Haberler

İki Komşu Kent: San Diego ve Tijuana

Tarih: 4 Eylül 2007 Kaynak: Worldview Yazan: Teddy Cruz, Tito Alegria Çeviren: Dila Sel, Melis Göker
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki San Diego kenti ile Meksika’daki Tijuana kenti sınır komşusu. Biribirne hem çok yakın hem de çok uzak olan bu iki şehrin toplumsal, ekonomik ve kentsel farklılıklarını anlatan Tito Alegria’nın “Çift Uluslu Metropolün Kavramsal Yanlışlığı” ve bu iki kentin arasındaki sınırın anlamını ve günümüzdeki durumuyla ilgili Teddy Cruz’un “San Diego / Tijuana Sınır Duvarı: Kent Suçu” adlı makalelerini yayınlıyoruz.

Çift Uluslu Metropolün Kavramsal Yanlışlığı
Amerika-Meksika sınırında yer alan nüfus çoğunluğu, çift uluslu şekillenen şehirlerde toplanmış. Coğrafi sınırda bu komşu şehirler, genellikle ikiz şehir veya çift uluslu metropoller olarak değerlendirilmektedirler. Bu şehirler, aralarında San Diego ve Tijuna’nın da yer aldığı iki ülkenin komşu şehirlerinin oluşturduğu devamlı bir çift uluslu şehirleşmeyi tanımlayan “sınırlar arası metropol” terimini sunmuşlardır. Bu süregelen sınırlar arası şehirleşme, entegrasyonlar her komşu şehir arasındaki etkileşim ve ilişkiden kaynaklanan tek bir kentsel birim olarak değerlendirilmektedir. Sınırlar arası metropol fikri doğal olarak empresyonistik bulunmaktadır. Herhangi bir önemli göstergeden yoksun olan teorik yanılsamalar içermektedir. Teorik terimlerle, bu emresyonistik bakış açısı entegrasyonla etkileşim ve bölge ile ekonomik alan terimlerini karıştırmaktadır.

San Diego ve Tijuana arasındaki çok sayıda izlenim bulundukları iki ülkenin arasındaki yapısal tartışmalara dayanmaktadır. Bu etkileşim her iki şehirde de yerel pazarları canlandırırken onları sınrlar arası pazarlara dönüştürmemektedir. Tijuana ve San Diego’nun çeşitli hizmet ve mallarından kaynaklanan ekonomik aktivite sınırlararası olarak görülmektedir fakat iki şehri tek bir çift uluslu kentsel bölgeye dönüştürmemektedir. Eğer bu etkileşim bir malın orijini ve varış yerini tek bir alanda birleştirseydi, kahve endüstrisinde aynı ekonomik alanı paylaşan Las Vegas ve Chiapas şehirleri de sınırlar arası kentleşmenin örneği olup, böylece kavramsal bir ayrıma sebep olabilirlerdi.

Bu deneme, Kuzey Meksika sınırındaki belediyelerin Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan komşularıyla birlikte neden bir metropol haline gelmediği tartışmasını konu almaktadır.

1. Sınırlar arası bir kentsel bölge yoktur. Genel anlamda, kentsel bir bölgenin bileşenleri entegre halde olup ortak bir amaçları bulunmaktadır. İlk olarak doğal engellerin bulunmadığı hallerde bölgesel bir kentsel sistemin büyüklüğü sadece mesafenin bedeli ile sınırlanmaktadır. İkinci olarak ise daha kaliteli mal ve hizmetler bölgenin belli merkez alanlarında üretilmekte fakat alanın her yerinde yaşayanlarca tüketilmektedir. Üçüncü olarak, sosyal sınıflandırma bölgesel ve ulusal özelliklere dayanmaktadır. Bir bölgedeki acentaların davranışları her bölgeye özel bir sosyal yapılaşma (örneğin sosyal sınıflar) olarak somutlaştırılmaktadır. Etkileşim için var olan kazanç ve yapıdaki bu acentaların sosyal katmanlaşmasının karşılıklı tanınması bir toplumun temelini oluşturmaktadır. Bütün bu faktörler sadece içinde etkileşim halinde iken aynı yapısal önemini gerektirir. Bu 3 belirleyici sınırlar arası bir konsept değildir. Öncelikle, ulaşım ücretlerine (uluslararası sınırları geçme süresi) gelindiğinde bir minimal bir sınırlama olmasına rağmen sınırlar arası alanların oluşumundaki yüzleşilen başlıca zorluklar uluslararası sınırlamalardır. Örneğin, Tijunalalılar’ın sadece %50‘si sınırı yasal bir şekilde geçebilmektedir. San Diego’da yaşayan insanların hepsi sınırı yasal bir şekilde geçebilmektedir fakat korku ya da ilgisizlik sebebiyle çok azı bunu gerçekleştirmektedir. İkinci olarak, uluslararası bir sınırlamanın sonucu olarak kamu alnında hükümet, sağlık ve eğitim ile özel alanda profesyonel hizmetler gibi yerel işlevlerin büyük bir kısmı sadece ulusal tüketicilere yönelmektedir. Üçüncü olarak sosyal dallanma süreci çift uluslu olamaz ve bu yüzden bir bölgenin bütünlüğünü sürdüren sosyal yapı da kendini bir sınır yoluyla somutlaştıramaz.

Acenta ve sosyal sınıfların uygulanışı uluslararası çizginin iki tarafında da kopuktur. Ayrıca sınırın iki tarafı da, uluslarının ve devletlerinin farklı düzeninden dolayı sosyal yapılarının çoğalmasını garanti altına alan çelişkili yollara sahiptir ve bu kolonizmden muaf bir çift ulusluluk olamaz.

2. Karşlıklı entegre olmuş sınırlar arası bir pazar yoktur. Sistematik olarak entegre olmuş bir metropolde bir mal ya da hizmet sadece tek bir pazara bağlıdır. Bir mal için birbirine komşu iki pazar olsaydı kendimize iki kentsel bölgede bulurduk. Genel anlamda bu mal ve hizmetler sadece bir pazarda bulunmaktadır; öncelikle tek bir fiyatı olduğundan ve ikinci olarak ise arz ve talep aktivite seviyesini değiştirdiğinden dolayıdır. Ancak bu koşullar sınırlar arası bir alanda geçerli değildir. Bunun sebebi Meksika ve Birleşik Devletler arasındaki yapısal farklılıklardır. Tek bir mal veya hizmet biri Tijuana’ya diğeri San Diego’ya bağlı farklı fiyatlandırma sistemlerine sahiptir. Bu fiyat farkı ise çalışanların maaşlarına yansımaktadır: Örneğin 1998 yılında üretim sektöründeki maaşlar San Diego’da saati 12,20 dolar iken Tijuana’da 1,90 dolar idi. Bunun başka bir örneği ise dişçi hizmetlerinde görülmektedir: bir diş operasyonu San Diego’da 120 dolarken Tijuana’da 30 Dolardır. İkinci olarak sınırlar arası arz ve talebin aktivite seviyesine etkisi yoktur. Daha fazla etkileşim içinde olan pazarlarda bile aynı mal ve hizmete mahsus olan pazarlar ayrı bir şekilde haraket etmektedir ve karşılıklı çıkar minimal bir seviyededir. Örneğin San Diego’daki pazarın çalışan gerekliliği Tijuana’dan gelen göçmen işçileri sayısını değiştirmektedir. Bu çalışanların sayısı şehirler arasındaki maaş farklılığına dayanmaktadır.

3. Kentsel dinamik ve yapısallaşmadaki farklılıklar coğrafi sınırdan dolayı farklı ekonomilere sahip ülkelere ait şehirleri, alan kullanımının yapılsal organizasyonlarını ve farklı faktörleri yanıtlayan kentsel dinamiklerini ayırmaktadır. Bu yüzden sınırın bir tarafındaki metropolün kentsel formu komşu şehrinde bulunandan farklıdır. Alan kullanımına gelindiğinde Meksika şehirlerindeki işçi sınıfın çoğunluğunun yüksek olduğu merkez ve alt merkez alanlarında yoğunlaşmıştır. En önemli şehir merkezleri daha yüksek gelire sahip kişilerin bulunduğu bölgelerde kurulmuştur. Birleşik devetlerde bu işler, bütün şehirdeki genellikle iş olanağı seviyesi düşük olan alt erkezlerde büyük miktarlarda bulunmaktadır. Diğer yandan Meksikalılar genellikle kentsel yoğunluğun daha fazla olduğu alanlarda ve daha yüksek gelirliler ise merkezde bulunan alanlarda oturmaktadır.Kentel konfigürasyondaki bu farklılıklar Meksika’nın ekonomik aktivitesinin ekonomik ölçeği üzerindeki bağlılığından kaynaklanmaktadır. Bu, eğer yalnızca kentsel alandaki ürünler belli satış noktalarından genişlerse gerçekleşebilir. Bu yüzden tüketicilerin evlerinden işlerine giderken taşıma fiyatı daha yüksektir. Bu harcamaları karşılamak ve tüketicileri etkilemek için, tedarikçiler bir malın satış fiyatını minimal seviyede tutmaktadır. Ancak bu ise ekonomik ölçekte artışa sebep olmaktadır. Ekonomik ölçekten yaralanan bir çok ekonomi teknik açıdan gelişmiştir, bunlar kendilerini aynı alana yerleştirip dış ekonomilerin bir arada oluşturma ve merkezlerin aciliyetini yaratma eğilimindelerdir. Birleşik devletlerdeki şehirlerde, ekonomik ölçülere dayalı şehir merkezlerindeki yoğunlaşma daha az sıklıkla gerçekleşmektedir çünkü tüm şehirde tüketim yeterli miktardadır. Taşımadaki gider ve zaman, bir kişinin oturacağı yeri etkilemektedir. Meksika’da yüksek gelirli kesim şehirde yaşamayı tercih etmektedir. Daha düşük gelirli olanlar ise seçim şansı yoktur ve gecekondularda yaşamaya veya kamu maliyesi ile sahip oldukları evlerde yaşamaya mecbur edilirler. Bu çeşit evler genelde şehrin sınır bölgelerinde yer almaktadır. Meksika’da maaşlar daha düşük olduğundan beri taşımadaki harcama miktarı daha fazladır. Örneğin Tijuana’da kentsel oluşumdaki toplu taşımanın bedeli San Diego’ya göre 3 kat daha fazladır. 2000 yılında Tijuana’daki şehirleşmiş alan 1 dönüme 52 kişilik bir yerleşim yoğunluğuna sahipken San Diego 1 dönüme 11 kişilik bir yoğunluğa sahiptir. Kentleşme sektöründeki dönüşüm de sınırın her iki tarafında değişiklik göstermektedir. Coğrafi olarak Meksika sınırındaki şehirler kendilerini üretim ve ihracat sektörlerinde geliştirmişlerdir. Birleşik Devletler’de ise büyük kentsel alanlar hizmet ve hükümet sektörlerinde yoğunlaşmışlardır. Eğer TLCAN (NAFTA) etkisi olsaydı, Meksika’daki üretim sektörünün büyümesini önerip Birleşik Devletler’deki ekonomik kazançları etkileyen önceki eğilimleri takip eden minimal bir tanesi olması daha mümkün olurdu. Bunlar demografik çelişkilerdir. 1930 ylından beri Tijuana’daki nüfus artış yüzdesi San Diego’ya oranla daha yüksektir. Ve son 40 yılda büyümedeki anlam bu iki şehir arasında farklılık göstermiştir. Tijuana bütün ülkeden gelen yüksek göçmen miktarına bağlı olarak büyümeye devam ederken ulusal ekonomisi düşmeye devam etmekte ve özellikle büyük üretimlerde Birleşik Devletler ekonomisine daha bağlı hale gelmiştir. Diğer yandan San Diego ulusal ve bölgesel bir uyarı almaktadır. Nüfus istatistiğindeki değişimi ülkesel ekonomik döngüsü ile ilgilidir.

4. Meksika ve Birleşik Devletler’deki asimetri sebebiyle farklılık göstermesiyle problem ve uygulamaların farklı olmasıyla kentsel problemler de bu iki ülkede ayrılık göstermektedir. Birleşik Devletler sınırındaki şehirler genel anlamda tam bir kentleşme yaşamaktadır. Diğer yandan ise tüm Meksika sınır şehirlerinde, kamu hizmetleri ve neredeyse tüm altyapı türlerinde eksikler bulunmaktadır. Su ve hava kirliliği gibi ortak olan ekolojik meseleler dışında yönelinmesi gereken kentsel problemler her ülkede farklıdır. Sınırlar arası kentsel planlama yoktur.Yerel hükümetleri birleştiren bir çift uluslu enstitü ve bu uygulamaya izin veren bir yasama yoktur böylece çift uluslu planlamaya yönelik bir eğilimde olmaz. Hakim olan iki engel vardır: biri her iki tarafın sınırı arasındaki sorunun çüzümüne ihtiyaç olması. İkinci sorun planın uygulamasında var olan uyuşmazlıkla alakalıdır. Meksika’da yürürlükte olan bir tutum yoktur öncelik kamu alanında müşteri ilişkilerine verilmiştir. Birleşik Devletler tarafında ise teknik çevreler ve ekonomik planların hazırlanması tarafından ayrılarak planlanmıştır. Meksika’da çift uluslu ilişkiler federal ile ilgilidir ama San Diego’da yereldir.

San Diego / Tijuana Sınır Duvarı: Kent Suçu
Yakın zaman önce 9/11 kentsel müdahalesiyle, yani the San Ysidro Sınırı kontrol noktasında gerçekleştirilen köklü dönüşümle ilgili bir haber yayınlandı. Bu haber mimarlık dünyasını pek fazla etkilemedi. Homeland Security San Diego/Tijuana sınırındaki denetim altyapısını güçlendirmek ve Amerika’yı Meksika’dan daha da çok ayırabilmek için milyarlarca Dolar harcıyor.

Bu koşullarda Pat Buchanan’ın birkaç yıl önce oluşturduğu cumhuriyetçi platformunu hayalperest olarak tanımlayabiliriz. Bizim şu anki politik atmosferimizin ve çevresel algılarımızın içine işleyen (takıntılarımızı güvenlik saplantısıyla daha da arttıran) anlayıştan farklı bir korumacı anlayıştan etkilenen Buchanan, devasa bir liman duvarı inşa etmek için bazı firmaları bir ihaleye davet etti. New York Times’da yayınlanan çeşitli çizim ve diyagramlarından da görülebildiği gibi öneriler tuğladan betona kadar geniş bir malzeme çeşitliliğine sahip. Hatta bir tanesi 3.000 kilometrelik Amerika Meksika sınırı boyunca uzanan bir hendekten oluşuyor.

Duvarın tarihini, tarihin bir döneminde tesadüfi olarak belirlenmiş bu görünmez çizginin nasıl zaman içerisinde katı, değiştirilemez bir hal aldığını görmek gerekiyor. İlk başlarda Tijuana ve San Ysidro arasında kesintisiz bir peyzaj olan sınır zamanla limanda oluşturulan bir tel örgüyle fiziksel olarak tanımlandı ve daha sonra bu alana 80’lerin sonlarına doğru 3 metrelik çelik bir duvar yapıldı. Burada kullanılan çeliğin türü nedeniyle insanlar duvara kolaylıkla tırmanabiliyor ve duvar saklanmaya uygun bir alan haline geliyordu. Bunun üzerine ikinci bir duvar örüldü. Bu duvar maksimum güvenlik sağlamak için betonarme kolonlardan ve elektrikli tellerden oluşuyordu. Böylece kontrol sistemleriyle kentleşmenin daimi birlikteliği bu alanda da başlamış oldu. Ve bu durum San Diego’yu dünyanın en büyük kilitli topluluğu haline getirdi.

Sınırın şeffaftan katıya dönüşümü mimarideki katıdan şeffafa doğru gerçekleşen değişimin tam tersi. Modern mimari bir kere daha ışık ve özgürlük için stratejiler geliştiriyor. Ve daha çok bölgesel stratejilerle ilgileniyor. Bu da modern hayatın, sınırları sınırlandıran ve coğrafyalardaki farklı sosyo kültürel özellikleri bulanıklaştıran özelliklerine bir tezat oluşturuyor. Belki bu bize bir kez daha mimarlığın içerisinde bulunduğu aktüel sosyo politik ve ekonomik gerçeklerle ayrı düşüşünü gösteriyor.

Bu durumda kıyı duvarı hem modern kentleşmenin dinamik metropolitenin anlamını tekrar sorgulama isteğinin hem de modern mimarinin değişim stratejileri ve açık sonsuzluk üzerine geliştirdiği yeni formal dilinin katı bir eleştirisi. Bu kavramlar daha da özgürleştirici oldukça birçok Amerikan şehirindeki ayrımcılığa karşı daha da sorgulayıcı hale geliyorlar. Modern mimarlık ve kentleşmenin içinde bulundukları ortamın sosyo-politik, ekonomik ve kültürel ayrışmalarından uzaklaştıkça izole olmuş formal eylemler haline dönüşmekten başka şansı kalmıyor. Ve bu durumda da şehri farklı güçlerin birlikteliğinden ve çatışmasından oluşan dinamik bir alan olarak görmekten vazgeçip şehri durgun bir su gibi gören fikri devam ettirmek zorunda kalacaklar.

Bir makalede korumacı kent meclisi ve neo-liberal ekonomik direktifler kamusal gerçekliğin özelleştirme ve tek tipleştirilmesi karşısında bizim şehirle ilgili fikirlerimizi anlatıyor. Bu karmaşa ise aynı Tijuana/San Diego sınırını ayıran duvar gibi örneklerde ortaya çıkıyor. Çünkü burada önemli alternatif kentsel projeler ortaya koyulabilir, sosyal sorumluluk ve sanatsal deneycilik sayesinde duvar ayaklar altına alınabilir.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.