Haberler

Kyoto Protokolü için 2 yıl içinde adım atılmalı

Tarih: 10 Nisan 2007 Kaynak: NTVMSNBC Yazan: Tülay Sağlam
2 yıl içinde adım atılmazsa, Türkiye Kyoto Protokolü’ne asla katılamayabilir. AB uyum sürecinde yeni bir engel oluşturabilecek bu durum, Türkiye’nin sürdürülemez kalkınma sürecini de kalıcı hale getirebilir. 

Bölgesel Çevre Merkezi Türkiye Ofisi (REC Türkiye), TBMM Küresel Isınma Komisyonu’na sunduğu raporda, “Türkiye için Kyoto Protokolü’nde Tünelin Ucunda Işık Var” mesajını verdi ve 2012’ye kadarki dönemde özel sektör açısından en geçerli sürecin, gönüllü karbon piyasalarının, kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesinde kurgulanması olduğunu vurguladı. Rapora göre, Kyoto Protokolü’ne katılsa da katılmasa da Türkiye bu süreci kendi inisiyatifiyle biçimlendirebilir.

REC Türkiye raporunda, “Türkiye BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde, 1992 yılında Ek-I Dışı Ülke, yani ‘gelişmekte olan ülke’ olarak tanımlanmış olsaydı, sözleşme’yi ve ardından Kyoto Protokolü’nü ilk imzalayan ve en başarılı uygulayan ülkelerden birisi olurdu” denilerek Türkiye’nin bugünkü önceliğinin Montreal Protokolü’ndeki konumunu yakalamaya çalışmak olduğu ve bunun için de çözüm yolunun bulunduğu belirtiliyor.

Ozon Tabakasını İncelten Maddeler
Türkiye, 1987 yılında kabul edilen ve ozon tabakasını incelten maddelerin (OTİM) kullanımının sınırlanmasını öngören Montreal Protokolü’nde gelişmekte olan konumunda yer aldı. Böylelikle Türkiye, Protokol’ün uygulanmasını desteklemek amacıyla oluşturulan fonlardan yararlanma hakkını kazandı ve 1990’larda yılda 5000 ton olan OTİM salımlarını, 2000’lerde yılda 300 tona çekerek Birleşmiş Milletler tarafından “En İyi Uygulamalar” arasında gösterildi.

Türkiye Kyoto Protokolü'ne Taraf Olmalıdır
Raporda, Türkiye’nin uluslararası alanda kaybettiği 15 yıllık açığı hızla kapatabilmek için, ulusal alanda ise kaynaklarını, sanayisini, ekonomisini ve toplumunu daha sürdürülebilir bir rotaya çekebilmesi için ulusal çıkarlarını gözeterek Kyoto Protokolü’ne taraf olmalıdır. Türkiye; mevcut konumda, Ek-B Dışı konumunu koruyarak, 2012 öncesinde herhangi bir yükümlülük almadan Kyoto Protokolü’ne katılabilir. Böylece Türkiye, Sözleşme Ek-I Listesinde yer alan ancak Kyoto Protokolü Ek-B Listesinde yer almayan ilk ve tek ülke olacaktır” deniliyor ve Türkiye’nin iyi değerlendirebilirse bu durumu fırsata dönüştürebileceğinin altı çiziliyor. 

Türkiye'nin Karşılaşmayacağı Ekonomik Sıkıntılar 
Bu yaklaşımın, Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne katılabilmesi için “Tünelin ucundaki ışık” olarak algılanması gerektiği belirtilen rapora göre, Kyoto Protokolü’ne katılması halinde Türkiye’nin karşılaşmayacağı ekonomik sıkıntılarla tehdit etmek ya da gerçekçi olmayacak yükümlülükler alacağını iddia etmek, sadece Kyoto Protokolü karşıtlarının ve Türkiye’yi Kyoto Protokolü sürecinin dışında tutmak isteyenlerin işine yarayacak bir tutum.

2 Yıl İçinde Atım Atılmalı
REC Türkiye raporuna göre, 2 yıl içinde adım atılmazsa, Türkiye 2012 sonrası dönemde Ek-B Dışı Kalma avantajını kaybederek Kyoto Protokolü’ne asla katılamayabilir. AB uyum sürecinde yeni bir engel oluşturacak olan bu durum, Türkiye’nin sürdürülemez kalkınma sürecini kalıcılaştırabilir. Raporda ayrıca 2012’ye kadar özel sektör açısından en geçerli sürecin gönüllü karbon piyasalarının, kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesinde kurgulanması olduğuna da dikkat çekiliyor.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.