Öncelikle ülkemizin dünyadaki yat ve gezinti tekneleri pazarındaki konumunu irdelemek isterim. Çünkü ülkemizde ve bölgemizde yat çekek yerleri ve marinaların gelişebilmesi için insanlarımızın yat veya gezinti teknesine sahip olması gerekmektedir... Bu da her zaman söylediğimiz gibi denizcilik kültürü ile doğru orantılıdır... Ama maalesef tekne sahibi olmak yeterli değildir, çünkü teknelerin uygun bir şekilde bağlanacağı ve kışlanabileceği yerlere de ihtiyaç vardır... Yani marinalara ve çekek yerlerine...

Dünyadaki gezinti teknelerinin yaklaşık yüzde 68,5’i (yaklaşık 16,4 milyon tekne) ABD’de bulunmaktadır. Tekne parkı 700 bin ile 800 bin arasında olan İtalya, Avustralya, Fransa, Finlandiya, İsveç ve Norveç gibi dünyada denizcilikte gelişmiş ülkeler ABD’yi izlemektedirler. Zaten dünyada denizcilikte gelişmiş olan ülkelerin hepsi genellikle her konuda da gelişmiş ülkelerdir. Refah içindedirler. Avrupa’da ise tekne parkı yaklaşık 6 milyon teknedir. İskandinav ülkeleri’nde, kişi başına düşen tekne sayısı diğer Avrupa ülkelerinin 10 katı olması nedeniyle, Avrupa’daki tekne parkının üçte biri bu ülkelerde bulunmaktadır. Yılda 32 milyon kişi gezinti teknelerinden yararlanmaktadır. 2004 yılında 37 bin 200 şirketin yer aldığı sektörün yıllık cirosu yaklaşık 24 milyar Euro’dur. Günümüzde bu rakam 30 milyar Euro’nun üzerindedir. Tekne başına düşen kişi sayısı ICOMIA üyesi ülkelerde 6 ile 250 arasında değişmekte iken bu oran ülkemizde ise bir tekneye 2 bin kişi düşmektedir. ICOMIA üyesi olup, benzer tekne başına kişi oranı olan tek ülke Güney Afrika olup, bu ülkede bir tekne başına bin 900 kişi bulunmaktadır. (Kaynak: Türk Loydu)

Yani ülkemizde 2000 kişiye ancak bir tek yat ya da gezinti teknesi düşmektedir...

İnciraltı Güzel Proje
Deniz kenti, liman kenti olan İzmirimiz denizci bir şehir olmak zorundadır... Her ne kadar bu özelliğini unuttuğu dönemler olsa da körfez etrafında ve liman yanında kurulmuş bir şehrin başka şansı zaten yoktur... İzmir denizcilik kültür birikimini de EXPO 2015’i alabilmek için kullanmalıdır. Son zamanlarda EXPO 2015 münasebetiyle yıllardır dillendirdiğimiz konular tekrar gündeme geldi. Kurvaziyer liman ve marinalar. Günümüzde İzmir Limanı Kurvaziyer gemilerin Ege’de uğradığı önemli limanlardan biri haline gelmektedir. Bu da İzmir Limanı dışında sadece kurvaziyer gemilerine hizmet verebilecek yeni liman ya da iskelelerin gereksinimini doğurmaktadır. EXPO 2015 kapsamında İnciraltı’nda düşünülen kurvaziyer limanı güzel bir projedir.

TMMOB Gemi Mühendisleri Odamızın Türk Bayraklı amatör teknelerden alınan Motorlu Taşıtlar Vergisinin kaldırılması yönünde çalışmaları devam etmektedir. Bu vergiler kaldırıldığında İzmir halkımızın yat ve gezinti teknesine sahip olmaları olanağı artacaktır... Ama bu teknelerini nereye bağlayacakları konusu hálá büyük bir sorundur... İzmir’in ortasında ben bir marinayım diye adeta haykıran Pasaporttaki mendireğin bir an önce marina haline getirilmesi ve İzmir Büyükşehir Belediyemizin ikinci (mesela Mavi Şehir’de) ve hatta üçüncü marina yerini (mesela Bayraklı) şimdiden planlaması ve ön çalışmalara başlaması gerekmektedir... Çünkü İzmir halkı her konuda olduğu gibi sahip olduğu ama ekonomik koşullar ve körfez kirliliği nedeni ile unuttuğu deniz kültürüne çok çabuk geri dönecektir...

Gemi Mühendisleri
Odası İzmir Şube Başkanı