Haberler

Gecekondu Mahallesi Turları: Turizm mi Röntgencilik mi?

Tarih: 27 Mart 2008 Kaynak: New York Times Yazan: Eric Weiner Derleyen: Burcu Karabaş
Daha önce işi gereği birkaç kez yolu Hindistan’a düşen Michael Cronin, her turist gibi tapınak, anıt ve pazarlara düzenlenen gezilere çoğu kez katılmıştı, ta ki son gezisinde “gecekondu turları”na rastlayana dek...

Taj Hotel’deki gösterişli odasında bir şişesinin fiyatı birkaç Hindistanlı’nın iki yıllık maaş toplamına eşit şampanyasından yudumlarken bu öneriyi çok çekici bulan Cronin (41), kısa bir süre sonra açık kanalizasyon çukurlarının üstünden atlayarak ve yola sarkan elektrik kablolarına temas etmemek için eğilerek ilerliyordu bile. Bir milyondan fazla nüfusuyla giderek daha geniş bir alana yayılan, hiçbir şeyin “çöp” olarak görülmediği ve her şeyin tekrar tekrar kullanıldığı Dharavi gecekondu bölgesi, nakıştan deri tabaklamaya kadar küçük ölçekli endüstri kollarını barındırıyordu.

Tur sırasında sarhoş bir adam tarafından gasp edilen Cronin, yine de gecekondu bölgesi “turu”nun Hindistan hakkındaki fikirlerini değiştirdiğini söylüyor. ”Buradaki herkes çalışmak istiyor ve daha iyi koşullarda bir yaşam için çabalıyor.”


Dharavi, Mumbai - Hindistan
Fotoğraf: Jonas Bendiksen


İngilizce’de “poorism” olarak adlandırılan gecekondu turizmi, gittikçe daha fazla rağbet görüyor. Rio de Janeiro’dan Johannesburg’a ve Meksika’ya kadar dünyanın birçok yerinde durum aynı: Turistler kirli, karmaşık ve sürprizlerle dolu gecekondu mahalleleri için müze ve plajlardan -en azından bir süreliğine- vazgeçiyor. İki yıl önce Mumbai’de “Reality Turları” düzenlemeye başlayan Chris Way, yeterli müşteri bulamazken, şu an günde üç kez, kapsamı genişletilmiş turlar düzenliyor.

Gecekondu turizminin herkes için olmadığı, hatta bu turların turizm kavramıyla ilişkilendirilmemesi gerektiği, eleştiriler arasında. Yoksul insanları sömürdüğü ve seyahat etiği ile bağdaşmadığı için karşı çıkılan turlara, turizm değil “röntgencilik” (voyeurism) yakıştırması yapılıyor.

Ontario’daki Bruck Üniversitesi’nden turizm ve çevre profesörü David Fennell, gecekondu turlarının turizm sektörünün yeni sömürü alanı olduğunu belirtiyor. “İnsanların günde birkaç kez evinizin önünde durup fotoğraflarınızı çekmesini ve hayatınız hakkında yorumlar yapmasını ister miydiniz?” diye ekliyor. Bu turların düzenlenmesindeki esas amacın, Batılı toplumların kendi hayatlarından memnun olmalarını sağlamak ve “Ben ne kadar şanslıyım - onlar ise ne kadar şanssız” doğrulamasını yaptırmak olduğunu vurguluyor.

Gecekondu turizmini savunanlar ise, bu kadar hızlı karar verilmemesi gerektiğini düşünüyor. Yoksulluğu görmezden gelmenin bir çözüm yolu olmadığını ve turizmin yoksulluğun ne demek olduğunu anlamak için en etkili yollardan biri olduğunu belirten International Center for Responsible Tourism başkanı Harold Goodwin, bütün bunlar yaşanmıyormuş gibi davranmanın insanlığı inkar etmekle eşdeğer olduğunu savunuyor.

Aslına bakılırsa tartışılan sorun gecekondu turlarının yapılıp yapılmaması değil, nasıl düzenlendiği. Mahalle sakinleriyle saygı çerçevesinde iletişim kuran küçük gruplar mı, yoksa otobüslerle gecekondulaşmış alanlara gelip sanki bir safarideymişcesine pencerelerden fotoğraf çeken “turistler” mi?

Birçok tur organizatörü, sömürü iddialarına duyarlı. Tur katılımcılarını mahalle sakinlerine yardım etmeleri için teşvik ediyorlar. Meksika’nın Mazatlan bölgesinde kilise tarafından oluşturulan ve üyelerinin çoğu lüks konutlarda yaşayan bir grup, çöp toplayarak hayatını kazanan insanlara yardım etmek amacıyla söz konusu bölgelere turlar düzenliyor. Hatta bu turlar o kadar popüler olmuş ki, kilise grubu katılım başvurularını geri çevirmek zorunda kalmış. Turlardan sorumlu Fred Collom, kendilerini turistleri gerçek dünyaya bağlayan bir köprü olarak gördüklerini belirtiyor.

16 yıl önce Brezilya’da başlayan gecekondu turlarının ilkinin Marcelo Armstrong’un birkaç turisti Rio de Janeiro’nun en büyük “favela”sı (gecekondu mahallesi) Rocinha’ya götürmesi olduğu sanılıyor. Armstrong’un daha sonra “Favela Tour” adıyla kurduğu şirketin yarım düzine taklidi ortaya çıktı. Bugünlerde Rio’da turistler polisin bile girmeye tereddüt ettiği mahallelerde araçlar ve motosikletlerle macera arıyor. Organizatörler turların gayet güvenli olduğunda ısrarlı, ama aynı zamanda sürekli artan güvenlik önlemleri aldıkları da bir gerçek. Rio’da “Be A Local Tours”u kuran Luiz Fantozzi, yaklaşık bir yıl önce güvenlik nedeniyle bir turu iptal ettiğini itiraf ediyor.


Marcelo Armstrong, turist grubuna rehberlik ediyor (Vila Canoas, Rio de Janeiro)
Fotoğraf: John Maier

Turlar belki de güvenli, ancak kesin olan bir şey varsa o da çoğu zaman gerilimin yüksek olduğu. Turlardan birine katılan New Yorklu avukat Rajika Bhasin, mahalle sakinlerinden birinin elindeki dolu silahla gülümseyerek gruba doğru yaklaştığını ve rehberin herkese fotoğraf çekmeyi bırakmasını söylediğini anlatıyor. “Tam olarak korkmadım, sadece o adamın bölgesinde bulunduğumun farkına vardım,” diye ekliyor. Her şeye rağmen bu deneyimin olumlu ve yaşama bakış açısını değiştirebilecek nitelikte olduğunu düşünüyor. Karşı çıkanları anladığını, turun size ne ifade ettiğinin kim ve neden orada olduğunuzla bağlantılı olduğunu söylüyor.

Chuck Geston, bir başka “turist.” Mumbai’ye çantasına şişelerce antibakteriyel el jeli doldurup sefaletin vücut bulmuş halini görme beklentisiyle gelen Geston, çok farklı düşüncelerle oradan ayrıldığını söylüyor. Dilencilerle karşılaşmayı beklerken hediye edilen meyveler, el ve yüz boyalarıyla sıcakkanlı ve cömert insanların onu şaşırttığını ekliyor.

Gecekondu turizmini savunanlar, hem mahalleler hakkındaki önyargıları yıktığı, hem de bölge halkına hediyelik eşya satarak para kazanma fırsatı yarattığı için turların devam etmesi gerektiğini söylüyor. Organizatör Chris Way’in kârının %80’ini Dharavi gecekondu mahallesine bağışlama kararı da turlara verilen desteklerden biri.

Bu desteğin asıl nedeni ise görünenden biraz farklı. Hindistan basınından ağır eleştiriler alan Way, kendi parasıyla gecekondu mahallesinde açtığı halk merkezi ile ortamı yumuşatmaya çalışıyor. İngilizce kurslarının açıldığı merkezde, kendisi de satranç dersleri veriyor. Brezilya’da favela turları düzenleyen birçok tur şirketi de kazançlarının bir kısmını gecekondu mahallelerine destek için kullanıyor. Luiz Fantozzi de aynı zamanda bir okulun ve gündüz bakım merkezinin ortağı.

Turların girişimci ruhları beslediği de savunulan görüşler arasında. “İlk başlarda turistlerin çevresini saran dilenciler artık yok,” diyor birkaç kez favela turlarına katılan Bostonlu yasa profesörü Kevin Outterson. Fantozzi’nin, mahallelerdeki dilencilere insanlardan yalvararak bir şey alamayacaklarını, ama üretirlerse satış yaparak para kazanabileceklerini öğrettiğini düşünüyor.

Durumu şiddetle eleştirenler bile gecekondu turizminin mahallelere maddi katkıda bulunduğunu inkar etmiyor, ancak bu durumun turların uygulanabilecek kentsel dönüşüm programlarının yerini alması için yeterli bir sebep olarak görmüyor.

Ontariolu turizm profesörü Fennell ise, küçük turist gruplarının bir faydasının olamayacağı görüşünde ve farklı bir bakış açısıyla karşılık veriyor: “Eğer yardım etmeyi bu kadar istiyorsanız bir çek yazın...”
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.