Haberler

Topbaş geleceğin İstanbul'unu anlattı

Tarih: 6 Ağustos 2007 Kaynak: Hürriyet

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, geleceğin İstanbul'unu tasarladıklarını, kentte bir yandan çağdaş yeni merkezler oluştururken, diğer yandan da kenti yenileme sürecini tamamlayacaklarını dile getirerek, “İstanbul'u daha çok nitelikli iş gücünün bulunduğu, yönetim, finans, fuar ve kongre merkezi haline getirme noktasında adımlar atıyoruz” dedi.

Topbaş, İstanbul'un her şeye rağmen mükemmel bir kent ve dünya ile mukayese edilmeyecek kadar güzel olduğunu ifade ederek, “İstanbul, her şeye rağmen geçmişinden bu güne kadar bu güzelliğini taşıyor” diye konuştu.
İstanbul'un, son 50 yılda 13 milyon göç aldığını ve bunun sonucunda da gelişigüzel yerleşmenin getirdiği sorunları yaşadığını anlatan Topbaş, şunları kaydetti:

“Gençliğimden beri hep şunu düşünmüşümdür, tarihi yarımada başta olmak üzere kent farklı gelişemez miydi? Şimdi sorumluyum, bunu yapmak zorundayım ve bir merkez kurdum. İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP), İstanbul'u dizayn eden ve geleceğini hazırlayan bir merkez. Burada çağdaş medeniyet ölçülerini dikkate almış, sosyal donatı alanlarıyla, insani boyutlu yaşam alanlarıyla bir kent oluşturmak için şansımız var.”

Önemli bir deprem geçiren kentin deprem riskini kent lehine kullanmayı düşündüklerini anlatan Topbaş, “İnsanları mağdur etmeden, bir dönüşüm sistemi içine sokarak yeni bir kent yaratmayı, kentin yeni yerleşim ve gelişim alanlarını yapılan planlar çerçevesinde disipline ederek yönlendirmeyi hedefliyoruz” dedi.

İstanbul'a göç gelmemesi için kentin eşikleri olan, doğuda Gebze'de, batıda Çorlu'da, güneyde Bilecik ve Balıkesir'de yeni cazibe merkezleri oluşturmak gerektiğini, bu anlamda bölge planlarına da el attıklarını anlatan Topbaş, “İstanbul'u daha çok nitelikli iş gücünün bulunduğu, yönetim, finans, fuar ve kongre merkezi haline getirme noktasında adımlar atıyoruz. İstanbul artık dünyayı New York, Londra, Tokyo gibi etkiler hale gelecek. Aslında İstanbul şu anda da global kentler arasına girdi. Bunun için yapılanmayı buna göre yapmak, daha modern ve çağdaş yaşam alanları oluşturmak lazım” diye konuştu.

Kent yenileniyor
“İçinde yaşayan insanları mağdur etmeden kenti yenilemeye doğru gidiyoruz” diyen Topbaş, bunun ilk örneğine Zeytinburnu Sümer Mahallesi'nde başladıklarını, Kiptaş kanalıyla burada yaşayanlara konutlarını vermek suretiyle mahallenin yenileneceğini anlattı. Topbaş, “Modern medeniyetin ölçülerinin en iyi şekilde korunduğu, 2010 kültür başkentine yakışır ve yaraşır bir İstanbul'u oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

“Çok konut yapılıyor. Bu konutlar insanları göçe teşvik ediyor” şeklinde eleştirilerin bulunduğuna da işaret eden Topbaş, “Biz insanlara 'Evlenmeyin, çocuklarınız olmasın, yeni aileler oluşmasın' diyemeyiz. İstanbul göç almasa bile nüfusu artan bir kent. Bunun konut tedarikini yapmak durumundayız” diye konuştu.

Yeni konutların da eski yerleşim alanları, çöküntü alanları ile risk taşıyan yapı alanları dönüştürülerek ve kentin yeni gelişme alanlarında planlı olarak gerçekleştirildiğini anlatan Topbaş, şöyle devam etti:
“İstanbul'un gelişmesi lineer tarzda, doğu-batı aksında. Kent bu gelişmesini bugüne kadar düzenli yapmamış. Tek merkezli bir kent olarak ortaya hizmet koymuş. Bunun için yeni merkezler oluşturuyoruz. İkitelli merkezi projelendirildi. Hayata geçiriyoruz. Kartal alt bölgede 555 hektarlık alanda bir yenileme alanı yapıyoruz. Özellikle Kağıthane Cendere vadisini bir dönüşümle yeniden ele alıyoruz. Kent hem kendi içinde yenilenirken, diğer yandan disiplinli, çokça büyümeye, nüfusu davetkar olacak şekilde değil, mevcut içinde yapılabilecek sistemi kuruyoruz.”

Kentin bundan sonra göç almaması için çalıştıklarını da dile getiren Topbaş, Kiptaş ve TOKİ'nin konutlarını belli bir süre kentte yaşayanlara sattığını da hatırlattı.

Topbaş, modern ülkelerde vatandaşların konut ihtiyaçlarını yönetimlerin karşıladıklarını, İstanbul'da ise konut edinmenin insanların kendine bırakıldığını ve gelişigüzel, gecekondu ve çarpık yapılaşma denilen tarzda gerçekleştiğini anımsattı.
Bu nedenle kentin yüzünün değiştiğini ve bunu tekrar eski hale getirme ve düzgün yaşam alanları oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Topbaş, şunları kaydetti:

“İstanbul'un yeni bir siluete ihtiyacı yok. İstanbul'da geçmişte yapılan hatalar var. Biz İstanbul'da eski kent bölgesini hiç yapı yapılmadan, oradaki konakların bahçelerine ve İstanbul'un eski yerleşim alanlarına müdahale etmeseydik, kentin arazi kullanım kararlarını koyup planlamasını doğru yapmış olsaydık, kent bugün çok daha farklı ve mükemmel olurdu.”

Tarihi yarımada ve prestij yapıları bölgesi
Tarihi yarımadayı ele aldıklarını ve başta Süleymaniye bölgesi olmak üzere bir yenileme sürecini başlattıklarını dile getiren Topbaş, şöyle devam etti:

“İstanbul, tarihi yarımadasıyla, o güzelliğiyle, o ihtişamıyla, minareleriyle, o siluetiyle mutlaka korunmalı. Galata bölgesindeki Galata Kulesi de tarihi yarımadanın karşısında önemli bir yerleşim alanı. İstanbul'u, Haliç'i tamamlayan önemli bir öge. Ama bir bakıyorsunuz ki, Galata'da Odakule gibi, Tepebaşı'ndaki otel gibi, Taksim'deki oteller gibi Galata Kulesi ile yarışan yapılar yapılmış.

Levent bölgesinde rezidanslar, gökdelenler, plazalar, büyük yapılar yapılıyor. İstanbul'da prestij yapıların olabileceği bölge olarak Bahçeşehir bölgesinde ticari bir merkez, Kartal alt bölgede gökdelenlerin ve prestij yapılarının olacağı bir bölge oluşturarak, kentin merkezlerini dağıtmaya çalışıyoruz. Böylece İstanbul'un eski yerleşim alanını etkileyecek büyük yapılar olsun istemiyoruz. Modern yerleşim alanları, modern kent merkezleri oluşturmaya çalışıyoruz.”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, son dönemde üzerinde ağırlıklı durdukları konunun İstanbul'un deprem riski olduğunu belirterek, bu konuda somut adımları bu yıl itibariyle atacaklarını söyledi. Topbaş, “Bir program dahilinde önümüze koyduğumuz ve başladığımız; 'Sağlıklı şehir, sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre, sağlıklı nesil' diye bir projemiz var. Daralan yaşam alanları, tükenen doğal kaynaklar, değişen iklimler nedeniyle artık her şehirlinin mutlaka çevreci olması gerekiyor. İstanbul'un sıkı bir çevre mantığıyla yaşam alanlarını tekrar dönüştürmek, insanların yaşam kalitesini yükseltme çalışmasını ayrıca devam ettiriyoruz” diye konuştu.

Kadir Topbaş, İstanbul'da bir kaç tane model merkez ortaya çıktığı zaman dünyanın kente bakışının değişeceğine de dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“İstanbul'u, dünyayla yarışır ve dünyanın en ideal kentleri arasında, yapılanması, kentsel dönüşümüyle yeni ve modern bir hale getireceğiz. Bu hedefi koyduk kendimize. Bir mimar başkan olarak çok daha önce bu görevlerde olmamız lazımmış. Geçmişteki belediye başkanlarına teşekkür ediyorum, ama işin başındayken, İstanbul 3-4 milyonlardayken kent çok daha farklı kurgulanabilirdi. İstanbul tarihi çevresi korunarak, yeni kent planlanmış olsaydı... Maalesef düzensiz bir gelişmenin faturasını çekiyoruz.”

Trafik denetimi yerelleşmeli
Trafik denetiminin yerelleşmesini istediklerini de ifade eden Topbaş, trafik kontrolünü almak istediklerini, bunun hazırlıklarını yaptıklarını dile getirdi.

Kentin ulaşımda önemli bir sorunu olan otoparklarla ilgili de çalışmalarının bulunduğunu belirten Topbaş, değnekçi olayının yüzde 90 oranında bittiğini, kurdukları İspark adlı şirketin kazancıyla da otopark inşaatlarına başlandığını anlattı.

Ayrıca, metroyu kullanan insanların araçlarını bırakacakları transfer merkezleri kuracaklarını kaydeden Topbaş, 120-125 bin araç kapasiteli transfer merkezleri oluşturacaklarını söyledi.

Ulaşım için kaynak yaratmada bazı gayri menkulleri değerlendirmek istediklerini de anlatan Topbaş, şöyle devam etti:

“Bir takım gayrimenkullerimizi değerlendirmeye kalktığımız zaman birileri hemen yargıya giderek durdurmayı hedefliyor. İETT arsamızı satmış olsaydık, parası kasamıza gelseydi... 1 katrilyon 156 trilyon kasamıza cash para girecek ve ben ben ulaşımda kullanacağım. Bunu engellemek bu kente ne demektir? Vatandaşlarımız zaten bunu değerlendiriyor. İş yapacağız.”


Bunu ben bitirmeliyim
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, ihtisasını ve bilgisini kendisini yetiştiren kente aktarmaya çalıştığını belirterek, “Birileri (Nereden başarısız olurlar? Nereden sıkıntıya giderler? Nereden kaybederler? Nereden biz buraları bir daha ele geçiririz?) diye hesapları bıraksın. Bunu kim iyi yapıyorsa yapsın. Bu kent kazansın. Ülke kazansın. Böyle bir mantığın olması lazım” dedi.

Haşim İşcan'ın belediye başkanı olarak bir geçit yaptığını ve minnetle anıldığını hatırlatan Topbaş, kendisinin de iyi niyetini ortaya koyarak, İstanbul'u dünyayla yarışır hale getirmek istediğini söyledi.

“İstanbul'un yönetimine bir dönem daha talip misiniz?” sorusuna da Topbaş, şöyle yanıt verdi:

“Bir idealimiz var. Partim devamımı öngörürse, İstanbullular karar verirse, benim şu anda hedef koyduğum bazı projeleri bitirmem lazım. Niçin bitirmem lazım? Maalesef yeni gelenin, önceki projelerden bazılarını hayata geçirmeyip, kendi dönemini anımsatacak bir takım eserlere gitme anlayışı olduğu için bazı şeyler yarım kalabilir. Ben 2012 hedefi koyuyorsam, metroda ve kent ulaşımında. '22.5 katrilyon yatırım' diyorsam, 'bunu ben bitirmeliyim' diye düşünüyorum. Demeliyim ki 'söylediğimi yerine getirdim şu noktalarda'... Hedeflerimiz budur. Bu fırsatı İstanbullu verdiği müddetçe, edindiğim bilgileri, mesleki kabiliyetimi ve bütün heyecanımı bu kente harcamaya hazır olduğumu ifade ediyorum.”

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.