Haberler

Alsancak Stadı bir tarihtir

Tarih: 2 Haziran 2008 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Yaşar Ürük
Bir İzmir sevdalısı olarak gönlüm stadın yıkılarak buraya bina yapılmasından yana hiç değil. Rant uğruna şehir merkezinde özelliği olan bu tür yerler asla yitirilmemeli.

Gerek yazılı gerekse internetteki sayısız kaynakta, stadın yapım tarihi olarak belirtilen 1929 yılı bilgisi yanlış. 1929 yılında günümüzde kapalı tribün olarak bildiğimiz bölümle, karşısındaki açık tribün inşa edildi.

Birkaç haftadır İzmir'de spor konusundan söz etmek istiyordum. Geçtiğimiz günlerde iki ayrı haberle gündeme gelen emektar Alsancak Stadı, bu haberler nedeniyle bu gün kendiliğinden yazının konusu oldu.

Alsancak Stadyumu ile İzmir'in geçmişine yönelik haberler, gazete sütunlarında bundan dört yıl önce yer aldı. O tarihte yenilenen ışıklandırma sisteminde, bir direğin temel kazısı sırasında sayıları elliyi bulan insan iskeletinin ortaya çıkması medyada geniş yer bulmuştu. Genel olarak "Alsancak'ta Toplu Mezar" başlığıyla yayımlanan bu haberler üzerine temel kazısı çalışmaları bir zaman durdu ve hemen ardından da bilen bilmeyen birçok kişi konuyla ilgili beyanda bulunmaya başladı. Bunlar arasında mizah kitaplarına konu olacak kadar gülünç olanları da vardı.

Bazıları; "Stadın Darağacı semtinde bulunduğunu; bölgede Osmanlı'nın son dönemlerinde toplu idamların gerçekleştirildiğini ve bu nedenle Darağacı adının verildiğini" belirttiler. Bu varsayım sahiplerine göre, bulunan kemikler de topluca idam edilenlere aitti. Bir yıl sonra yapılacak olan 23. Uluslararası Üniversite Oyunları hazırlıkları sırasında ortaya çıkan bu sorun üzerine Gençlik Spor İl Müdürlüğü, durumu İzmir Arkeoloji Müzesi ile adli makamlara bildirdi. Ancak müzeden "Kendilerinin sağlıklı bir sonuca varamayacağı" yanıtı gelince Dokuz Eylül Üniversitesi Antropoloji bölümü ilgilileri, kemiklerden örnekler alarak incelemeye başladı ve basına "Bu teknik inceleme sonunda, iskeletlerin kaç yıllık olduğunun belirlenebileceği" bildirildi.

Bu arada hem Göztepe hem de Karşıyaka taraftarı, stadın adının başına konulan "Altay" sözcüğünün kaldırılmasını isterlerken; iki yıl önce de Altınordu Kulübü yönetimi, "1962 yılında yapılan bir protokol gereği, stadın kulübün malı olduğunu ve bunu belgelerle kanıtladıklarını öne sürerek, haklarını aramak için yargıya gideceklerini açıkladılar. Bu arada İzmir'in yetiştirdiği değerlerden biri olan Metin Oktay'ın adının, bir mahalledeki parka verilirken, neden bir spor tesisine verilmediği konusu da gündeme atıldı ve stada ünlü futbolcumuzun adının verilmesi dile getirildi.

Son olarak da sözünü ettiğim iki proje ile stad yeniden gündeme geldi. Bunlardan ilki Buca Belediye Başkanı'na aitti. Önümüzdeki yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı olmak isteyen Cemil Şeboy, İzmir'in sembolü olan Saat Kulesi'nin devasa boyutlarda bir modelinin Alsancak Stadı'nın bulunduğu alana inşa edilmesi projesinden söz ederken; Altay Kulübü yönetimi de stadın benzerini Gaziemir'de inşa edip, şimdiki alana iş merkezi ve rezidans yapılması projesini ortaya attı.

Biz projeleri sahipleri ile baş başa bırakıp, gündemdeki stadın İzmir tarihindeki geçmişine ve iskeletler hakkındaki varsayımlara dönelim. "Darağacı" adıyla bildiğimiz ve Alsancak Garı ile Şaraphane arasında kalan bölge ve semtin adı daha önceleri "Kalafat Mevkii" (Carenage) ya da "Takoz Deliği"dir. Bu bölge, Karataş'ta günümüzde Konak Orduevi'nin bulunduğu kıyı ile birlikte İzmir'de teknelere kalafat çekilen iki önemli noktadan biridir. "Takoz Deliği" adını da o dönemlerde henüz doldurulmamış olan iç körfezdeki bir girintiden almaktadır. Bu yöre oluşumundan bu yana çeşitli sanayi kuruluşları ve depolarla, bu iş yerlerinde çalışan işçilerin oturdukları konutlardan oluşmuş bir bölgedir. Öte yandan bir zamanlar sayıları yüzü bulan İzmir'in ünlü değirmenlerinin önemli bir bölümü de bu bölgede bulunmaktadır. "Darağacı" adı ise, iddia sahiplerinin söylediği gibi Osmanlı'nın son dönemlerinde gerçekleştirilen seri idamlar nedeniyle verilmemiştir. Bu adın verilmesine, Katipoğlu Mehmet Bey'in derebeyliği zamanında, bölgede birkaç kişinin asılarak idam edilmesi neden olur.

Bu nedenle söz konusu kemikler idam edilenlerin topluca gömüldüğü mezarlara ait değildir. Ancak burada gerçekten bir başka mezarlık vardır. Cumhuriyet dönemi öncesi Rumların oldukça yoğun yerleşimine sahip olan bölgede yer alan Ortodoks Mezarlığı tam stadın bulunduğu bölgededir.

Yirminci yüzyıl başlarına kadar özellikle günümüzdeki Ege Mahallesi'nin bulunduğu alan "Mortakiye" ya da "Mortakya" olarak anılır. Bu sözcük "Ölüler Yeri" anlamındadır. Sözünü ettiğimiz geniş mezarlığa komşu olmasından dolayı bu adın verildiği bilinir. Ülkemizde ilk kez İzmir'de oynanmaya başlanan futbol oyunu sevilip, yayılmaya başlayınca Rum kulüpleri de kendilerine oyun alanı yaratma çabasına girerler ve hemen Rum mahallesi yanındaki bu çok eski ve artık gömü yapılmayan mezarlık alanı, 1910'ların başında futbol sahasına dönüştürülür ve küçük bir tribün de inşa edilir. Bu nedenle gerek yazılı gerekse internetteki sayısız kaynakta, stadın yapım tarihi olarak belirtilen 1929 yılı bilgisi yanlıştır. 1929 yılında günümüzde kapalı tribün olarak bildiğimiz bölümle, karşısındaki açık tribün inşa edilir.

İşgal sonuna kadar Panionios kulübüne ait olan ve bu adla anılan stad, işgalden sonra İzmir ve ülke sporuna yoğun biçimde hizmet verir. Panionios kulübü de İzmir'i terk eden Rumlar tarafından Yunanistan'da yaşatılırken, bölgenin adı 1925 yılında "Şehitler" olarak değiştirilir. Gazete koleksiyonlarını taradığımızda, stadın Şehitler Caddesi üzerinde yer alan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü binalarının inşası sırasında gerçekleştirilen temel kazısında da yine insan kemiklerine rastlandığı haberleri görülür. Bir İzmir sevdalısı olarak gönlüm, Alsancak Stadı'nın yıkılarak buraya bina yapılmasından yana hiç değil. Rant uğruna şehir merkezinde özelliği olan bu tür yerler asla yitirilmemeli.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.