Kayseri merkeze 6 km mesafede bulunan tarihî yerleşim alanı Kültepe’de 1948’den beri sürdürülen kazı çalışmalarında Anadolu’da ilk ticaret odasının varlığına dair tabletler ortaya çıkarıldı. Ancak sözkonusu binaya, kazılara ayrılan kaynağın yeterli olmayışı sebebiyle henüz ulaşılamadı. Anadolu’nun ilk yazılı tabletlerinin bulunduğu kazı alanında 60 yıldır çalışmalar yapılmasına rağmen bölgenin çok az bir bölümü gün yüzüne çıkartılabildi. M.Ö. 1900’lü yıllarda; Irak’tan gelen Asurlu tüccarların Kültepe’de kurdukları koloni merkezinde, ticaret sisteminin en önemli kurumu olan ve günümüzdeki ticaret odası vazifesi gören Bit Karim’in (beyt karim, karum/liman evi) varlığı; burada keşfedilmiş çivi yazılı tabletlerden biliniyor.

Karum Mektupları
Kültepe-Kaniş’te kazı yapan ekibin başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, son yıllarda “Bit Karim”e ait “karum mektupları”nın sayısının arttığını söylüyor. Ticaret odası binasının henüz kazılmayan alanlarda olmasından dolayı keşfedilemediğini belirten Prof. Dr. Kulakoğlu, “Yeni kazılar, belki tüm ticaret ve koloni sistemi hakkında bilmediklerimizi öğrenme fırsatı verecektir” diyor.

1948 yılından vefat ettiği 2005 yılına kadar aralıksız olarak Kültepe kazılarına başkanlık eden Prof. Dr. Tahsin Özgüç, “Kültepe-Kaniş/Neşa” isimli son kitabında, Bit Karim’in Anadolu’daki ticaretin beyni olduğunu söylüyor.

İlk Mevduat Bankacılığı
Prof. Dr. Özgüç’e göre Bit Karim; bir ticaret kolonisinin yönetimi için bütün meclislere, kurullara, idari birimlere sahipti. Burası her şeyden önce bir ihracat ve ithalat merkeziydi. Aynı zamanda mevduat bankacılığı yapan Bit Karim, yatırım, hasılat ve borç bakiyeleri üzerine vergi işlemlerini kaydeder; transferleri gerçekleştirir, ödünç para ve avans verirdi. Ticaret odasına kaydını yaptırmayan Anadolu’da ticaret yapamazdı.

60 Yıldır Kazı Çalışması Yapılıyor
Kültepe adı, dünya müzelerine ve eski eser pazarlarına dağılan ve “Kapadokya tabletleri” olarak tanımlanan çivi yazılı belgelerin ilk ortaya çıktığı 1871 yılından beri biliniyor. Bölgede ilk kazı 1881’de G. Pinches tarafından yapıldı. Ancak ilk sistemli kazılar 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından başlatıldı.