Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 57'nci maddesi şöyle diyor: "Devlet şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler."

Ama... Barınma ülkemizde yıllardır hep sorun... Anayasa'nın bu emredici hükmüne rağmen...

Çünkü... Artan nüfus nedeniyle konut açığı her geçen gün büyüyor.

Halen ülkemizde yıllık 400 binlerde seyreden konut açığı bulunuyor. İşte bu konut sorununa çözüm bulmak amacıyla 25 yıl önce kurulan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ), yurt genelinde sürdürdüğü "Konut Seferberliği" kapsamında Ege'de hamle başlattı. TOKİ, 2011 yılı sonuna kadar Ege'ye 50 bin konut yapacak. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, geçen hafta İzmir ve Ege'deydi. Bayraktar, "İzmirliler bu yıl müjde beklesin. 7 bin konutun yapımına başlıyoruz. 18 ayda teslim edeceğiz" diyor.

İzmir'de alt gelir grubundakiler için ciddi projeler üretmeyi hedeflediklerini belirten Bayraktar, "İzmir bizim için önemli. Burada çok sayıda şantiyemiz var. Ancak alt gelir grubuna yönelik ciddi proje yapmadık. Urla, Buca, Bornova başta olmak üzere birçok ilçede ortalama 700-1000 konutlu şehirler kuracağız. Bu konuda çalışmalarımız son aşamada Bu yıl içinde bir bir hepsini başlatacağız" şeklinde konuşuyor.

TOKİ işi sıkı tutuyor
Bu yıl seçim yılı da. Anlaşılan TOKİ girişimleri bu anlamda AK Parti'ye de ciddi bir altyapı olacak! Bayraktar, alt gelir gruplarına yönelik projelere girecek vatandaşları belirlerken ince eleyip sık dokuyacaklarını da belirtiyor ve şöyle diyor: "Herkes bu fırsattan yararlanamayacak. Bir kere kesinlikle aile bireylerinden kimsenin üzerinde ev olmayacak. Gelir durumları belli bir seviyenin altında olacak. 5 yıldır İzmir'de oturuyor olacak. Manisa'da oturan Afyon'da oturan gelip buradan daire alamayacak. 5 yıldan beri İzmir'de oturuyor olmak ya da 5 yıldan beri İzmir'in nüfusuna bağlı olma şartı koyacağız."

20 bini İzmir'de olmak üzere Ege'de 50 bin konut hedeflerinin bulunduğunu belirten Bayraktar, "2011 yılı sonuna kadar bu rakamlara ulaşmayı planlıyoruz. Türkiye genelinde de hedef 500 bin konut. Şu anda 310 bin rakamındayız. Sene sonuna kadar 340 bini yakalarız.2009 yılı sonunda 400 bini; 2010 yılı sonunda 450 bini çok aşarız. 2011 yılı sonunda da 500 bin konutu çok rahat aşmış oluruz" diyor.

Gecekondunun önüne geçilecek
Halen 81 ilde, 370 ilçede 905 şantiyesi bulunan TOKİ, dört yıl içinde tam 281 bin 864 konut inşa etmiş. Genellikle doğu ve güneydoğu illerine ağırlık veren TOKİ, İzmir'de ve Ege'de de konut üretimine hız veriyor.

Bu konutların büyük bölümünü alt gelir grubu ve yoksullara yönelik olarak inşa ediyor. Daha çok gecekondu sorunu yaşayan büyükşehirlerde uydu kentler kurulmasına öncülük etmeyi planlıyor. Burada amaç gecekondu ve kaçak yapılaşmanın önüne geçmek. Öncelikle büyük şehirlerde uydu kentler, kent yenilemeleri yaparak kaçak yapıların önüne geçmek ve gecekonduları bitirmek...

Bu iller arasında ise İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Diyarbakır geliyor. Ayrıca Ege illerinde Denizli, Balıkesir, Manisa ve Afyon da TOKİ'nin öncelikli projelerini gerçekleştireceği illerin başında geliyor.

TOKİ aracılığıyla bugüne kadar Ege'de 23 bin 384 konutun inşaatına başlandığını ifade eden Bayraktar, şöyle diyor: "Önümüzdeki dönem için belirlediğimiz 500 bin konutluk hedefin yaklaşık 50 binini Ege'de yapmayı planlıyoruz. İzmir kendi kendini finanse edebilecek hatta fazlasını sağlayabilecek güce sahip bir şehir. Gerek coğrafi konumu, gerek şehir yapısı gerekse buradaki kıymetli arsalarımızın rantı çok yüksek. Bizim Mavişehir'de, Karşıyaka'da çok kıymetli arsalarımız var. Bunları değerlendirmemiz lazım."

Ege'de yapımı devam eden projelerin yatırım bedellerinin 1,5 milyar YTL'yi aştığını kaydeden Bayraktar, TOKİ olarak sadece konut üretemediklerini, yeni bir yaşam biçimi de sunduklarını belirtiyor ve ekliyor: "Bu konutların yanı sıra 500 ilköğretim, lise ve anaokulu ile 100'e yakın hastane, 100'ün üzerinde sağlık ocağı, çok sayıda spor salonları, ticaret merkezleri ve camiler de yapmış olacağız. Türkiye'deki konut ihtiyacının yüzde 8-10 kadarını yapıyoruz. Niye? Piyasayı disipline etmek, fiyatları aşağı çekmek kaliteyi yakalamak, özel sektörün gitmediği bölgelere gitmek için".