Muğla’nın Güllük Körfezi’nde, denize kaçak dolgu yaparak 45 metre genişliğinde, bin 200 metre uzunluğunda alan kazanan MNG Holding’e tepkiler dinmiyor.

İstanbul Çevre Konseyi, Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Murat Çetinbaş, MNG Holding’i defalarca uyardıklarını, kaçak dolgunun yanı sıra ağaç katliamının da yapıldığını ileri sürdü. Protesto eylemlerini İstanbul’a taşıyacaklarını aktaran Çetinbaş, "2 Nisan’dan itibaren MNG Holding’in işyerlerinin önünde eylemler yapacağız. Halkımıza, bu şirketin ürünlerinin kullanılmaması ve boykot edilmesi konusunda çağrıda bulunacağız. Yapılan hatadan dönülene kadar MNG ürünleri boykot edilmeye devam edilecek" diye konuştu.

Hapis Cezası Verilmeli
Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Arif Yılmaz ise son 10 yılda Çanakkale’den Antalya’ya kadar olan sahil şeridinde 239 koydan 50’sinin tamamen tahrip edildiğini, 85’inin de risk altında olduğunu belirterek şunları söyledi:;

"Devlet olarak elimiz güçlü olmaz ve suçluya ödül gibi cezalar verirsek beş yıla kadar bu ülkede denizine girilebilecek koy kalmaz. Yasalar tam uygulanmalı ve denize dolgu yapanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis verilmeli. Kıyı Kanunu, ’Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde denize moloz, toprak, cüruf ve çöp gibi atık maddeleri dökerek kıyının doğal yapısını bozacak bir etki meydana getirmesi halinde haklarında Türk Ceza Kanunu, Kabahatlar Kanunu ve Çevre Kanunu’na göre işlem yapılır, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur’ der. Bu dolgu kaçak ve ruhsatsız ise ceza iki katına çıkar. Bu nedenle aslında yasalarımız çevre cinayeti işleyen, denizi dolduranlara gerekli ağır cezaları vermiş, ancak dolguya başından beri göz yumulmuştur. Cezalar da ’tamam gördüm, yakaladım, ama birazcık dur bekle bakalım’ anlayışıyla ertelenmiştir. Kıyıları bu zihniyetle korumak mümkün değil, denizi dolduran, ormanı yakan, rant sağlayan kişilere yasanın ön gördüğü en ağır cezalar verilmeli ve anında uygulanmalı."

Kaymakam: En yüksek cezaları uyguladık 
Çevrecilerin, görevi kötüye kullanma iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlandığı Milas Kaymakamı Bahattin Atçı ise, şunları söyledi: "Bölgeye turistik yatırım yapacak şirkete başından beri her kolaylığı gösterdik. Çünkü hem yatırım yapıp hem istihdam sağlayacaktı. Ancak denize dolgu yapmaya başladıkları günden itibaren gerekli yasal işlemlerin hepsini başlattık. Bizi dinlemeyip uzun bir süre dolguya devam ettiler. Para cezalarını verdik, otuz günde izinlerini almalarını istedik. Verilen cezaları ne valilik ne de kaymakamlık belirliyor. Yasaların öngördüğü en yüksek cezayı uyguladık. Turistik tesisi yapacaklarsa mutlaka çevre ile barışık bir proje gerçekleştirmek zorundalar. İzin alamazlar ise kıyıyı eski hallerine getirmeye mecburlar."