Haberler

Yatırımlardaki büyüme hızı, milli gelir artışının altında kaldı

Tarih: 21 Nisan 2008 Kaynak: Dünya
Ankara Ticaret Odası (ATO), 2002 yılından bu yana ilk kez yatırımlardaki büyüme hızının yüzde 3,3 ile milli gelir artışının altında kaldığını bildirdi.

ATO'ya göre, yatırımlar azalınca büyümeye katkısı da azaldı. 2004 yılında yatırımların büyümeye katkısı 6,3 puan iken, 2007'de 0,8 puana geriledi.

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Hazine Müsteşarlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, ekonominin bozulduğu dönemlerde çok büyük bir hızla daralan ve büyümeye negatif yönde etki eden yatırımlar, 2007 yılında alarm vermeye başladı.

Ekonomide yüzde 3,4 küçülme yaşandığı 1999 yılında yatırım harcamalarında reel olarak yüzde 16,2 azalma görüldü. Aynı tablo 2001 krizinde de yaşandı. Yatırım harcamalarının yüzde 30 azaldığı kriz yılında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla yüzde 5,7 küçüldü.

2001 krizinin ardından yatırım harcamalarındaki artış büyümeye de hız kazandırdı.

2002 yılında yüzde 14,7 büyüme gösteren yatırım harcamaları, ekonominin yüzde 6,2 büyümesine neden oldu.

Türkiye, 2003 yılını ise yüzde 14,2'lik yatırım harcaması artışı ve yüzde 5,3'lük gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) artışıyla kapattı. 2004 yılına gelindiğinde yatırım harcamaları yüzde 28,4 ile son yılların en üst seviyesine ulaştı. Aynı doğrultuda ekonomide de olağanüstü büyüme yaşandı ve GSYH yüzde 9,4 artış gösterdi.

02004 yılının ardından yatırırım bazında gerileme eğilimi görüldü. Yatırım harcamaları 2005 yılında yüzde 17,4'e, 2006 yılında ise yüzde 13,3'e geriledi. Söz konusu dönemlerde GSYH ise yüzde 8,4 ve yüzde 6,9'luk büyüme gösterdi. Yatırım harcamalarındaki gerileme 2007 yılında da devam etti ve 2002 yılından sonra ilk kez yatırımlardaki büyüme hızı yüzde 3,2 ile GSYH büyüme hızı olan yüzde 4,5'in altında kaldı.

Azalan yatırımlar, büyümeyi de yavaşlattı
Yatırımların büyümeye en fazla katkıyı yaptığı yıl 6,3 puan ile ekonominin yüzde 9,4 büyüdüğü 2004 yılı oldu.

2004 yılından sonra, yatırımlardaki gerileme büyümeye olan katkısının da azalmasına yol açtı. Yatırımların büyümeye katkısı 2005 yılında 4,2 puan, 2006 yılında 3,4 puan, 2007 yılında ise 0,8 puan oldu.

1999 yılında toplam yatırımlarda yüzde 16,2 daralma görülürken, kamu yatırımlarındaki daralma oranı yüzde 5.1, özel sektördeki daralma oranı da yüzde 19 olarak gerçekleşti.

2000 yılını kamu ve özel sektör yüzde 17,5 oranında büyümeyle tamamlarken, toplam yatırımlarda da aynı oranda büyüme görüldü.

2001 yılında, krizin etkisiyle toplam yatırımlar yüzde 30 oranında gerilerken, kamu yatırımları yüzde 20,2, özel sektör yatırımları da yüzde 32,9 oranında küçüldü.

Krizin ardından özel sektör yatırımları ekonominin lokomotifi olurken, özel sektörün de lokomotifi, "üretime yönelik yatırım olarak" tanımlanan makine ve teçhizat yatırımları oldu. 2003 yılında yatırımlardaki yüzde 14,2'lik artışta özel sektörün yüzde 23,7 oranında artan yatırım harcamalarının etkisi oldu. Kamu yatırım harcamalarının yüzde 15,1 gerilediği söz konusu yılda özel sektörün makine ve teçhizat yatırımları yüzde 30,9 oranında büyüdü.

Yatırımların toplamda yüzde 28,4 artarak yüz güldürdüğü 2004 yılında özel sektörün yatırımları yüzde 36,1 artarken bu yatırımlar içinde makine ve teçhizat yatırımları yüzde 48,2 oranında arttı. Aynı yıl kamu sektörü için verimli bir yıl olmadı. Kamu yatırımları yüzde 6,6 oranında küçülürken, makine ve teçhizat yatırımları yüzde 6,8 oranında geriledi.

Bozulma 2005'te başladı
2004 yılında görülen olumlu tablo, 2005 yılından itibaren bozulmaya başladı. Yüzde 17,4'lük yatırım harcamalarının büyümesiyle kapatılan 2005 yılında kamu yatırım harcamaları yüzde 25 oranında artarken, özel sektör yatırım harcamaları yüzde 16,2'ye, özel sektörün makine ve teçhizat yatırımı harcamaları da yüzde 21,4'e geriledi. 2006 yılında toplam yatırımlar yüzde 13,3, kamu yatırımları yüzde 2,6, özel sektör yatırımları yüzde 15,0 artış gösterirken, özel sektör makine ve teçhizat yatırımlarındaki artış yüzde 12,2'ye geriledi.

Bozulma 2007 yılında da devam etti. 2007 yılında toplam yatırım harcamalarındaki artış yüzde 3,3'te kalırken, kamu yatırımları yüzde 7,6, özel sektör yatırımları da yüzde 2,7 artış gösterdi.

2007 yılı özellikle makine ve teçhizat yatırımları için çok olumsuz geçti. Özel kesim makine ve teçhizat yatırımlarında, sadece yüzde 0,7 artış yaşandı. Diğer bir ifade ile üretimin temeli olan özel sektör makine ve teçhizat yatırımları durma noktasına geldi.

Yatırımı özel sektör sırtladı
1998'den 2007'ye kadar geçen sürede GSYH içinde yatırımların payında azalma görülürken, toplam yatırımlar içinde kamunun payı azaldı, özel sektörün payı arttı. Diğer bir deyişle yatırımı özel sektör sırtladı.

1998 yılında 270,9 milyar dolarlık GSYH içinde, 61,9 milyar dolarlık yatırımların payı yüzde 22,9 oldu. 1999 yılında bu oran yüzde 18,9'a gerilerken, ekonominin yüzde 9,4 ile en fazla büyüdüğü 2004 yılında GSYH içinde yatırımların payı yüzde 20,3 oldu.

Yatırımların milli gelir içindeki payı 1998-2007 döneminde 1,4 puan azaldı. Yatırımların 1998 yılında GSYH'dan aldığı yüzde 22,9 pay, 2007 yılında yüzde 21,5'e geriledi. 1998 yılından 2007 sonuna kadar GSYH 387,9 milyar dolar artarken, yatırımlardaki artış 79,7 milyar dolar oldu.

Söz konusu 10 yıllık dönemde, kamu yatırımları sadece 9,9 milyar dolar artarken, özel kesimin yatırımları 69,8 milyar dolar artış gösterdi. Böylelikle geçen bu sürede özel kesim yatırımlarındaki artış, kamu yatırımlarındaki artışın 7 katı oldu.

Kamu inşaata, özel sektör makineye
1998-2007 döneminde kamu baraj, yol gibi inşaat yatırımlarına hız verdiği için yatırımlarında ağırlığı inşaat sektörü oluşturdu. 10 yıllık dönemde kamunun 9,9 milyar dolar artan yatırımının yalnızca 0.4 milyar doları makine ve teçhizat yatırımlarından oluştu. Geri kalan 9,5 milyar dolarını inşaat yatırımları oluşturdu.

Aynı dönemde, özel sektör de yatırımlarında ağırlığı makine ve teçhizat yatırımlarına verdi. 10 yılda gerçekleşen 69,8 milyar dolarlık yatırım artışının 39,7 milyar doları makine teçhizat yatırımı, 30,1 milyar doları ise inşaat yatırımlarından oluştu.

Son 10 yıllık dönemde, yatırımda öncülüğü özel sektör üstlenirken, bu yatırımları daha çok borçlanma ile gerçekleştirdi. 1998-2007 döneminde özel sektörün borçları yatırımlarından fazla arttı.

Yurt dışından borçlanmanın daha kârlı hale gelmesi ile özel kesimin dış borçları ilk kez 2005 yılında kamu borçlarını geçerken, 1998-2007 döneminde özel kesim dış borçları 42 milyar dolardan 158 milyar dolara ulaştı. Böylelikle bu dönemde özel sektörün dış kaynaklardan borçlanması 116 milyar dolar artarken, yatırımları 69,8 milyar dolar artmış oldu.

ATO Başkanı Sinan Aygün de konuyla ilgili açıklamasında, dünya ekonomisindeki daralmanın Türkiye'yi etkilemeyeceği düşüncesinden bir an önce uzaklaşılarak önlem alınması gerektiğine dikkat çekerek, yatırım olmadan üretim olmayacağını ifade etti.

Devletin resmi rakamlarının yaklaşan tehlikenin büyüklüğünü net bir biçimde ortaya koyduğunu belirten Aygün, şunları söyledi:

"Türkiye'nin yüksek işsizlik oranına çözüm bulması için her yıl GSYH'sının en az yüzde 25 ila 27'si düzeyinde yatırım yapması gerekiyor. Son yıllarda yatırım artıyor gibi gözükse de aslında yerinde sayıyor. Yatırımların yerine borçlar artıyor ancak artan borçların da yatırıma katkısı olmuyor. Yatırımlar artmadığı sürece Türkiye gerçek büyümeyi yakalayamayacak ve istihdam yaratamayacaktır."
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.