Haberler

Kayıp yılda projelere dikkat

Tarih: 1 Mayıs 2008 Kaynak: Cumhuriyet
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Şükrü Koçoğlu , dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelerin sektöre etkilerini değerlendirdi. 2005-2006 döneminde konut büyürken altyapı yatırımlarının aynı oranda artmadığını 2007'de de konuta canlılık getirmesi düşünülen mortgage'ın (tut-sat) bekleneni vermediğini belirten Koçoğlu, "Yaşanan küresel gelişmeler faiz oranlarını etkiliyor. Faiz oranları aylık yüzde 1.3 seviyelerinde. Bugün 150 bin YTL'lik bir ev için 120 ay taksitle aylık ödemeler 3 bin YTL civarında olabiliyor. Bu, orta gelirli bir ailenin ödemesi için çok yüksek bir tutar. Faiz düşmedikçe mortgage beklenen etkiyi sağlamayacaktı" dedi. 2006 sonlarında malzeme fiyatlarında başlayan yükselişin 2007 ve 2008'e yansıdığını kaydeden Koçoğlu'nun sorulara yanıtları şöyle:

- Sektördeki yavaşlamanın boyutları nedir?

2007'de belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünde yüzde 1.0 oranında artış gerçekleşirken bina sayısında yüzde 7.3 düşüş, değerinde yüzde 9.8 artış, daire sayısında ise yüzde 3.1 düşüş oldu. Özetle 2007'de durgunluğu teyit ediyor. Ancak yapı kullanma izin belgelerinde bir artış oldu. Artışın sebebi 2005 ve 2006 yılından gelen rüzgârın devam etmesi.

- Söz konusu iç ve dış faktörler sektörünüzü nasıl etkiledi?

Ekonomide ve siyasi ortamda yaşanan belirsizlikler, yatırımcı ve tüketicilerin geleceğe dönük yatırım kararlarını olumsuz yönde etkiliyor. İnşaat sektörü krizlerden en çok etkilenen sektör konumunda. Çünkü böyle zamanlarda tüketicilerin harcamalarını ilk kısacakları kalemler konut, otomobil gibi büyük harcama kalemleri oluyor. Sonuçta inşat sektörü 2007 yılının son çeyreğinde küçülme sürecine girdi ve bu dönemde büyüme oranı yüzde 0.5 düzeyinde kaldı.

- Bundan sonra kısa ve orta vadede nasıl bir gelişim bekliyorsunuz?

Belirsizlik bütün sektörleri etkileyecektir. Hemen tüm yatırımların ilk adımı inşaat ile başlar, tekstil, ilaç ya da gıda fabrikasının kurulmasında öncelikle inşaat devreye girer. Özel sektör yatırımının olmadığı yerde inşaat sektöründe de beklenen gelişme olamayacaktır. Dolaysıyla bu krizden inşaat sektörü de etkilenecektir. Riskler, sektörün büyüyen seyrini yavaşlatacaktır ve geleceğe dönük ekonomik kaygılar başta gayrimenkul taleplerini de etkileyecektir.

- Sektör ne gibi önlemler alabilir?

Konut üretiminde inşaat firmalarının daha dikkatli davranmaları gerekiyor. Henüz başlanmamış konut projeleri yeniden gözden geçirilmelidir. Çünkü, başta büyük kentlerimizde olmak üzere önemli bir konut stoku birikmiş durumdadır.

Sektörde gerçekte çok sayıda yatırımcı vardır. Müteahhitlerimizin sayısı yüz binlerle ifade edilmektedir. Sektörde bu kadar yatırımcı var iken, inşaat sektörünün bir darboğazdan geçmemesi gerektiği akıllara gelebilir. Sektöre giriş hiçbir sınırlandırmaya ve şarta bağlı değildir. Ülkemizde inşaat sektöründe nitelik sorunu bulunmaktadır.

Öncelikli Beklentiler
* Öncelikle yatırımcının olumlu öngörülere ihtiyacı olduğunu biliyoruz. İstikrarın devam ettirilmesi etkin ve güven veren politika sürdürülmesi zorunlu.

* Ekonomik olduğu kadar psikolojik teşviklere de ihtiyaç var. Her yıl kuruma sektörler bazında en yüksek SSK primi ödeyen işverenler açıklanmalı ve ödüllendirilmeli.

* İnşaat başta olmak üzere döviz kazandırıcı turizm, istihdamı arttıran tarım gibi hayati sektörler için seçici teşvik ve destek politikası izlenmeli

* Kamu yatırımlarının tamamlanmasını sağlayacak önlemler geliştirilmeli.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.