İşin bir başka cephesinde ise rantın tavan yapması yüzünden zorlanan büyükler var. Şöyle ki; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yakın bir işadamı Erdoğan’ın İstanbul’un dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri haline gelmesi için özel bir proje üzerinde çalıştığını ancak son dönemde Büyükdere Caddesi’nde olanların bu işin coğrafyası için yeni bir arayışı gündeme getirdiğini söyledi. İstanbul’un ilk finans merkezi Bankalar Caddesi merkezli Karaköy’dü. Sonra çok hızlı büyüyen Türk bankaları genel merkezlerini de büyüttüler ve Büyükdere Caddesi merkezli yeni bir finans merkezi oluştu. Ancak artık bu eksende yeni banka genel merkezlerine kolay kolay yer açılmayacak gibi görünüyor. Büyükdere’de olmak isteyen bir banka, ya çok büyük paralara kıyıp ’gayrimenkul yatırımcısı’ olacak ya da kendisine İstanbul’da başka bir yer arayacak. İşte bu noktada Erdoğan hem önümüzdeki dönemde İstanbul’a akın edecek yabancı finans sermayesi için hem de Ankara’dan İstanbul’a taşımak istediği kamu bankaları ve Merkez Bankası için daha cazip bir bölge yaratılmasını istiyormuş.
İstanbul’un ekonomi coğrafyası hızla değişiyor ama bu defa bu ekonominin sadece yeri değil niceliği de değişecek gibi görünüyor. Eğer İstanbul’u yönetenler Başbakan Erdoğan’ın vizyonuna ayak uydurabilirse 1970’lerden beri kurulan ’Londra, Frankfurt kadar önemli finans merkezi İstanbul’ hayali bu defa lafta kalmaz ve gerçekleşir.
![](images/track.gif)