Haberler

Aşkla yoğrulan 50 yıl...

Tarih: 22 Ekim 2007 Kaynak: Sabah Yazan: Aslı Onat
"50. Yıl Retrospektif Sergisi" süren seramik sanatçısı Ayfer Karamani, "Çamuru o kadar seviyorum ki, başkasının yoğurduğu çamurdan eser üretemiyorum" diyor.

Çamura şekil vererek sayısız çalışmaya imza atan Ayfer Karamani, çağdaş seramik sanatımızın önde gelen isimlerinden biri. Karamani’nin İş Sanat Kibele Galerisi’nde devam eden '50. Yıl Retrospektif Sergisi’nde, sanatçının seramik serüveninin tüm evrelerini yansıtan 100’ü aşkın seramik, pano ve heykel yer alıyor.

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Kumaş Desenleri bölümünü tamamladıktan sonra seramik bölümüne giren Ayfer Karamani, 1957’de mezun olduktan sonra eşi Sabit Karamani’nin seramik atölyesinde çalıştı. Sanatçı, üretimini 20 yılı aşkın süredir Tünel’de bulunan atölyesinde gerçekleştiriyor. Eserleri, İstanbul Devlet Resim Heykel Müzesi ile yurtiçinde ve yurtdışındaki birçok müzede ve koleksiyonda yer alan Karamani, sergi hakkında şunları söylüyor:

“Kendi atölyemde yaptığım ilk seramik de galeride sergileniyor. O satışa sunulmadı tabii. '50’li ve '60’lı yıllardan elimde kalan ne varsa teşhir ettim. Çünkü satılmış olanları kimseden emanet olarak almak istemedim. Son yıllardan çok yapıt olduğu için bir seçim yaptım. Zor olmadı; hepsi doğurduğunuz eserler ama bazılarını daha az sevebiliyorsunuz.”

Karamani’nin yapıtlarında en çok göze çarpan unsurlar doğa ve insan sevgisi. Sanatçı doğayla ilişkisini şöyle açıklıyor:

“Doğa tutkusu her insanın içinde vardır ama bunu düşünmeye vakit bulamaz. Çocuklar daima kumla, toprakla küçük heykeller yaparlar. Diyelim ki bir harabe kazılıyor taşlar çıkmış, üst üste konmuş. O taş yığınları da doğaya aittir. Böyle bir yığından bir sergilik heykel konusu çıkarabiliyorum. Kimisi de 'Aman yollar da böyle oldu’ diyerek geçebiliyor.”

'Göğsüme bastırırım’
Sanatçı çamurla son derece kişisel bir ilişki kurduğunu anlatıyor. Öyle ki atölyesinde kullandığı önlüklerinin tümü, çamuru göğsüne bastırdığı için leke içinde kalmış. “Başkasının yoğurduğu çamurla bir şey yapamam” diyen Karamani çalışma şeklini şöyle açıklıyor:

“Elinize hazır bir blok verildiği zaman, ona dokunmak istemiyorsunuz. Ama ondan bir parça koparıp yoğurmaya başladığınız zaman elinizin, yüreğinizin ısısıyla bütünleşmeye başlıyor. Duyduğuma göre akademide öğrencilere düz plakalar verip bundan bardak yapın diyorlarmış. Çocuklar bundan şikayetçi. Halbuki ben öğrencilerime bir avuç çamur verip bardak yapmalarını isterim. Gelişigüzel olur ama sonuçta onu yapana ait bir nesne ortaya çıkar. Panolarımın hiçbirinin düzgün kenarları yoktur mesela. Yoksa panonun içine hapsolurum. Orada konuşan yüreğim; onun hapishaneye girmesine izin veremem.”

Karamani’nin çok sevdiği kayaların içine yerleştirdiği yarı soyut insan figürleri, zamanla dışarı çıktı. '80’lerde yüzlerinde acılı ifadeler bulunan bu figürler, '90’larda âşıklara dönüştü. Sanatçı bu dönüşümün bilinçaltında dönemin siyasi ortamıyla ilgili olabileceğini belirterek “'80’lerde yüreğim, beynim azap çekerken orada mutlu güzel kadınlar yapamazdım” diyor.

Son yıllarda heykel çalışmalarına ağırlık veren sanatçı, yapıtlarının boyutlarını giderek büyüttü. Bu, zaman zaman sorun yaratsa da Karamani, “15 kiloluk malzemeyi kaldırıp fırının içine koyabiliyorum hâlâ. Yapabildiğim sürece çalışacağım” diyor...

(0212) 316 15 80
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.