. OMA’nın ZKM - Çağdaş Sanatlar ve Medya Merkezi (1983), Herzog & de Meuron - Allianz Arena, Lars Spuybroek D-toren, Realities: United BIX - İletişim Sanatları Müzesi sergilenen projeler arasında. Ayrıca Pixel Park’ta UN Studio’nun Galeria Department Store yapısının cephe kaplaması da birebir sergileniyor. “Gecenin Mimarlığı”, dünya haritası üzerine ışık kirliliğinden bahsettiği Over Illuminated ile tamamlanıyor.


Sergi sırasında gece NAI'nin fotoğrafı, Foto: Alifil

“Gecenin Mimarlığı- Aydınlatılmış Yapılar” sergisinin tanıtımlarında “koyu-siyah duvarlarda binlerce parlak ışık…” olarak bahsedilen sergileme konsepti; delikli siyah metal panolar üzerine yapıştırılmış beyaz metinleri okumayı zorlaştıran aydınlatma nedeniyle pek başarılı olmuşa benzemiyor.

Bu aydınlatma sorununa ve yer yer zayıf kalan içeriğe rağmen mimarlık ve yapay aydınlatmanın yüz yıllık ilişkisini irdeleyen zengin bir konuyu farklı ölçeklerde ele alması sergiyi gezmeye değer kılıyor.

Philips sponsorluğunda düzenlenen “Gecenin Mimarlığı - Aydınlatılmış Yapılar” sergisi Rotterdam Mimarlık Yılı etkinlikleri çerçevesinde 6 Mayıs’a kadar, Hollanda Mimarlık Enstitüsü (NAI)’de devam edecek.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.