Son dönemde konut sayısının bini aştığı projelerin sayısı çoğalırken, şirketler geniş sosyal alanlar ve uygun fiyatlarla hem tüketiciyi hem yabancıları cezbetme peşinde.

Hızlı kentleşmenin 2000'li yılların başında kendini gösterdiği Türkiye'de 'nitelikli konut' ihtiyacı hala devam ediyor. Son birkaç yıldır altın çağlarını yaşayan gayrimenkul sektörünün de piyasaya yansıyan arzı bu ihtiyaca paralel şekilleniyor. 2015 yılına kadar sadece İstanbul'da 2.1 milyon konuta ihtiyaç olduğunu göz önünde bulunduran sektör, hızlı çalışıyor ve mümkün olduğunca çok üretiyor. Son dönemde, özel sektörün hem kendi başına yaptığı hem de Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile hasılat paylaşımı modeliyle inşa ettiği konut projelerinde daire sayıları gittikçe artıyor. Öyle ki, tek projede 10 bin konuttan fazlasını inşa eden şirketler bile var.

Sağlam finans kaynağı gerekli
Konut sayısının fazla olması, daire çeşitliliği konusunda da avantaj sağlayabiliyor. Böylece aynı projede farklı tiplerde bloklar ve değişik büyüklüklerde daireler üretebilmek daha geniş bir kitleye ulaşabilme imkanı tanıyor. Ancak büyük projeler için tabii ki büyük arsalar ve ciddi bir finans kaynağı gerekiyor. Son dönemde sayıları binlerle ölçülen konutların üretildiği projelerin sayısının artması da sektörde gözlenen büyümenin ciddi bir yansıması.

Vizyon genişliyor
Bursa, İzmir ve Ankara'daki birkaç proje de dahil edildiğinde İstanbul'dakilerle birlikte 60 bine yakın konutun bu büyük projelerle hayata geçirildiği hesaplanabiliyor. Bir kısmı tamamlanan ve sahiplerine teslim edilen büyük projelerin önemli kısmı ise hala inşaat aşamasında. Konut sayısının bini aştığı projelerde daha parlak bir ürün ortaya koymak adına şirketler çeşitli ortaklıklar da yapıyor. Örneğin, Teknik Yapı ve Varyap'ın İstanbul Ataşehir ve Bahçeşehir'de inşa ettiği Uphill Court projesi bu önemli ortaklıklardan biriyle hayata geçirildi. Öte yandan, binlerce konuttan ve geniş sosyal donatı alanlarından oluşan projeler yabancı yatırımcıların ilgisini çekme açısından da son derede cazip. Geçtiğimiz haftalarda tanıtımı yapılan ve yine İstanbul'da Esenyurt bölgesinde gerçekleştirilecek olan Akkoza, Garanti Koza, Akkök ve Hollandalı yatırımcı Corio'nun ortaklığıyla inşa ediliyor.

5-6 yıllık sürekli iş olanağı sağlanıyor
Yeşil İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Burak Duruman:
Tek bir projeyle çok konut yapmanın sağladığı en önemli avantaj, çevreye düzenli bir altyapı ve şehircilik anlayışı kazandırılması. Alanın geniş, konutun fazla olması sosyal ihtiyaçların rahatça karşılanmasını sağlıyor. Mega projeler zaman içinde çok değer kazanarak, yatırım avantajı sunuyor ve yabancı yatırımcılara güven veriyor. Toplu imalatlar maliyeti de azaltıyor. Bu projeler aynı zamanda 5-6 yıllık sürekli iş olanağı da sağlıyor.

2008'de binlerce konutluk yeni projeler olacak
Sinpaş GYO Genel Müdür Yardımcısı Seba Gacemer:
Sinpaş GYO, farklı konseptlerdeki projeler üretiyor. Yüksek konut sayılı projelerimizi de özenle değerlendiriyoruz. Çünkü Sinpaş GYO olarak öncelikli hedefimiz, kentlere birbirinden farklı ve nitelikli yaşam alanları kazandırıp yaşadığımız şehrin yaşam standardlarını yükseltmek. 2008 yılında konsept çalışmaları bitmek üzere olan Halkalı'da yaklaşık 5 bin ve Sarıgazi-Ümraniye arazimizde ise yaklaşık bin 250 konutluk projelerimizi de konut alıcılarının beğenisine sunacağız.

Yönetim giderleri düşer farklı kültürler kaynaşır
Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı:
Toplu konut alanı yaparsanız bir projede 100 bin konut da olur. Sonuçta ülkeye milyonlarca konut lazım. Ama üretme imkanı yok. Çünkü ihtiyacı olanların yeterli parası yok. Konut sayısının fazla olduğu projelerde her şeyden önce kültürler kaynaşır. 4 kişi, 4 kültür; bin kişi bin farklı duruş demektir. Mükemmel bir iletişim... Fakat kavga gürültü hesabı yapacaksak işler değişir tabii. Büyük sitelerde sosyal ilişkiler da artar. Yönetim giderleri düşer. Çevredeki yoğunluk azaltır. Yeşil alanlar artar. Bina yüksek olmazsa fazla konut maliyeti de düşürür.

Hedef kitlesi doğru seçilmeli
Han Yapı Pazarlama Müdürü Elif Pehlivanlı:
Hızlı nüfus artışı, yaşanan konut açığı, özellikle İstanbul'daki hızlı kentleşme, sektörümüzün farkında olduğu bir durum. Bu nedenlerden dolayı, dar ve orta gelirliyi hedefleyen büyük konut projeleri, artan konut taleplerini karşılamak amacı ile teker teker hayata geçmeye başlamıştır. Daha güvenli ve kompakt bir yaşam sunan bu projelerin başarılı olması için hedefledikleri kitlelerin, lokasyonlarının, sağladıkları sosyal olanakların doğru seçilmesi, doğru planlanması ve pazarlanması gerekir.

İnşaat kirliliği ortadan kalkıyor
Soyak Genel Müdürü Emre Çamlıbel:
Bir proje ile çok sayıda konut üretmenin en önemli avantajı, inşaat kirliliği yaratılmadan çok sayıda kişinin konut ihtiyacının karşılanmasıdır. Fakat, burada dikkat edilmesi gereken nokta, konut sayısı ile proje alanının paralel olmasıdır. Büyük projelerin kapladığı alan, içlerinde birçok fonksiyonu barındırma avantajları bulunmaktadır. Yaşama alanlarının çeşitliği ile bu alanlarda yaşayacak kişilerin yaşam kalitesine katkı sağlanmaktadır.

Sosyal alanlar cezbediyor, satışta sıkıntı yaşanmıyor
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya:
Şirket olarak çok konutlu projelerin dezavantajdan çok avantaj getirdiğine inanıyoruz. Yaptığımız proje ne kadar büyük olursa içerisinde yer alan sosyal alanlar, spor merkezleri, yeşil alanlar da bir o kadar görkemli oluyor. Bu durum da insanları cezbediyor. Bu nedenle çok konuttan meydana gelen projelerin satış yönünden dezavantaj getirmediğini söylemek daha doğru olur.