Çevre projeleriyle öne çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi; su kaynaklarının, toprağın ve denizin korunmasına yönelik çalışmalarını artırarak sürdürüyor. Bu çerçevede Nif, Gediz, Menderes ve Yarımada havzalarına 200 bin YTL’lik yatırım yapılıyor. Büyükşehir, yeni arıtma tesisleriyle körfeze akan evsel kirliliğin de tümüyle önüne geçmiş olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir yandan kente yeni su kaynakları sağlamak için çalışırken, diğer taraftan da su havzalarının ve çevrenin korunması, turizmin geliştirilmesi ve tarımsal üretimde verimliliğin arttırılması için çeşitli projeler uyguluyor. Bu projelerin en önemli ayağını arıtma tesisleri oluşturuyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yetki alanındaki 48 belediye ve 164 orman köyünün atıksu sorununu çözmek için arıtma tesislerini projelendirdi. Deniz, nehir ve tarım alanlarını kirlilikten kurtaracak projelere 200 milyon YTL’lik yatırım ayrıldı. İzmir’i temiz ve sağlıklı bir çevreye kavuşturabilmek için yürütülen bu dev yatırımlar kapsamında, bir yandan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nde kapasite artırılması için çalışma yapılırken, diğer yandan da çoğunda tarımsal üretim yapılan ve turizm potansiyeli yüksek olan ilçe ve beldelere biyolojik arıtma tesisleri kuruluyor. Bu arıtma tesisleri sayesinde Gediz, Nif ve Küçük Menderes havzaları kirlilikten kurtulacak.

Nif Havzası’na yönelik olarak 100 bin kişi kapasiteli Kemalpaşa Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin ihalesi yapıldı. Gediz Havzası’nda yer alan yine 100 bin kişilik Menemen ile 50 bin kişilik Yeni Foça-Buruncuk Biyolojik Atıksu Arıtma tesislerinin ihaleleri de tamamlandı. Menderes Havzası’nda yer alan Ayrancılar-Yazıbaşı’nda 40 bin kişilik arıtma tesisinin yapımı sürüyor. 100 bin kişilik Torbalı ile 40 bin kişilik Bayındır Biyolojik Atıksu Arıtma tesislerinin ise temeli önümüzdeki günlerde atılacak. Yarımada Havzası’na yönelik çevre yatırımları çerçevesinde, 100 bin kişilik Urla Arıtma Tesisi’nin yapımı sürüyor. Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün arıtma tesisi işletmeye alındı. Seferihisar, Gümüldür, Biyolojik Atıksu Arıtma tesisleri ise temel atma aşamasında.

Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni arıtma tesisleri yanında şehrin kanalizasyon sistemini de sürekli geliştiriyor. Son 4 yıllık dönemde kanal yatırımlarına da ağırlık verilerek 133 kilometre uzunluğunda yeni kanalizasyon şebekesi oluşturdu. Evsel atıksular bu kanallarla toplanıp arıtma tesislerine ulaştırılarak arıtılacak ve temiz suya dönüşecek. Hızlandırılan ve arıtma tesisi çalışmaları ile birlikte ele alınan pis su kanalları döşeme çalışmaları sayesinde, önemli bir çevre sorunu bütünlüklü şekilde ele alınıp çözümlenmiş olacak.

“Su Havzaları Koruma Yönetmeliği” gereği havzalarda kontrollü olarak organik üretim çalışmaları başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tahtalı Havzası’nda örnek çalışmalara imzasını atıyor. Organik tarıma geçilmesi konusunda köylüleri bilgilendirme çalışmalarını sürdüren Büyükşehir, üreticiye destek vermek amacıyla zeytin ve meyve ağacı fidanı dağıtımına başladı.

Tahtalı Havzası’nda organik tarıma geçen çiftçilerin ürünlerini satmak için alıcı bulma çalışmaları da gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, organik tarıma geçiş sürecinde köylülere teknik danışmanlık da yaparak “organik tarım sertifikası” almalarını destekliyor.

Temiz deniz
Diğer taraftan, Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Körfezi’nin temizlenme sürecinin devamı için gerçekleştirdiği çalışmaların hızla meyvelerini verdiği, bilimsel analizler ve gözlemler ile peş peşe ortaya çıkıyor. Çipura, barbun, mercan ve karagöz gibi bölgeye has balık türleri, kirlilik nedeniyle uzun yıllar boyunca uğramadıkları İzmir Körfezi’ne geri döndü. Körfezde, literatürde “temiz denizlerde yaşayan türler” olarak belirtilen deniz atı, deniz kestanesi ve sübye gibi türler dahi görülmeye başlandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi işbirliğinde körfezde yürüttüğü “İzmir Körfezi Denizel Ortamındaki Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik ve Mikrobiyolojik Etki ve Sonuçlarının İzlenmesi Çalışması” adlı projenin raporu, orta ve dış körfezin hijyenik bakımdan son derece temiz, iç körfezde belirlenen fekal koliform (koli basili) yoğunluğunun ise standart değerlerin altında olduğunu ortaya koydu.

İzmir Körfezi’ndeki değişimi, 11 ayrı noktadan iki aylık periyotlarda aldığı numunelerle sürekli kontrol altında tutan Büyükşehir Belediyesi’nin, İzmir Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğü’ne yaptırdığı son tahlil sonuçları da sevindirdi. İzmir Körfezi’nin son raporunda bakteriyolojik bulgu “0”, askıda katı madde ise “çok iyi” çıktı. Temiz Körfez için son sevindirici gelişme de, Gediz’den gelen kirliliğin önüne geçmek için yürütülen çalışmalar oldu.

Gelecek kuşaklar için
Büyükşehir Belediyesi’nin toprağın, su havzalarının, denizin ve çevrenin korunmasına yönelik çalışmalarının, bütüncül bir proje olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “İçme suyunu korumak, kirletmemek konusunda yaptığımız çalışmalar çok önemli. Arıtma yatırımlarımızın tamamı işletmeye alındığında, gelecek kuşaklar için ne derece önemli işler yaptığımız çok daha iyi anlaşılacak. Tahtalı bölgesi organik bir havzaya döndüğünde, toprağa ve suya saygımızla Türkiye’ye örnek olacağız” dedi.

Körfez’de yakalanan iyileşme sürecini de değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri ile işbirliği içinde körfezi bilimsel olarak yıl boyu izlediklerini belirtti. Kent merkezinde gerçekleştirilen çalışmaların, körfezin korunması için tek başına yeterli olmadığını, Gediz’den gelen kirliliği önlemek için de çalıştıklarını kaydeden Başkan Kocaoğlu, ihalesi tamamlanıp yapımına başlanacak olan Kemalpaşa ve Menemen Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile Körfez’e bir günde gelen 10 ton evsel kirlilik yükünün ortadan kalkacağını söyledi.