Kayseri'de düzenlenen Sektörler Buluşması'nda işadamları, şehrin sanayide büyük bir hamle yaptığına dikkat çekerken, büyümenin sürdürülebilmesi için ileri teknolojiye dayalı ürünlerin yanı sıra turizm ve sağlık sektörüne de ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.
Programın açılış konuşmasını yapan Zaman Gazetesi Ekonomi Editörü Bozkurt, Sektörler Buluşması toplantılarıyla ülkenin vizyonunu ve ufuk turunu yakalamak istediklerini söyledi. Bozkurt, küresel rekabetin çok acımasız hale geldiği, sadece Çin faktörü değil, şirketlerin birbirleriyle rekabetlerinde anlık değişimlerin yaşandığı günümüzde 'Kayseri modelini daha iyi nasıl geliştirebiliriz?'in üzerine kafa yormak istediklerini belirtti. Bozkurt, "Büyük olmanın tek başına yetmediğini, ticarette köklü olmanın, asırlık çınar olmanın da bir anlam ifade etmediğini görüyoruz. Yani, değişime ayak uyduramayanların, küresel olamayanların çok zorlandığı, büyüklüklerini kaybettiği, avantajlarını kaybettiği acımasız bir dönem var önümüzde. Hem ülke olarak buna hazırlıklı olmalıyız, hem sektörler, hem şirketler olarak hazırlıklı olmalıyız. Hem de şehirler olarak hazırlıklı olmalıyız. Burada da altyapısı en iyi olan şehirlerden birisi Kayseri." dedi. Zaman ekonomi yazarı Doç. Dr. İbrahim Öztürk de, işadamlarına çağrıda bulunarak girdikleri sektörlerin para kazandırmıyorsa duygusal davranmayıp bırakıp ayrılmaları uyarısında bulundu. Doğru zamanda bırakmanın uygun olacağını ifade eden Öztürk, zarar ettikçe eldeki gayrimenkuller, diğer birikimlerin de yok olacağını anlatarak, "Siz sektörü terk etmezseniz, sektör sizi terk eder." dedi. Öztürk, işadamının sektöründe Türkiye'de devam etmenin zor olduğunu görmesi halinde, fırsatların olduğu ülkeleri tercih etmesi gerektiğini kaydetti. Türk milletinin risk alma kültürünün çok yüksek olduğuna işaret eden Öztürk, "Risk kelimesi nereden geliyor? Risk, rızık lafından geliyor. Rızık arama faaliyeti, risk içerir. Risk almayı bilenler rızkını kazanır. Türk milleti üç kıtada risk almaya girer ve lojistik organizasyon kapasitesini artırır." diye konuştu. Zaman ekonomi yazarı Fikri Türkel, Türkiye'de Kayseri algısında birinci sırada ticaret kabiliyeti, ikinci sırasında Erciyes ve üçüncü sırasında pastırma ve sucuk olduğunu ifade etti. Türkel, dünya değişirken Türkiye olarak, Kayseri olarak nereye gitmek istenildiğinin belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Dünyadaki gelişmelerle birlikte bir nokta belirlemek gerektiğini anlatan Fikri Türkel, "Her birimiz şirket olarak nereye gitmek istiyoruz? Avantajlarımızı her birimiz ne kadar kullanabiliyoruz? Ne derecede kullanacağız? Dünya değişirken konumumuz ne olacak? Dünya yerinde durmuyor. Bir nokta belirlememiz gerekiyor. Yani 'ben' derken, o 'ben' nedir. O algıladığımız 'ben' ile karşı taraftaki 'ben' aynı mıdır?" ifadelerini kullandı.
Sektörler Buluşması'nın Kayseri toplantısına katılan Kayseri Sanayi Odası Başkanı (KAYSO) Mustafa Boydak, dünya genelinde birinci sırada yer alan enerjiden sonra gıda sektörünün ikinci sıraya yerleştiğini açıkladı. Boydak, Türkiye'nin ve Kayseri'nin gıda sektöründe önemli yatırımlar yapması gerektiğini ifade etti. İlle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Mustafa Boydak, Kayseri'nin çağdaş, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğüne inanan insanlara sahip bir kent olduğunu anlattı. "Kayseri'ye bakarsanız Türkiye'nin genelini görebilirsiniz." diyen Boydak, Kayseri için 'Nereye gitmek istiyoruz?' sorusuna verilecek cevabın, modernleşmek, kendi değerlerini kaybetmeden Avrupa insanının hayat standartlarına ulaşmak olduğunu söyledi. Oda başkanı, ilde, daha fazla üretim yapan, daha fazla insanların sağlığının ön planda tutulduğu bir hayat alanı oluşturulmasının hedeflendiğini kaydetti. Bunların yapılmasında sanayinin önemine dikkat çeken Boydak, "Ancak sadece sanayi ile her şey olmuyor. Hizmetler sektörünün gelişmesi, ticaret, tarım ve hayvancılığın da gelişmesi gerekiyor. Turizm ve sağlıkta da daha iyi noktaya gelmeyi planlıyoruz." şeklinde konuştu. Bugüne kadar demir, saç işleme çalışmalarını başarıyla yürüten Kayseri, sanayide daha da gelişmek istiyor. Kent, kapı, elektronik ve mobilya gibi daha farklı alanlarda basitlerinden başlayarak, zor işleri başarmak için gayret sarf ediyor. Türkiye'de piyasada satılan her 3 fırının 1 tanesi Kayseri'de üretiliyor. Sanayi Odası Başkanı Boydak, artık Kayseri'nin elektronik sektöründe de ileriye doğru gittiğini sözlerine ekledi.
Kayseri Ticaret Odası Başkan Vekili Ahmet Erkan da, ilin, 1978'de organize sanayide başlayan hareketle ticaretteki hünerini sanayide de gösterdiğini anlattı. Erkan, sanayi bölgesinin kurulmasıyla birlikte, o günden bu yana faaliyet gösteren sanayicilerin 3-5 ekonomik kriz yaşadıklarını ve atlattıklarını dile getirdi. Erkan, krizlere rağmen sanayide ve ticarette gelişmeler devam ederken, katma değeri daha yüksek ürünler üretemediklerini ifade etti. Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak'ın başında bulunduğu İstikbal Grubu'nun şehir sanayicisine öncülük yaptığını vurgulayan Ahmet Erkan, şöyle konuştu: "Mobilyanın gelişmesini sağladı. Mobilya ile uğraşırken katma değeri daha yüksek ürünlerin üretilmesi de pek düşünülmedi. Çelik kapıda dünyada çok iyi konumdayız. Ancak biz yine de mobilya ve çelik kapı sektörlerinin yanında elektronik, teknolojik ürünlerin üretimine yönelmeliyiz. Burada da siyasî istikrarın önemi ortaya çıkıyor." Sanayicinin rekabet gücünün artırılması yönünde hammadde ve enerjide destek sağlanmasının önemine işaret eden Erkan, siyasette yaşanan gerginlik sebebiyle ekonomide başgösteren durgunluğun elbirliği ile aşılabileceğini vurguladı. Türkiye'de demir madenlerinin bol olduğuna dikkat çeken Yılmaz Demir Doğrama Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Avrupa ülkelerindeki demir-çelik firmalarıyla, sektördeki yatırım yetersizliği yüzünden rekabet edilemediğine işaret etti. Hiçyılmaz, üretilen madenlerin talebi karşılamaması sebebiyle ithalatın kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Türkiye'de krom madenleri çok fazla olmasına rağmen krom-nikel sac imalatının hiç yapılmadığını vurgulayan Hiçyılmaz, bunların ithal edilmek zorunda kalındığını söyledi. Kumtel Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Köseoğlu, Türkiye'nin bütün sektörler bazında dünya piyasasında rekabet edebilmesi için ihracatçı firmaların desteklenmesini istedi. Enerji fiyatlarının yüksek olmasından yakınan Köseoğlu, işgücü üzerindeki yüklerin de bir an önce azaltılmasını talep etti. Güneş enerjisi sektörü hakkında bilgi veren Ezinç Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ezinç, Çin'den gelen ucuz ve kalitesiz güneş enerji sistemlerinin sektörü baltaladığını açıkladı. Türkiye'nin güneşi bol olması nedeniyle yabancı yatırımcıların da geldiğini vurgulayan Ezinç, Türk şirketlerinin sektörde rekabet edebilmesi için desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Koza Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Musa Birdal, Türkiye'de sanayi envanterinin çıkartılması gerektiğini ifade etti. Birdal, hem kendi sektörlerinde hem de diğer sektörlerde satış ve pazarlama organizasyonlarının önem kazandığını, firmaların buna dikkat etmesi gerektiğini kaydetti. Çin'de katıldıkları bir tekstil fuarında, devletin üst düzey yöneticisinin, 'Bizim tekstilden ağır ağır çıkmamız lazım' sözlerini hatırlatarak, bu ifadelerden, 'Tekstilde herkes başının çaresine baksın' sonucunun çıkarılacağını söyledi.
Dünya piyasalarına daha kolay ulaşmak için hızlı tren şart
Kayseri Sektörler Buluşması'nda ilin ekonomisi hakkında bilgi veren Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD) Başkanı Ömer Dengiz, şehrin, yabancı sermaye başta olmak üzere herkesi cezbeden bir merkez olmadığını söyledi. Ömer Dengiz, "Kayseri'nin ne bir limanı var, ne topraklarının verimliliği en üst düzeyde, ne de turizmi beklenilen seviyededir. Bu nedenle Kayseri'de insanlar bütün tarih boyunca olduğu gibi şimdi de daha çok çalışmak zorunda. Ticaret ve sanayi unsurlarını kullanarak daha çok çalışarak yarışa dahil olmak zorundadır." dedi. Dernek Başkanı, Kayserililerin hep çalışmak zorunda olduğunu ve böylece girişimcilik ruhunun ön plana çıktığını ifade etti. Ömer Dengiz, coğrafi ve fiziki yapı düşünüldüğünde Kayseri'nin ihracatta yaşadığı en büyük sorunun ulaşım olduğunu dile getirdi. Dünyaya en ucuz ve kolay ulaşımın demiryolu olduğunu hatırlatan Dengiz, "Türkiye'de demiryolları, rayların düzgün olmaması, hızlı trenlerin bulunmaması yüzünden tercih edilmiyor." dedi. Dengiz, Kayseri'ye en yakın limanın bulunduğu Mersin ve diğer limanlara ulaşımın kolaylaştırılması gerektiğini kaydetti. Dengiz, dünyaya entegre olma adına rekabet gücünün artırılması gerekliliğine dikkat çekti.
300 ürün imal ediyor 150 ülkeye mal satıyor
Kayseri, hemen hemen her alanda üretim yapan bir sanayi şehri. Bini aşkın fabrika ve 8 küçük sanayi sitesindeki modern üretim tesislerinde en gelişmiş teknolojiler kullanılarak tekstilden konfeksiyona, gıdadan halıya, metal eşyadan mobilyaya, hayvancılıktan maden ürünlerine, kimyasal ürünlerden elektroniğe ve beyaz eşyadan savunma sanayiine kadar her türlü üretim gerçekleştiriliyor. Kentte 300'ü aşkın ürünün imalatı yapılırken, Kayseri Sanayi Odası'nın ihracat yapan 200'e yakın üyesi, 150 ülkeye mal satıyor. Oda üyesi firmalar, 140 bin kişiye istihdam sağlayarak, şehirdeki istihdamın yüzde 90'ını oluşturuyor. 5 milyar doların üzerinde üretim, 2 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmış durumda. Geçen mayıs ayında 115 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. 2007 yılındaki ihracat rakamı ise 1 milyar 250 milyon dolara ulaştı. 2008 yılında ihracattaki hedef ise 1 milyar 500 milyon dolar.