B&T Design, prestij ile özdeşleşen ve uzun süre Ermenegildo Zegna'nın genel müdürlük binası olarak kullanılan Spazio Setmani'ye Avrupa merkez ofisini taşıyor.

Türkiye'de Vodafone, Turkcell, Pierre Cardin ve Cartier gibi önemli kurumlarda, bütün büyük otel, restoran ve kafe projelerinde tercih edilen bir Türk tasarım markası var; B&T Design. Bu ürünleri Slovakya Fashion Cafe'de, Norveç'te Rainbow Carlton Hotel'de, Prag'da Le Scene Restaurant'ta, Yunanistan'da Cocoon Cafe'de ya da Dudai'de Little Italy Caffee'de görmek de mümkün. 50 ülkeyi bulan satış ağı olan B&T Design'ın kurucusu Bahar Aysan, "Şu anda dünyayı dolaşıp ürünlerimizi toplasak, 10 yılı aşkın süredir yarattığımız masa, sandalye ve koltuklar, büyük bir şehrin her yanını doldurabilir" diyor. 1993'te kurulan B&T Design, 20 bin metrekare alana kurulu fabrikası ve 100'ün üzerinde çalışanı ile tasarım ihraç ediyor. İstanbul Maden ve Metal İhracatçıları Birliği'nin (İMMİB) 2006 yılı sonuçlarına göre, Türkiye'den Amerika, Yunanistan, Kanada, Japonya, İzlanda, İsviçre ve Nijerya'ya metal mobilya başlığı altında, en çok ihracat yapan şirket B&T Design. Ayrıca Hong Kong'a Türkiye'den metal mobilya satabilen tek şirket. Hedef ise dünyanın en büyük 10 tasarım markasından biri olmak.

1 Milyon Euro'luk Tanıtım
Bu arada B&T Design, dünya markası olma hedefine ulaşabilmek için uluslararası boyutta önemli bir anlaşmaya imza attı. Milano'da, tasarım dünyasının gözbebeği Zona Tortona bölgesini yaratan ajans ile anlaştı ve 1 milyon Euro bütçe ile dünya çapında tanıtıma başladı. Şirketin Milano'da Avrupa merkez ofisi olarak yerleşmeye hazırlandığı bina ise dünyaca ünlü mimar Antonio Citterio tarafından tasarlanmış çok özel bir mimari kompleks. Uzun süre Ermenegildo Zegna'nın genel müdürlük binası olarak hizmet veren Spazio Setmani'ye B&T Design yerleşiyor. Spazio Setmani, uluslararası anlamda tanınan ünlü bir yapı.

14 milyon dolar cirosu bulunuyor
B&T Design'ın tasarımlarında, şirketin kurucularından Talip Aysan, Tanju Özelgin ve genç tasarımcı Aybike Tamer gibi tasarımcıların imzaları bulunuyor. Koleksiyonların başarısındaki en büyük pay ise B&T Design Ar-Ge Tasarım Direktörü Alp Nuhoğlu'na ait. Yurtiçi ve yurtdışında merkez ve showroom açılışları için yer arayışları, uluslararası ajans arayışları, bu yılın önemli masraf kalemlerini oluşturdu. 2007 yılını koleksiyon hazırlık dönemi ile geçiren şirketin toplam cirosu 14 milyon dolar. Bu rakamın 8 milyon dolarını yurtdışı oluşturuyor. Sadece Çin'e yapılan ihracat ise iki milyon doların üzerinde. Firma yetkilileri 2008 yılında ise cironun yüzde 100 artacağını öngörüyor.

Çin'e metal mobilya satan tek Türk şirketi 
Hong Kong'a Türkiye'den metal mobilya satan tek şirket olan B&T Design'ın Kurucusu Bahar Aysan, Çin, Hindistan, Japonya gibi ülkelerin tasarım için çok istekli olduğunu belirtiyor. Tasarım zevkinin Avrupa'dan çıktığına dikkat çeken Aysan'la şirketini ve hedeflerini konuştuk.

* Çin'e bile Türk yapımı mobilyalar satıyorsunuz. Bunu nasıl başardınız?
Uzakdoğu ülkeleri ile alışkanlıklarına bağlı Amerikalılar, tasarımla yeni tanışıyor. Bu bizim için büyük bir potansiyel. Tasarım zevki, Avrupa'dan çıktı. Zaman içinde, Avrupalılar yeni ürünlere doydular. Ama Çin, Hindistan, Japonya, tasarım için çok istekli. Azerbaycan'a gittiğinizde, bütün işadamlarının elinde Vertu marka telefon görüyorsanız, dünyada, parası olan ve kişisel farklılığını tasarımla vurgulamak isteyen, büyük bir potansiyel olduğunu anlayabilirsiniz. İşte biz, dünya markası olmak için, farklılık ve kalite arayan, bu büyük potansiyele güveniyoruz.

* Rekabetin kıyasıya olduğu bir sektörde, yükselmek nasıl mümkün oluyor?
Türkiye'de hiçbir zaman kriz ortamı bitmiyor. Devalüasyon etkisi, savaş etkisi, seçimlerin etkisi, bütün bunları düşünüp durursak, hedef koyayabiliriz. Biz şirket olarak, yöneticilerin, bu ortamı doğal kabul edip işi, tüm bu faktörleri düşünerek yapmaları gerektiğine inanıyoruz. Nasıl yolda yürürken, bir dört yol ağzına gelince durup, yola bakıyorsak, ticarette de, Çin ne yapacak, alıcı profili nasıl değişiyor, iyi gözlemlemek gerekli.

* 1993'te B&T'yi kurduğunuzda hedefleriniz neydi, bugünkü başarı sizin için sürpriz mi?
Öncelikle, kendi markamızı yaratmayı hedefledik. 2000 yılına geldiğimizde ise bu hedefimizi, uluslararası boyuta taşıdık. Bütün uluslararası fuarlara katıldık. Şu anda, Yunanistan'da, özellikle turistik yerlerde, pek çok restoranda, kafede, kendi sandalyelerimizde oturup yemek yiyoruz. Brunei'de bir kralın yemek masasında, dünyadaki sayılı otellerde, Prag'taki en lüks lokantada, kendi ürünlerimizi görüyoruz. Japonya'da, ürünlerimizin daha küçük ölçüleriyle üretilmişlerini, Amerika'da ise, onların zevkine göre boyutları genişletilmiş ürünlerimizi görüp, dünyanın ortak beğenisine hitap eden tasarımlar yaratmanın tadını çıkartıyoruz. Singapur'da, üç yıl önce, eşim Talip Aysan'ın Mod adlı koltuğu ile yılın en iyi tasarımı ödülünü kazandık. Şu anki hedefimiz ise beş yıl sonra, dünyanın en iyi 10 tasarım markasından biri olarak sayılmak. Ve bu hedef, bizim için hayal değil.