Haberler

İşte İzmir'in arsenik haritası

Tarih: 8 Temmuz 2008 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Ertan Gürcaner
Karşıyaka, Çiğli ve Bornova'da içme suyundaki arsenik miktarı sınır değer olan litrede 10 mikrogramın üzerinde bulunuyor. Bu 3 yerleşim biriminde oran litrede 10-17 mikrogram arasında değişiyor. Diğer ilçelerde ise şu an için bir sorun yok.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, içme suyunda arsenik oranlarının yüksek olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte başlayan tartışma konusunda basın toplantısı düzenledi. Kocaoğlu, İZSU ve İl Sağlık Müdürlüğü'nce yapılan tahlillerin sonuçlarıyla oluşturulan İzmir'in arsenik haritasını da dağıttı.

Kocaoğlu, İzmir'in Karşıyaka, Çiğli ve Bornova ilçelerindeki içme suyundaki arsenik miktarı sınır değer olan litrede 10 mikrogramın üzerinde bulunuyor. Bu 3 ilçenin suyundaki arsenik miktarı litrede 10-17 mikrogram arasında değişiyor. İzmir'in diğer ilçelerinde ise şu an için herhangi bir yüksek arsenik riski bulunmuyor.

Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'ndeki "İzmir'de suyun bugünü ve yarını" başlıklı toplantıda konuşan Kocaoğlu, Karşıyaka, Çiğli ve Bornova'nın dışındaki, Konak, Narlıdere, Balçova, Güzelbahçe, Buca, Gaziemir ilçeleriyle Yeşilyurt semtinde yaşayan vatandaşların şebeke suyunu rahatlıkla içebileceklerini söyledi. Kocaoğlu şunları söyledi:

120 Günde Bitecek
"Yaşadığımız bu süreç içinde bazı kesimler tarafından tahrik edilmeye çalışılan hemşehrilerimiz, meslek örgütlerimiz ve tüm ilgililerin sağduyulu yaklaşımı, İzmir'in farkını bir kez daha gösterdi. Sorunun çözümünde en büyük dayanağımız da işte bu sağduyu oldu. İçme suyuyla ilgili olarak belirlenen 10 mikrogram/litre stadardına uyum için bakanlıktan ek sürü istedik. Ancak Sağlık Bakanı Recep Akdağ süreyi veremeyeceğini duyurdu. Akdağ'ın 'Ankara Belediye Başkanı hakkında yayınlar yapılıyor. Peki İzmir'in suyu ne olacak? Bunu toplum tartışmıyor. Bu görmezden geliniyor' sözleri tahrik içeren açıklamalardır. Sayın Bakanın tahrik içeren sözlerini de bulunduğu makamının ağırlığıyla bağdaştıramadığımızı özellikle vurgulamak istiyorum."

Yönetmelikte Var
Kocaoğlu, Akdağ'ın aynı açıklamasındaki "İzmir Belediye Başkanı bana resmi yazı yazıyor. Ölçümlerde arsenik yüksek çıkıyor, bana üç yıl süre verin diye. Ben bunu izahta güçlük çekiyorum" sözleriyle ilgili olarak da, "Asıl biz Sayın Bakanın sözlerini izahta zorlanıyoruz. 2007 yaz aylarına kadar hiç rastlamadığımız arsenik sorunu için 2005 yılında nasıl bir başvuru yapabilirdik" dedi.

Kocaoğlu, Sağlık Bakanlığı'nın ilgili yönetmeliğinin 12. maddesinde, bölgede kullanılan suyun tedarik sürecinde başka makul yol bulunmaması halinde, yönetmelikte belirtilen değerlerden farklı olarak, yetkili mercilerce belirlenen değerlerde su kullanılmasına ilişkin 3 yıla kadar muafiyet verilebileceğinin belirtildiğini kaydetti. Kocaoğlu, aynı maddede bu muafiyetin 3 kez tekrarlanabileceğinin açıkça vurgulandığını kaydetti.

Türkiye'de 1 Ocak 2008'e kadar sudaki makul arsenik oranının 50 mikrogram olduğunu, Bulgaristan gibi AB üyesi ya da Makedonya gibi aday ülkelerin bazılarında hala 50 mikrogram değerin üst limit olarak kabul edildiğini ifade eden Kocaoğlu şunları söyledi:

"50 mikrograma kadar arsenik içeren suyun sağlığa zararlı olduğu yönünde literatürde hiçbir çalışma bulunmuyor. Zaten arıtma sürecinin 4 ay sonunda tamamlanacak."

Güzelhisar'dan Gelecek
Kentin içme suyunun Tahtalı ve Balçova Barajları ile Menemen, Halkapınar, Pınarbaşı kuyularından karşılandığını söyleyen Kocaoğlu, 13 Temmuz'dan itibaren Petkim Güzelhisar Barajı'ndan saniyede 600 litre ek su kullanmaya başlayacaklarını belirtti. Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İZSU ve Hıfzıssıhha labaratuvarlarında yapılmış olan son ölçümlere göre, İzmir'de sadece Bornova ve Karşıyaka bölgesinden alınan su örneklerinde bazı noktalarda arseniğin litrede 10-17 mikrogram civarında çıktığı görülmüştür. Bu bölgelere verilen sudaki diğer parametrelerde ise sağlık açısından hiçbir sorun bulunmamaktadır. Bu süreçte
attığımız en önemli adım, kuyu sularındaki arseniği tamamen temizleyecek yeni teknolojileri hayata geçirmektir. Arıtmalar için ihale süreci işletilmeyecek, konunun aciliyeti nedeniyle belediye mal alımı olarak arıtmaları temin edecek."

Deniz Suyu Gündemde 
Tahtalı Barajı'ndan pompa sistemiyle temin edilemeyen 14 milyon metreküplük dip suyunun alınması çalışmalarının yanı sıra, Halkapınar ve Cumhuriyet depoları arasında 2 metrelik kod farkının giderilmesi için de by-pass hattı yapıldığını söyleyen Kocaoğlu şunları anlattı:

"Sistemi deniz suyuyla besleyecek bir arıtma tesisinin yapımı için araştırmalarımız sürüyor. Konuyla ilgili firmalarla görüşüyoruz. Çalışmalarımızla sadece bugünün sorununu çözmekle kalmayıp artan kuraklık tehdidiyle birlikte gelecekte daha da büyümesi öngörülen muhtemel sıkıntıları da bertaraf etmiş olacağız."

Düzenli Yapılıyor
İZSU'nun düzenli olarak her gün belli noktalardan numune alarak analizler yaptığını belirten Kocaoğlu, 2007 yazında ilk kez rastlanan arseniğin kış aylarında kaybolduğunu, 2008 yazında tekrar görüldüğünü kaydetti. Kocaoğlu, 2008 Mayıs ayındaki ölçümlerde kentin içme suyunun yüzde 40'ını karşılayan Göksu ve Sarıkız kuyularında arsenik oranlarında artış tespit edilmesi üzerine hemen bu kuyuların devre dışı bırakıldıklarını belirtti.

Karar Vatandaşın
Kocaoğlu, 50 mikrograma kadar arseniğin sağlığa zararına ilişkin hiçbir delil olmamasına karşın, yönetmelikte belirtilen rakamların üzerinde arsenik içeren suya "için" demenin, yasayla çelişmek anlamına geleceğini ve konumunun buna müsaade etmeyeceğini belirterek, ısrarlı sorulara karşın Karşıyaka ve Bornova'da bulunan sorunlu bölgelerdeki suyun içilmesine ilişkin kararın "vatandaşa ait" olduğunu söyledi. Kocaoğlu, "9 mikrograma düşmeden için demem" diye konuştu.

Kampanyaya Son
Sağlık Banklığı yetkilileri İzmir gibi dev bir metropolün suyunu 48 saat içinde tahlil edip açıkladığını dile getiren Kocaoğlu, "Bu tarihten sonra hiçbir ilin, hiçbir ilçenin suyu açıklanmamıştır. Sayın Bakan Akdağ beyanatında diğer illerle ilgili analiz sonuçlarını 'iki aylık süre' diye belirsiz bir hedefe ertelemektedir. Ankara'da 4, İzmir'de 3.5 milyon kişi yaşıyor. Toplam Türkiye nüfusunun yüzde 10'una denk geliyor. Ankara'nın suyunu aklamak, İzmir'in suyunu karalamak siyasi kampanyasından herkesin önce tüm sorumluların elini çekmesi gerekmektedir. Nerede 63 milyon kişinin suyu. Nerede bunların içtiği suyun kalitesi? Bütün yetkilileri göreve çağırıyorum" dedi. "4.5 yıldır çözüme, üretime, projeye yönelik çalışma yapıyorum" diyen Kocaoğlu, şunları söyledi:

Sabrediyorum
"Hep sabrediyorum, içime atıyorum. Ta ki, suyla oynanıncaya kadar. Türkiye'de 3 tane icra makamı var. Birisi başbakanlık, hükümeti, ülkeyi yönetiyor. İkincisi bakanlık, ilgili kurumları yönetiyor. Üçüncüsü ise, belediye başkanlığı, yasalar çerçevesinde ve devlet adamlığı misyonu ile kenti yönetiyor. Devlet adamlığı misyonu ile yönetilen kurumların başındaki kişilerin siyasi kimliklerini bir kenara bırakıp mutlaka ve mutlaka tarafsız, adil bizim 4.5 yıldır bu kentte yaptığımız gibi bir yönetim anlayışı ile görev yapması gerekir. Buna bütün siyasi yaşamım boyunca inandım. Tüm yetkileri de bu konuda hassas olmaya davet ediyorum."

Siyasi linç isyanı
Bir gazetecinin bazı belediye başkanları ile AK Parti İzmir teşkilatının konuyla ilgili açıklamalarını hatırlatması ve "AK Parti'nin amacı su üzerinden yerel seçimler mi? Sizce AKP siyasi linç kampanyası mı yürütüyor?" şeklindeki sorusu üzerine Kocaoğlu, "Önümüzdeki süreçte Büyükşehir'i kimin yöneteceğine karar verecek olan hemşehrilerimizdir" dedi. "Her siyasi parti kamuoyu yoklaması yaptırıp izliyor. Sayın Başbakan'ın 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından 'İzmir'i istiyorum' açıklaması ile başlayan ve giderek dozu artan bir kampanya ile karşı karşıyayız" diyen Kocaoğlu, şöyle konuştu:

"Bunu bir siyasi olarak anormal karşılamıyorum. Ama bu siyasi kampanyanın siyasetin belli kuralara içinde yönetilmesi gerekiyor. Burada ayrımcılık yapılıyor deniyor. Biz 'Ayrımcılık yapılıyor mu diye AKP'li belediye başkanları cevap versin' diyoruz susuyorlar. 'Beceriksiz, çalışmıyor' deniyor. Böyle subjektif değerlendirmelerle belediye başkanı ve yönetim yıpratılmaya çalışılıyor. Biz bu süreçte, kamuoyu yoklamaları sonucunda AKP'nin İzmir yerel seçimleri için değiştirdiği bir strateji ile karşı karşıyayız. AKP İzmir için stratejisini değiştirmiştir. Bu strateji sizin belirttiğiniz (siyasi linç) noktaya gelmiştir."

"Bu strateji ile mücadele edilecektir. Ama biz belediye başkanı kimliği ile mücadele edip cevap vereceğiz" diyen Kocaoğlu, şöyle devam etti:

"İl Başkanı ileri geri konuşabilir, mesnetsiz salvo atışı yapabilir ama yapmaması gerekir. Ben herkesi 2009 yerel seçimlerinde ülkenin yaşadığı bu süreç çerçevesinde birbirine sarılmaya dayanışma içinde olmaya çağırıyorum. Seçim süreci başlar, herkes halka gider derdini anlatır, oyunu ister. Vatandaş kimi seçerse o belediye başkanlığı koltuğuna oturur görevini yapar" dedi. Kocaoğlu, partisi CHP'nin arsenikli su polemiğinde yanında olduğunu dile getirdi.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.