Eskişehir'de bazı dev sanayi kuruluşlarının tesisleri bulunuyor. Ancak bu kuruluşlar vergilerini Eskişehir'e değil şirket merkezlerinin bulunduğu illere ödüyor. Bu illerin belediyeleri, bütçesi kentteki üniversitelerin bütçesinin bile altında olan Eskişehir sayesinde gelirlerini sürekli artırıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'in son 50 yılına damgasını vuran bir isim. Anadolu Üniversitesi rektörlüğü dönemlerinde yaptığı çalışmalarla bugün ODTÜ'den sonra Türkiye'nin en güzel üniversite kampusunu Eskişehir'e kazandırdı, Açık Öğretim Fakültesi (AÖF) ile de kenti bir öğrenci merkezi haline dönüştürdü. Büyükerşen, doçent olduğu dönemde Eskişehir'e modern bir Organize Sanayi Bölgesi'nin (OSB) kurulmasının temellerini atan ekipte de yer aldı.
Profesörlük cüppesini Anadolu Ünivesitesi'nde bırakıp 2 dönemdir büyükşehir belediye başkanlığı görevini yürüten Büyükerşen, Eskişehir'e Avrupa kenti görünümü kazandırmak için çabalarını sürdürüyor. Büyükerşen, daha önce sadece üniversite kenti karakterine sahip olan Eskişehir'e bilim, sanat ve kültür kenti karakterini de kazandırdı.
Büyükerşen, yıllarca rektörlüğünü yaptığı Anadolu Üniversitesi'nde düzenlenen söyleşiye bu kez büyükşehir belediye başkanı sıfatıyla katıldı. Büyükerşen, "Üniversite Öğrencilerinin Büyükşehir Belediyesi'nden Beklentileri" konulu söyleşide Anadolu Üniversitesi'nin kuruluş öyküsü ile Eskişehir sanayi ve ticaret hayatının nereden nereye geldiğini anlattı.
Türkiye'de 1960'lı yıllarda özel sanayi kuruluşu yatırımlarının hız kazandığını belirten Yılmaz Büyükerşen, bu yıllarda yatırımların Bursa ve ardından da Kocaeli bölgesinde gerçekleştiğini söyledi. Yatırımların Bursa'ya yapılmasında en büyük katkının o kentin dişli milletvekilleri ile bakanlarının olduğunu kaydeden Büyükerşen, bu dönemde Eskişehir'in yaptığı tek olumlu şeyin modern, planlı ve büyük bir organize sanayi bölgesini kurmak olduğunu belirtti. Büyükerşen Eskişehir'deki sanayi kuruluşlarının da küçümsenmemesi gerektiği, önemli sanayi kuruluşlarının bu kentte olduğunu kaydetti.
Köprü korkuluklarını altınla kaplardık
Büyükerşen'in dediği gibi Eskişehir, Bursa ve Kocaeli gibi sanayii gelişmese de önemli sanayi kuruluşlarının bulunduğu bir kent. Eskişehir'de Koç Holding'in amiral gemisi olan Arçelik Buzdolabı Fabrikası, Paşabahçe ve Bor tesisleri gibi kuruluşlar bulunuyor.
Ancak bu kuruluşların merkezlerinin İstanbul, Ankara ve İzmir'de bulunması nedeniyle Eskişehir bir kazanç elde edemiyor. Eskişehir'de ürettikleri ürünleri yurtiçinde ve yurtdışında satarak milyonlarca dolarlık kâr elde eden Arçelik, Paşabahçe ve Bor tesisleri gibi çok sayıda sanayi kuruluşu vergilerini de Eskişehir'e değil şirketlerinin merkezlerinin bulunduğu illere ödüyor. Bu illerin belediyeleri Eskişehir sayesinde gelirini sürekli olarak artırıyor, Eskişehir'e ise sanayi kuruluşlarının kırıntıları olan çöpleri toplamak ve bu kuruluşların olduğu bölgelere altyapı hizmetlerini götürmek kalıyor.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, sanayi kuruluşlarının vergi dairelerine bildirdikleri matrahlarının bir bölümünü bulundukları illerdeki belediyelere ödediklerini belirterek "Bizdeki bu büyük kuruluşlar şirket merkezlerinin olduğu illere değil üretimin yapıldığı Eskişehir'e vergilerini ödeseler belki de köprü korkuluklarını altınla kaplardık" diyor.
Maalesef Türkiye'de bu yapılmıyor. Eskişehirliler bor madeninin tozunu toprağını yutuyor, parasını ise ETİ Bor İşletmeleri'nin genel merkezi Ankara'da olduğu için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek alıyor, Arçelik Buzdolabı Fabrikası'nın parası da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gidiyor. Büyükerşen haklı olarak durumdan yakınıyor. Çünkü kendisinin ifade ettiği gibi Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi Eskişehir'deki Anadolu ve Osmangazi üniversitelerinin bütçelerinin bile altında. Büyükerşen'in bu konuda yeni düzenlemeye gidilmesini istemesi çok haklı bir istek.