Elindeki atıl gayrimenkul ve arsaları değerlendirme kararı alan Kızılay'ın başkanı Tekin Küçükali, "Buralar hovardaca harcanmamalı" diyor. Bu yıl zekât toplayacaklarını da açıklayan Küçükali, zekâtın kime gittiğini bile bilgisayardan takip etmenin mümkün olacağını dile getiriyor.

Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti adıyla 1868 yılında kurulan Kızılay'ın bugün 1 milyar YTL'lik bir bütçesi var. Bütçesini çoğunlukla bağışlarla oluşturan Kızılay, elindeki değerli gayrimenkul ve arsaları değerlendirerek gelirini artırmak için harekete geçti. Yapılan envanter çalışmasına göre 4 bin 500 tapusu bulunan Kızılay, bunların içinden değerli olanlarını kat karşılığı, hasılat paylaşımı gibi farklı yöntemlerle değerlendirmeyi hedefliyor. İlk adımı İstanbul Dragos'taki arazisini kat karşılığı Kiptaş'a vererek atan Kızılay'ın gündeminde şimdi de Akmerkez'in karşısındaki Dostluk Apartmanı var. Atıl görüntüsünden kurtulup hareketli bir kurum haline gelme stratejisi benimseyen Kızılay'ın şeffaf zekât uygulamasından maden suyu fabrikasını yeni yatırımlarla güçlendirmek gibi pek çok 'ekonomik' projesi bulunuyor. Kızılay Başkanı Tekin Küçükali, bu konuyla ilgili sorularımızı şöyle yanıtlıyor:

"Hovardaca Harcanmamalı"
* Kızılay'ın elinde toplam ne kadar taşınmaz var?

Biz kâr gütmeyen bir kurumuz. Ama tabii ki elimizde çok değerli gayrimenkuller var, bunları değerlendirmek istiyoruz. Tüm gayrimenkullerimizin zabıtını çıkardık. 4 bin 500 tapumuz var. Toplam büyüklüğü söyleyemem, ama 5 metrekarelik de 10 bin metrekarelik de arsa var.

* Akmerkez'e komşu apartmanla ilgili son durum nedir?

Akmerkez'in karşısında bir apartmanımız var. Burada 30 aile yaşıyordu. "Bu kadar kıymetli bir yer böyle hovardaca harcanmamalı" diye düşündük. Bu aileleri çağırdık, dedik ki "Siz burada kötü koşullarda yaşıyorsunuz."Onlara dayalı döşeli birer daire aldık. Burayı değerlendirmek için bir heyet oluşturduk. Talepler geliyor, mesela biri diyor ki, "15 yıl kullanma hakkı verip her yıl size 1.5 milyon dolar kira verelim. Artı Kızılay'a 5 milyon dolar bağışta bulunalım." Başka biri de diyor ki, "Butik otel yapayım. Size 6.5 milyon dolar bağış yapayım, her yıl da 1.5 milyon dolar vereyim veya kârıma ortak olun." Bu teklifleri değerlendiriyoruz. 20 gün içinde bir şartname oluşturulur.

"Sarıyer'de villaya uygun 10 dönümlük arazi var"
* İstanbul'da başka böyle değerli arsalar var mı?

Bunun dışında başka gayrimenkullerimiz de var. Mesela Sarıyer'de 10 dönümlük bir yerimiz var. Ama 39 kişi tarafından işgal edilmiş, gecekondu yapılmış. Bu tür sıkıntıları da düşünmemiz gerekiyor. Hem onları mağdur etmemek gerek, hem de buranın aslında Kızılay aracılığıyla yine mağdurların olacak hakkını yedirmemek gerek. Burada çok güzel villa yapılır mesela.

"Pakistan'a 3 milyon 80 bin kişi bağış yaptı, bu bir rekor"
* Tarihe bakıldığında, Türk toplumunun en çok hassasiyet gösterip bağış yaptığı olay hangisi?

Şartlı bağışlar anlamında en çok bağış Pakistan depreminde yapıldı. 3 milyon 80 bin insan bağış yaptı. Toplam 80 milyon dolar bağış toplandı. Türkiye'deki en büyük katılımdı. Dünyada da bir rekordu. Afyon'da yaşlı 2 kişi geldi. Dediler ki, "Biz ineğimizi vermek istiyoruz." İneği de getirmiş. Aldık, kestik makbuzunu. Sonra ertesi gün soruşturdum, meğer inekten başka hiçbir şeyleri yokmuş. İneğin sütünü sağıp geçiniyorlarmış. Biz de jest olarak bir inek ve erzak yardımı gönderdik. Bir diğer unutamayacağım olay da 7 yaşındaki bir çocuğun babasının doğduğunda hediye ettiği bileziği vermesi oldu. Ben o bileziği götürüp Pakistan Devlet Başkanı Müşerref'e verdim ve hikâyeyi anlattım.

* Gayrimenkul dışında Kızılay'ın ne tür 'ekonomik' projeleri var?

Bizim bir maden suyu fabrikamız var Afyon'da. 1926'da Atatürk tarafından Kızılay'a verilen bir fabrika bu. Kocatepe'deki taarruz sırasında su olarak ikram edilmiş Atatürk'e. O da çok beğenmiş. Sonra savaş bitince burayı Kızılay'a vermiş. O günden bugüne bir kere yatırım yapılmış. Biz şimdi 10 milyon YTL'lik bir yatırım yaptık buraya. Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun en büyük maden suyu tesisi olduk. Üretim anlamında da Türkiye'nin en büyüğüyüz.

"Zekât topluyoruz, kime gittiğini görebileceksiniz"
* Geçen sene kurban projesine adım attı Kızılay, bu sene de zekât sanırım...

Bu sene zekât toplamaya başlıyoruz. Bizim Türkiye genelinde her ilde şubemiz var. Onlara dedik ki, "Hem zekât toplayıcısı hem de dağıtıcısı olacaksınız." Her şube 4 kişilik bir komisyon kurdu. Bir öğretmen, bir din görevlisi, bir muhtar, bir de bizim şube başkanımız. Bunlar ihtiyaç sahiplerini tespit edip bildirecek. Biz de Ziraat Bankası'nda bir zekât hesabı açtırdık. Zekâtlar o fonda birikecek. Ne kadar toplandığını gördükten sonra, ne kadar talep var, bölüyoruz ve adam başı ne kadar düştüğünü görüyoruz. Ziraat Bankası'na diyoruz ki, "Şu kişiye şu kadar vereceksiniz.' Kişiler gidip oradan alabiliyorlar. Böylece denetimi mümkün oluyor. Veren kişi zekâtını kimin aldığını görebilir.

* Kızılay Türkiye'de kan ihtiyacının ne kadarını karşılıyor?

Türkiye'nin kan ihtiyacı 1.5 milyon ünite. Biz bunun yarısını karşılıyoruz. 2008'in sonunda kan ihtiyacının tamamını karşılar hale geleceğiz. Bunun bir adım ötesi, kan ürünleri fabrikası kurmak. Onu da 2010'da TSK ile birlikte yapmayı planlıyoruz.