Haberler

80 kilometrelik hat yıl sonunda bitecek

Tarih: 13 Mayıs 2008 Kaynak: Yeni Asır
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 21 kişilik Yeni Asır ekibini konuk ettiği yemekte, özellikle kentin ulaşım sorununu çözmek için yaptığı çalışmaları anlattı. Aliağa-Menderes Hızlı Tren Projesi'nin tamamlanmasının 2010 yılına sarktığı şeklindeki haber ve iddialara da tepki gösteren Kocaoğlu, kararlılığını şu sözlerle vurguladı: "Kim demiş Aliağa-Menderes 2010 yılında bitecek diye? 2008 sonunda 80 kilometrelik hat tamamlanmış olacak."

Basmane'de yarım kalan Dünya Ticaret Merkezi inşaatının kamu yararını artıran yeni bir formülle tamamlanması için ilgili taraflar ve tüm meslek odalarıyla da mutabık kaldıklarını belirten Kocaoğlu, ancak buna rağmen Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Yüksel Çakmur'un açtığı davalar nedeniyle ilerleme sağlanamadığını ifade etti. Kocaoğlu, Alsancak'ta yarım kalan viyadüklerin limana indirilmesi konusunda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın girişimlerine destek verdiğini söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı, Kordon Yolu'nun tamamlanmasını isteyen Zeki Ergezen'in Bayındırlık Bakanlığı yaptığı dönemde Kordonyolu için aralarında geçen bir görüşmeyi de ilk kez anlattı.

Çukur Kaldırılmalı
Yeni Asır: Geçtiğimiz aylarda, Basmane'de inşaatı yarım kalan Dünya Ticaret Merkezi'nin tamamlanması için buradaki kamu yararını artıran bir formülü gündeme getirdiniz. Ancak, daha sonra bu konuda herhangi bir somut gelişme kamuoyuna yansımadı. Şu an buradaki son durum nedir? 

DTM'nin yapılacağı alanla ilgili geçtiğimiz günlerde taraflarla tekrar görüştük. 10 senedir o çukur orada duruyor. Zaman içinde toplum artık bundan rahatsız olmaya başlıyor. O binayı altından yapsan da topluma verdiği negatiflik, parayla ölçülecek boyutta değil. Bunun oradan kaldırılması lazım. Biz de kent için bir öneri üzerinde çalıştık. Taraflarla da mutabık kaldık. Bütün meslek odalarıyla görüştük. Hepsi de, "Tamam en uygun çözüm yolu bu" dedi. Sonra Yüksel Çakmur bu konuyu farklı boyutlara taşıdı ve yeniden yargıya götüreceğini söyledi. Yüksel Bey'e iki sefer gittim ve konuyu anlattım. Kendine göre mutlaka haklıdır. Ama kendisine göre haklı olduğu yöntem de; çözümsüzlüktür. Kamu yararı için bir vatandaş olarak dava açıyor. Kendisi belediye başkanlığı yapmış bir kişi. EGS'nin ortakları bu çukurdaki haklarına güvenerek borç ödeme ve EGS'yi kurtarma amacındaydı. Yüksel Bey açtığı dava ile onun önünü kesti. En büyük zararı o. Adamlar da şimdi orada herhalde ticari itibarımızı kurtaracağız diyor. Bilemem, anlamam da. Ama mutlaka bir tacir olarak böyle bir hesap yapıyorlardır. Yüksel Bey onu kırdı. O kırılınca da proje çöktü.

YA: Peki fuarda yeraltı otoparkı yapmak için açılan ve yargı kararıyla duran diğer çukur ne olacak?

Kültürpark'ta yapımı durdurulan yeraltı otoparkı için 3 hakim karar veriyor. 3 hakim içinden birisinin ayrı oyu ve gerekçeleri var. Bu gerekçeleri okuyan her vatandaş orada bize hak verir. Yerel mahkemenin verdiği kararı Danıştay nezdinde temyiz ettik. Eğer yargı yap derse yapacağız. Yapma derse yapmayacağız. Ama hukuki süreç tamamen bitmiş değil, devam ediyor. Bu kadar çok işi bir anda yaparsan içlerinde aksayan da tabii ki olacak.

YA: Aliağa-Menderes Hızlı Tren Projesi'nin 2010'a kaldığı söyleniyor. Bu proje ne zaman bitecek?

İşi gücü bırakıp yanlış yazılan gazete haberlerini tekzip edecek halimiz yok. Buna benim de, çalışma arkadaşlarımın da zamanı yok. TCDD ile ortaklaşa hayata geçirdiğimiz Aliağa-Menderes Demiryolu Hattı'nın metro standartlarına çıkarılmasını öngören projenin 2010 yılında biteceğine dair haberler gerçeği yansıtmıyor. Kim demiş Aliağa-Menderes 2010 yılında bitecek diye? 2008 sonunda 80 kilometrelik hat tamamlanmış olacak.

YA: Peki buradaki çalışmalarda gelinen son nokta nedir?

Projede, güney aksında raylar TCDD tarafından yeniden döşenmeye başladı. Basmane ile Adnan Menderes Havalimanı arasındaki raylar döşeniyor. Bitmemiş istasyonlarımız var. Ama bunlar süreyi geciktirecek istasyonlar değil. Kabası bitmiş, ince işleri kalmış istasyonlar. Bu tarafta da Alsancak'tan Aliağa'ya kadar hepsi bitiyor. Sadece Karşıyaka tünelinde 3 aylık bir işimiz kaldı. TCDD Güney hattını bitirdikten sonra Aliağa'dan itibaren kuzey hattında da rayları döşemeye başlayacak. Sistem böyle çalışıyor. 80 kilometrelik hatta TCDD'nin daha önce döşediği rayların sadece 5 kilometrelik bölümünü bozduk. Bunun 3 kilometresi Karşıyaka'da 2 kilometresi de Şirinyer'de. Çünkü burada hattı yeraltına aldık. Aliağa'dan Cumaovası'na kadar 80 kilometrelik hatta sıfırdan 25 tane istasyon yaptık. Bunların yanı sıra Karşıyaka'da 3, Şirinyer'de de 2 kilometre uzunluğunda iki tünel yapıyoruz. Ayrıca Sarnıç, Gediz, İnkılap, Gaziemir, Adliye, Tepecik, Büyük Çiğli, Evka-5, Harmandalı gibi demiryolunu kurtaran alt ve üst geçitleri yapıyoruz. Kesintisiz, saniye hatayla 80 kilometrelik hatta tren işletmeye çalışıyoruz. 31 istasyonda durarak 80 kilometre yolu 86 dakikada geçiyoruz. 25 tane istasyonu sıfırdan yapıyoruz. TCDD'nin yaptığı diğer 6 istasyonun da yürüyen merdivenlerini, engelli asansörlerini biz yapıyoruz. Güney Kore'den çekerler gelecek. Bu komplike bir iş. Yapıldığı zaman da İzmir kurtulacak.

Selçuk-Bergama Hayali
YA: Bu hattın uzatılması konusunda açıklamalarınız oldu. O yönde yapılan çalışmalar ne durumda?


Bu hatla Çiğli'de oturan bir adam sabahleyin kalkacak, istasyona gelecek. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'ne Petkim'e, Tüpraş'a 20-25 dakikada, saniye sekmeden ulaşabilecek. Ulaşım sorununu çözmeden kenti planladığınız noktaya götürmeniz mümkün değil. Benim hayalim Aliağa-Menderes Hattı'nı önce Selçuk'a kadar ardından da Kuzey'de Bergama'ya kadar uzatmak. Pınarbaşı'nda artık fabrika kalmamalı. Çünkü oralarda arazi kıymetlendi. Orasını planlamak gerekiyor. Ulaşımı sağlamadan "Hadi kardeşim sen fabrikanı Aliağa OSB'ye taşı" diyemezsin. Onun için bu kentte ulaşım birinci öncelikli sorun. Mesela, Urla'da ikinci konutlar var. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne kadar metroyu götürdüğünde adam 1.5 YTL verip evine, işine gidebiliyorsa o zaman vatandaş trafik sıkıntısı ve kalabalık olmadığı için Urla'yı tercih edecek. Vatandaş gazetesini kitabını okuyarak kent merkezine gelebilecek.

YA: Yeni fuar alanı için özel sektörü de içine alan bir çalışma yürütüyorsunuz? Orada gelinen nokta nedir?

Türkiye'ye yaptığımız iki proje ile örnek olduk. Birincisi Aliağa-Menderes Projesi. Bu içinden demiryolu geçen tüm kentlere örnek oldu. İkincisi de jeotermalde yaptığımız sıçramadır. İzmir Jeotermal A.Ş, Türkiye'de jeotermal konusunda en ciddi çalışan kurumudur. Orada İl Özel İdaresi ile yüzde 50-50 ortağız. TCDD ile de Aliağa-Menderes Hattı'nı işletmek için kurulan İZBAN şirketinde ortağız. Şimdi de Gaziemir'de ESBAŞ'ın yanındaki Yeni Fuar Alanı'nı ortaklığa dayanan bir yapıyla yapıyoruz. Yeni Fuar Alanı'nı Büyükşehir Belediyesi, ESBAŞ, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Sanayici ve İşadamları Derneği, Ege Genç İşadamları Derneği, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve 30 işadamının ortaklığında yapıyoruz. Bu ortaklığı para için, finansman, kaynak yaratılsın diye yapmıyoruz. Tabii ki para da gelsin ancak, oraya yatıracağımız parayla başka bir projeyi öne alır, ihtiyacımızı görürüz. Ama, oradaki birincil amacımız o değil. 84 yıldır, İzmir İktisat Kongresi'nden bu yana İzmir fuarı, fındık kabuğu gibi sallana sallana gidiyor. Bizden 30-40 sene sonra başlayanlar fuarcılıkta aldı yürüdü. Sadece yerel yönetimlerin inisiyatifiyle fuarcılık patlamıyor. Bir belediye başkanı geliyor pik yaptırıyor. Öbür belediye başkanı ilgilenmiyor, performans düşüyor. Fuarlar, uluslararası sermayeye uzun boylu açılabilecek yerler değil. Çünkü, kent için yapılıyor. Fuarların kendi kazancından çok kentin kazancı söz konusu. Onun için bu organizasyonların içinde bu kentle kaderini birleştiren insanların çoğunlukta olması, direksiyonda olması gerekiyor. Yönetim felsefemiz bu. Onun için bu ortaklığı önemsiyoruz.

YA: Yeni Fuar Alanı ile ilgili 3 taslak proje sunulmuştu. Hangisinin seçileceği konusunda bir gelişme var mı? Ayrıca özel sektörle birlikte kurulacak sözkonusu fuarcılık şirketinin ana sözleşmesi hazırlandı mı?

Yeni Fuar alanı ile ilgili olarak proje taslakları belli oldu. İki tanesinden fiyatlar da geldi. Tekrar değerlendirip düğmeye basacağız. Hedefimiz yeni fuar alanını önümüzdeki yıl Mermer Fuarı'na yetiştirmek. Ama tabii ki, inisiyatifi kendi elinizde olan işler var, bunun yanı sıra sizin dışınızda gelişen bir çok faktöre bağlı işler de var. Bir evrak bir yerde kilitleniyor bir deplasenin kitlenmesi projeyi 3-4 ay öteliyor. O nedenle bu tür işlerde süre vermek çok kolay değil.

YA: Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile diyaloğunuz çok iyi. Alsancak'ta yarım kalan viyadükler konusunda bir gelişme var mı? Liman önündekilerin limana bağlanması konusu bir türlü hayata geçirilemedi? Bir dönem bu viyadüklerin limana indirilmesine karşı belediye olarak dava açtığınız söylendi. Ancak, araştırdığımızda bunun böyle olmadığını görmedik.

Hayır biz belediye olarak viyadüklerle ilgili dava filan açmadık. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bey; yaklaşık 3 senedir bu viyadüklerin limana inmesini, Kordon Yolu'ndan vazgeçilmesini savunuyor. Bunun da gerekçesi şu: 3 yıl önce Aliağa-Menderes Hattı Projesi için her hafta TCDD'ye gidiyorum. O zaman şu anki Genel Müdür Süleyman Karaman görevden alınmıştı. Yerine de Talat Aydın bulunuyordu. Talat Aydın beyle görüşüyoruz. Geç vakitte TCDD'den çıktım, otele gidiyorum. Süleyman bey telefon etti. Zeki Ergezen o dönemde Bayındırlık Bakanı. Karayolları da ona bağlı. "Zeki Ergezen burada dönermisin" dedi. Ben de döndüm. Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bey var. Karayolları'nın, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlıklarının bürokratları var. Zeki Ergezen "Başkan; Kordon Yolu ne olacak?" diye sordu. Ben de, "İzmirli Kordon yolunu istemiyor, ben de karşıyım" dedim. "Tünel yapsak olur mu?" dedi. "Toprak Mahsulleri Ofisi'ne gelmeden yeraltına girip Karataş'tan çıkmak şartıyla olur" dedim. Ama önce kazmaya Karataş'tan başlanmasını da şart koştum. "Konak Pier'le Pasaport arasını nasıl geçeceğinizi görürüm o zaman bakarız" dedim. Şakalaştık. Sayın Bakan "Biz bunu yap-işlet-devretle yapacağız" dedi. Ben de onlara; "Oradan bir kuruş para alamazsınız. Siz İzmir'i bilmiyorsunuz, burası ana ulaşım aksı değil" dedim. Siz eğer birşey yapmak istiyorsanız çevre yolu Bostanlı'ya geliyor. Üçkuyular'da da çevre yolu var. Burayı körfezin altından birleştirip çevre yolu yüzük yolu olsun. İsterseniz oradan metroyu da geçirebilirsiniz. İsterseniz karayolunu alttan döndürürsünüz. Bu daha ucuza çıkar dedim. Oradan ayrıldım. Ertesi gün geldim Bostanlı-Üçkuyular arasında tüp geçidi kamuoyu tartışsın dedim. İki aya kalmadan Çiğli'de AKP Gençlik Kolları'nın yaptığı ulaştırma konulu sempozyumunda Binali Bey geldi bu fikri söyledi ve onun fizibilite çalışmalarına başlandı. O tarihten bu güne Binali bey projenin Kordon ayağında yapılan viyadüklerin limana inmesi için uğraşıyor. Projenin kordon ayağının iptali için uğraşıyor ama bir türlü fiiliyata dökemedi.

Viyadükler limana indirildiğinde bütün liman trafiği viyadükler aracılığı ile direkt limana inmiş olacak. O bölge rahatlayacak.

YA: Karayolları Genel Müdürlüğü Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı iken Bakanlık Müsteşarı Sabri Erbakan viyadüklerin limana inmesine karşı çıkıyordu. Şimdi Karayolları, Ulaştırma Bakanlığı'na geçince sorun ortadan kalktı. Bu işi daha da kolaylaştırmayacak mı?

Bizde öyle düşünüyoruz. Karayolları'nın Ulaştırma Bakanlığı'na bağlanmasında zımmen bildiğim Kordon Yolu'nda yaşanan bu problemin de katkısı var. Biz çevreyolunun dışına alt üst geçit, katlı kavşak yapıyoruz. Çevre yolunun içine yaptığımız zaman çevre yolunu kullanılmaz, atıl duruma getiririz. Sonra Ankara'da olduğu gibi bir girdabın içine gireriz. Ankara'nın çevre yolundan alt geçitler nedeniyle araba geçmez. Tüm alt geçitler bitmesine rağmen Ankara'da trafik şişti. Niye; trafiği çevre yoluna yönlendirmiyor. Ankara'da çevreyolunun kullanılmasına alt geçitler barikat kurmuş durumda. Ben çevre yolunun içine alt-üst geçit yaparsam çevre yolunu atıl bırakırım. Biz çevre yolundan önce kesintisiz ulaşımı sağlamak için alt geçit yapıyoruz. Binali bey bu konuda son derece samimi, sözünün eri bir insan. Mutlaka o işi çözmek için uğraşıyor, mücadele veriyordur. EXPO süreci nedeniyle 5-6 aydır sayın bakanı görüp de ne oldu diye soramadım.

Kent dönüşümü projeleri sürecek
YA: Ege Mahallesi ne olacak? Burada bir düzenleme yapmayı planlıyor musunuz?


Paranız var, kent dönüşümünü, binaları yaptınız ama işin sosyokültürel ayağını düşünmezseniz başarılı olamazsınız. Binadan, mekandan fiziki yapıdan çok sosyokütürel ayağı daha önemli. Biz Ege Mahallesi'nin Alsancak'tan fazla uzaklaşabileceğine inanmıyoruz. Çünkü, mahallede yaşayan insanlar oradan doyuyorlar. İşin gerçeği bu. Gürçeşme'de bir arazimiz var 260-280 civarında konut çıkıyor. Onu yapmayı planlıyoruz. Hatta projeleri de çizildi. "Biraz önümüzü görelim" diye bekliyoruz. Buca'daki 578 konut sesiz sakin bitiyor. O binaları da kent dönüşümünde, kamulaştırmada kullanacağız. Uzundere'de 924 konut bitti. Buca'da da 578 konut var. Toplam 1500 konutu vatandaşlarımız tercih ederse kent dönüşümünde kullanacağız. Tercih etmezlerse satacağız.

Soru: Nevzat Dönmez: Mustafa Kemal Sahil Bulvarında düzenleme yapıldı beton atıldı. Ancak çalışmalar durdu. Bunlar tamamlanmayacak mı

"Orada kalan bölümü yapacağız. Tekrar başlayacak. İzmir metropol alan sınırları içindeki park ve bahçelerin Güney ve Kuzey adı altında iki ihalesi var. Her iki ihalenin sonucuyla ilgili Kamu İhale Kurumu'na itiraz edildi. O nedenle bu sene park ve bahçelerin bakım işlerini zamanında yetiştiremedik, otlar büyüdü gitti. Şu an elimizdeki yeşil alanları korumaya çalışıyoruz."
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.