Bursa için en önemli toplu ulaşım aracının Bursaray olduğu konusunda hiç kimsenin en küçük bir tereddütü bile yok. Ancak...
İlk planlamanın yapıldığı günden buyana devam eden ve bugün de dikkat çeken bir durum var ki, Bursaray ile ilgili tartışmaları hep gündemde tutuyor.
O da şu: Bursaray hatları ilginç bir şekilde kısa kalıyor ve gitmesi gereken noktalara ulaşamıyor.Örnekleri ortada...
İlk planlamanın yapıldığı süreçte Mudanya hattı Organize Sanayi Bölgesi’nin tam ortasında bitti. Ya da bitirildi.Oysa...
Hat Organize Sanayi Bölgesi’nin sonuna, yani Oyak Renault Fabrikası önünde Emek girişine kadar götürülmüş olsaydı, hem bölgedeki yapılaşmanın tümüne ulaeşım imkanı getirecek, hem de Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların tümünü içine alabilecek bir hat haline gelecekti.
Neden ortada ve yarım kaldığı anlaşılamadı.Kaldı ki... Zamanında son durağa ulaşılamadığı için, bugün o noktada yapılan dev alışveriş merkezine ulaşım da, oradan geçip gideceklerin yolu da kent sorunu haline geldi. Kulaktan kulağa dolaşan efsaneler var.
Bu söylentiler öyle yerlerden yayılıyor ki, alışvereş merkezini yapıp işleten firma ile Büyükşehir Belediyesi arasında, Emek Kavşağı’ndaki trafiği çözmek için yapılması gereken düzenlemenin Bursaray son durağı pazarlığına bağlandığına inananların sayısı giderek artıyor.
Yani... İnsanlar, gerçek olmasa bile bazı söylentilerden etkileniyorlar. Ne yazık ki, yarım bırakılan hatlar da spekülasyonları körüklüyor. Aynı şekilde...
İzmir Yolu üzerindeki hat Küçük Sanayi önünde sona erdi. Biraz daha ilerleyebilse Uludağ Üniversitesi hatta dahil olacak ve tamamlanmakta olan Ertuğrul toplu konut alanıyla birlikte önemli bir nüfusun ulaşım sorunu giderilecekti.
Nitekim... Kısa süre içinde hem Ertuğrul’daki kentsel gelişim nüfus yoğunluğuna dönüştkü, hem bölgede yeni yaşam alanları devreye girdi. Bunlar...
İlk planlama sırasında yapılan hatalar olarak kabul edildi. Hatta, ilk etapların temel atma gününden buyana da tartışması sürüyor. Bize göre sorun olan bu durum, bugünden itibaren sisteme entegre olacak B Etabı için de aynen tekrarlandı.
Ankara Yolu üzerinden gelen hat Arabayatağı noktasında sona eriyor.Gerçi... Bu nokta Ankara Yolu’nun altının sisteme taşınması açısından uygun gibi gözüküyor ama, hat biraz daha ilerleyebilse Erikli Kavşağı’na kadar gelecek ve o bölgede son yıllarda tamamlanan koopretaiflerle ortaya çıkan nüfus yoğunluğunu da taşıyabilir hale gelecekti.
Böylece... Kentin doğu bölgesinde yerleşim yoğunluğu açısından şu anki en uç noktaya ulaşılabilecek, 1 kilometreyi bile bulmayan ilaveyle, daha çok yolcu taşıyıp daha çok kazanç elde edilebilecekti.
Gelin görün ki...Daha önce Mudanya Yolu ve İzmir Yolu üzerinde olduğu gibi, Ankara Yolu hattı da biraz kısa kaldı.Tamam...
Bu işler para işi ve özellikle uluslararası krediyle yapıldığı için krediyi veren firmanın geri ödeme garantisi kapsamında hazırladığı fizibilitelere uyulması gerekiyor.Daha doğrusu...
Hangi hattın nerede başlayıp bitmesi halinde daha rantabl olacağına, krediyi veren firma karar veriyor. Projeyi yöneten Büyükşehir Belediyesi de bu kararlara öncelikle uymak zorunda.Ancak...
İnsanın aklına şöyle bir soru da geliyor: Acaba... Kentin gelişimi ve bölgelerde devam eden yapılaşmaların kredi kuruluşları ya da denetçilerine iyi anlatılması halinde bu sorun aşılamaz mıydı? Dahası... Şunu da çok iyi bir şekimde anımsıyoruz:
Bursaray’ın ikinci etabının temeli atılırken Büyükşehir Belediyesi’nin hedefinde tasarruflu olup Erikli Kavşağı’na kadar uzatmak vardı. Yani, proje dışında bir uzatma öngörülüyordu.
Haşim İşcan’dan Gökdere’ye çıkıştaki tünel ne kadar zorlu olursa olsun, acaba biraz daha tasarruf sağlanamaz mıydı? Kaldı ki... Güzergaha bakıldığında, Polis Okulu Kavşağı’ndaki bat-çık yapılırken uzatmanın göz önüne alındığı ve orta bölümün Bursaray geçişi için boş bırakıldığı görülüyor. Orada sıfır maliyet bile söz konusu.
Bütün dava bir istasyon ile bir köprü olmamalı diye düşünüyor insan. Sonuç olarak söyleyeceğimiz şu: Kentin ulaşım sorununa en modern çare olarak bir raylı sistem kuruyoruz, onu da gerektiği yerlere tam götüremiyoruz. Yarım bıraktığımız hatları, asıl bitmesi gereken noktalara taşıyabilmek için sonradan projeler hazırlayıp ihalelere çıkmak zorunda kalıyoruz.
Bütün bunlara ek olarak ciddi bir sorun daha var. Terminali kent dışına çıkardık, fakat hala terminale toplu ulaşımı götürmek için proje üretmiyoruz. Hatta...
Terminale ulaşmak için proje üretmediğimiz gibi, hattın başlangıç noktasına garip bir çok katlı meydan dikip daha baştan Yalova Yolu’na çıkışı imkansız hale getiriyoruz. Ee, ne de olsa ‘Burası Bursa, burdan çıkış yok’ durumu...