Orhangazi'de faaliyet gösteren Cargill firmasının yanısıra aynı konumda bulunan diğer tesislerin de önünü açan ‘Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile Mera Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi' dün Meclis Genel Kurulu`nda görüşülerek kabul edildi.

Muhalefete mensup milletvekillerinin eleştrilerine karşın teklif açık oylam sonunda 204 oyla kabul edilerek yasalaştı. Oylamada 86 milletvekili red oyu kullanırken, 1 milletvekili de çekimser oy verdi. 5 maddelik yasa Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girecek.

'Sözlerimin arkasındayım...'
Görüşmeler sırasında benim dikkatimi çeken teklif sahibi Karapaşaoğlu'nun ilk kez konuşması oldu. Teklifin dördüncü maddesi görüşülürken söz alan Karapaşaoğlu, Anayasa Mahkemesi kararını gerekçe göstererek düzenlemenin bir af içermediğini söyledi ve Cargill'in kurulmasına karşı çıkarken daha sonra neden tutumunu değiştirdiği eleştrilerine ise 'Ben sözlerimin arkasındayım. Bu fabrikanın temeli atılana kadar mücadele ettim' yanıtını verdi.

Karapaşaoğlu beşinci maddenin görüşülmesi sırasında da yine söz alarak Cargill konusunda 1997 yılından buyana yaşanan gelişmeleri anlattı ve şunları söyledi: 'Bu konu öyle abartıldı ve öyle bir mecraından çıkarıldı ki, onun için bir açıklama yapmak lüzumunu hissettim. Cargill'e 1997 yılında altında Başbakan Mesut Yılmaz ve Sayın rahmetli Bülent Ecevit'in imzaları bulunan Yüksek Planlama Kurulu kararı ile söz konusu olan yerde bir kuruluşu gerçekleştirmek üzere yetki veriliyor. Biz de o noktada burada kürsüye gelip dedik ki, ‘Çok yanlış bir karar verdiniz. Orada bu firmanın olmaması gerekir. Çeşitli sıkıntılar doğacaktır.' Temel atma aşamasına gelindiğinde yine konuştum, ‘Bakın arkadaşlar temeli atılıyor, bundan sonra yapılacak bir şey yok. Buna engel olunması lazım' diye de hatta Bursa Barosu arkadaşlarımızı da teşvik ettik. Bunun arkasından 2002 yılında bir Bakanlar Kurulu kararı çıkıyor. O kararı da uygun karşılamak durumundayız. Çünkü devletin düzenleme yetkisini kullanmışlar. Bakın Sayın Devlet Bahçeli'nin imzası var bu kararnamede. Bu devletin uluslararası anlaşmalarla ilgili olarak kararlaştırdığı hükümlerdir. Siz gıdım gıdım vergi toplayacaksınız, ondan sonra bir tahkim kararıyla da kalkacaksınız milyar dolarlar ödeyeceksiniz.'

'5 YTL arsa bedeli değil...'
Bakanlar Kurulunun 2002`de Cargill`in faaliyetine devam etmesi kararının ardından firmanın 2005`in ilk yarısına kadar faaliyetini sürdürdüğünü, ancak yılın ikinci yarısında yargıya başvurularak kamu kuruluşlarının verdiği kararların iptal ettirildiğini açıklayan Karapaşaoğlu, şöyle devam etti: 'O noktada Cargill'le alakaları yok. Cargill çalışmaya devam ediyor. 10 yıl çalışmış bir firmanın şimdi siz yıkılmasını talep eden bir konuda konuşuyorsunuz. Sonra bu kürsüden ‘5 liraya satılır mı o arazi?' deniliyor. Bu 5 YTL arazi bedeli değil ki. 5 YTL cezai bir hüküm. Firma araziyi sahibinden almış. Bu da kamuoyuna yanlış deklere edildi. Bu teklif kesinlikle af niteliğinde bir teklif değildir. Ben bu teklifi verdiğim zaman Cargill diye bir dava yoktu ortada. Gebze OSB'sinden gelip bizden bu konuda yardımcı olmamız istendiği için bu düzenlemeyi yaptık. Ama ne hikmetse kalktı geldi Cargill de bu işin içine oturdu. İşin aslı esası budur. Bu yasa ile yapmış olduğumuz şey topraklarımızı tarumar etmek değil, koruma altına almak. Teklifi iyi okuyun. Bir şey daha söyleyeyim.Cargill'in etrafında önceden kurulmuş onlarca fabrika var. Asil Çelik var. Neredeydin arkadaşım o zaman? Bugün Bursa'da 13 tane OSB var. 14'üncüsü Bursa ovasının tam ortasına kuruluyor. Nerede bu Bursa Barosu'nun avukatları? Niye müdahale etmiyorlar, niye uğraşmıyorlar? Ben bugün de verimli araziler üzerinde yatırım yapılmasını uygun bulmam. Ama gelmiş, yapmış, kurmuş. Gel de yık şimdi. Nasıl yapacaksın? Nasıl verimli hale getireceksin? Dolayısıyla burada bu kanun teklifi sırasında yapılan bütün konuşmaların hepsi eksiktir, hatalıdır, yanlıştır.