Haberler

Art Basel, şaşırtmaya devam ediyor

Tarih: 23 Haziran 2008 Kaynak: Sabah Yazan: Ferhan İstanbullu



4-8 Haziran arasında gerçekleştirilen Art Basel, ünlü katılımcıları ve altı çizilmemiş ama kendini her detayda belli eden şaşaasıyla dikkat çekti. Her yıl milyon dolarların harcandığı, dünyanın en önemli sanat kurumlarının ve kişilerinin buluştuğu fuara Türkiye'den sadece bir galeri katıldı.

Art Basel'deki sanat eserlerini hipnotize olmuş bir edayla izlerken, şehirde bir başka büyük 'şey'in yaklaşmakta olduğunun sinyallerini almamak da imkansızdı. Avrupa Kupası ile aynı tarihlere denk düşen Art Basel fuarının katılımcıları kadar, Avrupa Kupası'nı bekleyen 'yerliler' ve bir hafta öncesinden otomobilinde bayraklarını dalgalandıran Türkler, şehre ekstra şenlik katıyordu.

Fuarın en beğenilenleri



Dünyanın en önemli sanat fuarının açılışından bir gün önce, büyük ölçekli işlerin sergilendiği Art Unlimited alanındayız. Ön gösterim gününe sadece sanat dünyasının elitleri davetli; herkes koyun gibi sıraya girmiş. Kulaktan kulağa mutlaka görülmesi gereken bir eserden bahsediliyor. Bu eser, yükselen değer Çağdaş Çin sanatından yeni bir isim, Pekinli sanatçı Qui Anxiong'un Staring Into Amnesia adlı çalışması... Sanatçı, 1960'lardan kalma gerçek bir tren kompartımanının 24 adet penceresine 2. Dünya Savaşı ve Çin'in Kültür Devrimi sürecini yansıtan siyah-beyaz belgesel görüntülerini yansıtıyor. Filmlere geleneksel Çin halk parçaları ile deneysel çağdaş müzikler eşlik ediyor. Kompartımanın bir ucundan diğerine yürürken bir yandan bu görüntüleri izliyorsunuz. Sanatçı bu işin hafızaya adandığını söylüyor; ama hatırladıklarımıza değil, unuttuklarımıza... Eserin satış bedeli 400 bin avro. Galeri yöneticileri eserin yapımının ve Basel'e ulaşımının toplam bedelinin de bu civarda olduğunu söylüyor. Staring Into Amnesia, fethedilmeyi bekleyen Art Basel kalabalığını etkileyen hit işlerden biri... Ancak bu çok etkileyici çalışma gibi fuarda ilk kez gösterilen iş sayısı genelde kısıtlı. Burası, isim yapmış, efsane olmuş ya da isim yapacağı garanti sanatçıların işlerini sergilendiği bir fuar. Bu yıl her zamankinden daha az dudak uçuklatan/şoke eden/büyüleyen çalışmalar gösterildiğini düşünenler çok; bunu da milyonlarca dolar değerindeki yıldız eserleri bulmanın gün geçtikçe zorlaşmasına bağlıyorlar. Öte yandan Manhattanlı bir sanat danışmanı bunun çok da kötü bir şey olmadığı görüşünde: "Etkinliğin tamamına bakıldığında daha az yıldız iş/daha az yeni isim keşfediliyor olabilir. Ama yine de görülecek, satın alınacak harika işler var! Geçtiğimiz yılki çılgınlık inanılır gibi değildi. Ön gösterim gününde satın almaya çalıştığım her parça satılmıştı!" Louis Vuitton için yaptığı özel çalışmalarla tanınan Takashi Murakami'nin, lotus pozisyonunda oturan sekiz tonluk dev Oval Buddha adlı eseri, 8 milyon dolara bir koleksiyonere satılıyor. Aynı eserin küçük versiyonu ise yine galerisi Blum&Poe tarafından 2 milyon dolara satıldı.

Bol kırmızı nokta
Yine farklı kişiliklerle kendini fotoğrafladığı çalışmaları büyük ilgi gören fotoğraf sanatçısı Cindy Sherman'ın Fransız Vogue dergisi için yaptığı özel bir çalışmanın her bir edisyonu 150 bin dolara satıldı. Çalışmaların önemli bir özelliği de, sanatçının ilk kez dijital teknolojiyi kullandığı eserler olmasıydı. Bir fotoğraf efsanesi Richard Avedon'un 1969 yılında çektiği Andy Warhol ve Factory fotoğrafları, muhteşem. Koskoca bir duvar boyunca uzanıyor oluşu daha da etkili kılmış bu harika fotoğrafı... İstanbul Modern'e gelişini dört gözle beklediğimiz Kara Walker'ın duvara yaptığı desen de çok etkileyici. UBS Bankası sponsorluğunda gerçekleştirilen fuarın yanı sıra yapılan etkinlikler arasında, katılanların "Unutulmaz bir geceydi," diye bahsettiği Patti Smith konseri de vardı. İzleyicileri transa geçirmeyi başaran bu sanatçı, konser sonunda önemli sayıda dinleyiciye Obama lehine tezahürat yaptırdı. Tabii, konserin bu faslına katılmayıp dudakları sımsıkı izlemeyi tercih eden bir grup da vardı. Yine efsane punk grubu Sex Pistols'ın fikir babası Malcolm McLaren, Shallow 1-2 adlı 86 dakikalık video enstelasyonuyla Art Basel'e katıldı. Film, McLaren'ın uyuşturucu/şöhret gibi konularla ilgili söyleşileri, 60'ların soft-porno diyebileceğimiz filmlerinden çok da sert olmayan kareleri kesip yapıştırma tekniğiyle seyirciye aktarılıyordu. Büyük ilgi gören işlerin bir diğeri de hiç şaşırtıcı olmayan bir isme, Damien Hirst'e ait. Yes, But How Do You Really Feel adlı 1996 yılında yapılmış eserde gerçek boyutta altı insan iskeleti cam vitrinler içinde, yan yana sergileniyor. Eser, 3.26 milyon dolara satıldı. İngiliz-Hintli sanatçı Ragib Shaw'ın Absence of God 1 adlı eseri ise 750 bin pound'a satıldı. Zaten ön gösterim günü akşamında satılan işlere konan kırmızı noktaların bolluğu oldukça dikat çekiciydi...

Brad Pitt de oradaydı
Dünyanın en önemli sanat kurumlarının ve kişilerinin özellikle ön gösterim günü boy göstermeyi ihmal etmediği Art Basel'in bu yıl da çok havalı ziyaretçileri vardı. İlk örnek Rus milyarder Roman Abramovich idi. Komşu kızı kılıklı genç sevgilisiyle ciddi alışverişler peşinde olan Abramovich'in fuardan -resmi olarak açıklanmasa da- Giacometti'nin 1956 yılı yapımı bronz bir heykelini aldığı ön gösterim gününün en flaş haberlerindendi. Yine Amerikan sinemasının alternatif duruşuyla çok beğenilen ismi yönetmen Sofia Coppola, Chapman Brothers'ın işlerine göz gezdirirken görüldü. Sevilen Amerikalı aktör Owen Wilson, Art Basel'deki tek Türk galeri olan Galerist standında, Taner Ceylan'ın Cinderella- Külkedisi işine hayran hayran bakarken görüldü! Ama, varlığıyla ortalığı birbirine katan, Art Basel VIP kalabalığını yıldız çarpmışa dönüştüren isim, Brad Pitt oldu. En az filmlerindeki kadar iyi görünen ünlü aktör, sakin sakin fuarı turlarken, yanında kraldan çok kralcı edasında hukuk danışmanı vardı. Aktör ile ilgili komik bir anekdot, ünlü Victoria Miro galerisinin sahibiyle yaşandı. "Standınızı hangi ünlüler ziyaret etti?" sorusuna aktörün danışmanının adını heyecanla söyleyen galeri sahibinin dünyada Brad Pitt'i tanımayan küçük azınlıktan biri olduğu ortaya çıktı! Pitt'in ziyareti sırasında aşırı heyecanlanan bir diğer galeri çalışanının ise heyecandan aynı işi iki ayrı alıcıya sattığı ortaya çıktı! Bizde olsa 'çok pardon, yanlışlık olmuş' diye gönül rahatlığıyla geçiştirilebilecek bu durum, kurallar için yaşayan Germen İsviçreliler için ise kabul edilemez bir hata olarak yorumlandı... Uzun yıllardır çağdaş tasarım objelerinin koleksiyonunu yapan Pitt, Art Basel ile eş zamanlı açılan Design Miami/Basel'den 1 milyon dolarlık alışveriş yapmış. Satın aldığı eserler arasında Ron Arad tasarımları ve Atelier Van Lieshout'tan Family Lamp adlı çalışma bulunuyor.

Türk sanatçılar şehrin her yerinde
Türkiye'den Art Basel'e katılmayı başaran tek galeri, Galerist oldu. Galerist standında Ayşe Erkmen, Haluk Akakçe, Leyla Gediz, Mustafa Hulusi, Taner Ceylan, Juergen Teller, Yeşim Akdeniz Graf ve Can Sayınlı&Jurgen Ekvoll'un çalışmaları yer aldı. Art Basel'e paralel şehrin dört bir yanındaki müze ve galerilerde de Türk sanatçıların çalışmaları sergileniyordu. Museum für Gegenwarstkunst'daki karma sergide Ayşe Erkmen'i, Kunsthalle Basel'de kişisel sergisiyle Ahmet Öğüt'ü, Scope Art Fair'de Nazif Topçuoğlu'nun eserlerini görmek, Türk sanatseverleri mutlu etti. Art Sümer Galeri ise Scope Art Fair'de yer alıyordu.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.