Haberler

Çınarcık’ta 4.8 büyüklüğünde deprem

Tarih: 13 Mart 2008 Kaynak: NTVMSNBC
Merkez üssü Çınarcık’ta 4,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saat 20:53’te meydana gelen deprem İstanbul’da da hissedildi. Saat 21.33’te de 3.1 büyüklüğünde artçı bir deprem kaydedildi.

NTV’ye depremle ilgili bilgi veren Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, orta büyüklükteki bu tür depremlerin 2-3 yıllık periyotlarla söz konusu bölgede yaşanabileceğini söyledi.

Bu tür depremlerin bu bölgelerde olmasının olağan karşılanması gerektiğini söyleyen Kalafat şöyle konuştu:

“İstanbul’a yaklaşım 50 km uzaklıkta ve Çınarcık merkezli olması nedeniyle özelikle Doğu Marmara’da kuvvetlice hissedildi. Bu orta büyüklükte bir deprem. Dolayısıyla herhangi bir hasara ve can kaybına neden olabileceğini düşünmüyoruz. Doğal bir deprem olarak nitelendirmek lazım. Çünkü Marmara’da çalışan iki önemli yerden bir tanesi Çınarcık... Diğeri de Batı Marmara... Bu tür depremler çok sık olmasa da Marmara’da 2-3 yıllık periyotlarla olabiliyor. Bu bölgelerde bu tür depremlerin olmasını olağan kabul etmemiz lazım. Doğal yaşamımızı sürdürmemiz gerekir. Ama her zaman depreme karşı hazırlıklı olmamız ve bu bölgelerde depreme dayanıklı binalarda oturmamız gerekir.”

Kandilli Rasathanesi Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM), depremin, özellikle Çınarcık, Yalova, Kocaeli ve İstanbul’un doğusunda kuvvetlice hissedildiğini bildirdi.

UDİM’den yapılan yazılı açıklamada, saat 20.53’te aletsel büyüklüğü (yerel-lokal büyüklük ölçme yönetimine göre) 4.8 olan bir deprem meydana geldiği hatırlatılarak, depremin dış merkezinin, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun batıya doğru uzantısı olan Kuzey Kolu üzerinde Çınarcık yakınlarında olduğu belirtildi.

Depremin dış merkezinin, Çınarcık ilçesinin yaklaşık 9 kilometre güneybatısında, odak derinliğinin 11 kilometre ve depremin sığ özellikte bir deprem olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Deprem özellikle Çınarcık, Yalova, Kocaeli ve İstanbul’un doğusunda kuvvetlice hissedilmiştir. Saat 21.33’te büyüklüğü 3.1 olan hafif şiddette bir artçı deprem kaydedilmiştir. Marmara Bölgesi, depremsellik açısından Türkiye’nin en aktif yörelerindendir. Bölgede bu büyüklükteki depremler, yaklaşık 2-3 yıllık periyotlarda farklı kaynaklarda görülebilir ve bu etkinlikler bölgenin doğal aktivitesi olarak nitelendirilebilir. Deprem, can ve mal kaybına neden olabilecek bir büyüklükte değildir. Vatandaşlarımız, bölgenin 1. derece deprem bölgesi olması nedeniyle her zaman depreme karşı tedbirli olmalıdır.”

Deprem Uzmanlarının Görüşleri
Depreme ilişkin NTV’ye görüşlerini açıklayan konunun uzmanı akdemisyenler depremin olağan bir hareketlilik olarak algılanması gerektiğini dile getirdiler. Uzmanların görüşleri şöyle:

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan: (İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı)
1999 depreminden sonra Marmara’da deprem konusu çok sık gündeme geldi. Türkiye’nin genel deprem karakteri açısından, Marmara’nın genel deprem karakteri açısından biz yerbilimciler açısından sürpriz sayılabilecek bir deprem değil. Bu tür orta büyüklükte depremlerle karşılaşma olasılığı her zaman yüksek. O bakımdan bunu normal addediyorum. Marmara Bölgesi’nde 1999 depreminden sonra birçok deprem istasyonu kuruldu. Marmara’nın deprem potansiyelini de biliyoruz. Marmara’da şu anda 1 büyüklüğünde dahi çok sayıda depremi izleme kabiliyetine sahibiz. Marmara’da bugün 50’ye yakın deprem istasyonu var. O bakımdan Marmara’da çok sayıda ufak deprem aktivitesini izliyoruz. Bu deprem de bunlardan biraz daha büyük orta büyüklükte bir deprem... Genellikle vatandaşlarımız bu depremin öncü şok olup olmadığını merak ediyor. Spekülasyona açık. Bunu söyleyecek durumda değiliz. Büyük deprem gelir deme noktasında değiliz. Yerbiliminde, deprem biliminde elimizde böyle bir şablon yok. Marmara Denizi’nde büyük deprem olma olasılığı istatistiksel olarak her zaman vardır. Biz bu depremin arkasından büyük bir deprem gelecek deme noktasında değiliz. Dolayısıyla Marmara Denizi’nde büyük bir deprem olması, onun mutlaka öncü bir şok yaratması anlamına de gelmez. Oradan hareketle bu depreme bakıp biz bu büyük bir depremin öncüsüdür, deme noktasında değiliz. Çünkü öncü depremler diye nitelenen depremlerin arkasından kısa bir süre sonra büyük bir gelir. Bunun da kendine göre işaretleri vardır. Biz şu anda Marmara’da yaptığımız birçok çalışmaya baktığımızda bunu söyleme noktasında değiliz.

Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu: (İÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi)
Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre Yalova’nın batısında karada olan bir deprem... 4.8 büyüklükte... Orada zaten bir sürü küçük depremler olmaktaydı. Büyüdü şu anda... Çevreden hissedildi. Ama çok önem verilmesi gereken bir deprem olarak algılanmaması gerekir. Herkesin beklediği Marmara’daki büyük bir kırılmanın öncü belirtisi anlamında almamak lazım. Çünkü sistemin tamamen dışında... Armutlu Yarımadası üzerinde olduğu için kendi içindeki aktivitenin biraz büyümesi olarak değerlendirmek gerekir. Orası çok büyük bir deprem üretecek potansiyele sahip değil.

Prof. Dr. Tuncay Taymaz: (İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi)
Kesinlikle küçücük bir deprem. Enerjisi çok küçücük. Yani evinizin önünde 30 ton yüklü bir TIR onun binaya yansıyan sarsıntısı aşağı yukarı aynı sarsıntı. Ya da üst komşunuzun 2 tane çocuk solonda koşturursa onun binayı sallaması gibi bir şey... Büyük bir deprem değil... Orta ölçekli bile diyemem.

Prof. Dr. Ahmet Ercan: (Jeofizik Kurumu Onursal Genel Başkanı)
Jeofizik Kurumu Onursal Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Yalova’daki depreme ilişkin, “Bunun arkasından büyük bir deprem beklenmemektedir” dedi.

Ercan, Yalova’da meydana gelen sığ özellikteki depremin geniş bir alanda olduğunu belirterek, İstanbul’da da oldukça şiddetli hissedildiğini kaydetti.

Bunun arkasında büyük bir deprem olacağına dair herhangi bir belirti olmadığını ifade eden Ercan, “Ancak bundan sonra depremcikler 10 gün kadar sürecektir. Bunların büyüklükleri 2,5 ile 4,5 arasında olabilir. Nitekim saat 21.33’te aynı yerde 3.1 büyüklüğünde bir deprem daha meydana gelmiştir” dedi.

Halkın paniğe kapılmasına gerek olmadığını vurgulayan Ercan, “Bunun arkasından büyük bir deprem beklenmemektedir. 2008 ile 2015 yılları arasında bu bölgede bu tarz sarsıntılar meydana gelecektir. Beklenen İstanbul depremi de bu yıllar arasında olmayacaktır. İstanbul’u zaten çok büyük bir deprem beklemiyor” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: (İÜ Öğretim Üyesi)
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy da 17 Ağustos’ta kırılan fayın en batı ucunun Çınarcık’ın güneyinde Esenköy’e kadar yırtıldığını ifade ederek, bunun, bu ve bundan sonraki yırtılmanın başlangıç noktasını gösterdiğini kaydetti.

Bozburun Fayı’nın İmralı’nın güneyine doğru gittiğini dile getiren Üşümezsoy, “17 Ağustos’tan beri geliştirdiğimiz sav buydu. Geçtiğimiz yıl olan depremlerde ve bu gece meydana gelen depremde görünen, Çınarcık’ın güneyinden Güney Marmara’ya doğru ilerleyen fayda gerilme meydana geldiğidir. Bu bölge riskli bölgedir” diye konuştu.

Bu depreme ‘öncü deprem’ demenin, dar bir anlam yüklemek olacağını vurgulayan Üşümezsoy, şöyle devam etti:

“10-15 adet 5’lik depremden sonra 7’lik bir depremin meydana gelmesi, bunların öncü olduğu anlamına gelir. Ama bu birkaç senede de daha uzun sürede de olabilir. Burada meydana gelecek depremlerin ardından 7’lik bir gerilme olacaktır. Bu süreç aslında 17 Ağustos’ta başlamıştır. Bu fayın güneye hareketi, bize Adalara giden bir fayın olmadığını göstermektedir. Gerilim, Çınarcık, Bozburun, İmralı, oradan da Mudanya’ya giden hattadır. Bu sebeple büyük bir İstanbul depremi beklemek doğru değildir. Bu hatta meydana gelecek deprem mutlaka İstanbul’da hissedilecektir, ama deprem ve fay hattı İstanbul’dan uzaklaşmaktadır.”

Prof. Dr. Turgut Öztaş: (Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi)
Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Öztaş da Yalova’daki depremin olağan karşılanması gereken bir hareketlenme olduğunu belirterek, “Buna ‘öncü-artçı’ dememiz mümkün değil. Bu, ancak asıl deprem olduktan sonra söylenebiliyor. Bu, kendi içerisinde sistemin bir hareketi, her zaman beklenebilecek bir şey” dedi.

Kuzey Anadolu Fayının bu gerilimleri toplamasının doğal olduğunu ifade eden Öztaş, “O gerilim tamamlandığında asıl deprem olacaktır. Bu, her zaman söylediğimiz bir şey. Buna hazırlıklı olmalıyız” diye konuştu.

Afet İşleri Genel Müdürlüğü: Depremin Büyüklüğü 5
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Çınarcık-Yolava’daki depremin büyüklüğünün 5 olduğunu açıkladı.

Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, merkez üssü Çınarcık-Yalova olan depremin saat 20.53’te meydana geldiği ve büyüklüğünün Ml (yerel-lokal büyüklük) ölçme yönetimine göre 5, Md (süreye bağlı büyüklük) ölçme yöntemine göre 4.7 olduğu belirtildi.

Yalova Valisi Erbay: Herhangi Bir Tahribat Haberi Almadık 
Yalova Valisi Dr. Yusuf Erbay, merkez üssü Çınarcık olan 4.8’lik depremle ilgili olarak, “Şu ana kadar herhangi bir tahribat haberi almadık” dedi.

Erbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin ardından gerekli birimlerin Kriz Merkezi’nde toplandığını, daha önce kurulan telsiz sistemiyle kente bağlı ilçe ve köylerle iletişime geçtiklerini söyledi.

Depremin merkez üssü olan Çınarcık ve Yalova merkezde herhangi bir sorun olmadığı yönünde bilgi aldıklarını dile getiren Erbay, “Şu ana kadar herhangi bir tahribat haberi almadık. Sadece vatandaşlarımız biraz korktular. Durumu takip etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

Merkez üssü Çınarcık-Yalova olan deprem, Kocaeli’nin Karamürsel ilçesi başta olmak üzere Gölcük ve Gebze ilçeleri ile Bursa’da da hissedildi.

Sarsıntı sonrası Gebze’de bazı vatandaşların sokağa çıktığı görüldü.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.