Haberler

Haydarpaşa’nın Geleceği Aranıyor

Tarih: 1 Ağustos 2008 Yazan: Gökçe Aras, Zeynep Güney

Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 30 – 31 Temmuz 2008 tarihleri arasında Yıldız Parkı, Malta Köşkü’nde Haydarpaşa konulu bir arama konferansı düzenledi. Haydarpaşa hakkında söz sahibi olan bütün kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve konu hakkında katkısı beklenen kişiler bu konferansa davet edilerek, görüşleri alınmak üzere bir araya toplandı.

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi ve aynı zamanda Arama Yönetim Danışmanlığı Kurucu Direktörü Oğuz Babüroğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen toplantı, 30 Temmuz Çarşamba sabahı yoğun bir katılımla başladı. Son yirmi yıl içerisinde 500’e yakın sayıda değişik konu ve ortamlarda arama toplantıları düzenlediklerini ifade eden Babüroğlu, toplantının başında arama konferansının katılım şartları ve fikir belirtme yöntemleri hakkında bilgilendirme yaptı. Katılımcıların konferansın işleyişi hakkındaki soruları yanıtlandı ve geldikleri kurum adına değil kendi bireysel görüşlerini dile getirmeleri istendi.

Katılımcılar teker teker kendilerini, meslekleri ve çalışmakta oldukları kurumu da belirterek kısaca tanıttıktan sonra, İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi (İMP) temsilcisi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Özdemir Sönmez “Gelecek Perspektifinde Haydarpaşa” başlıklı bir sunum yaptı. Haydarpaşa’nın Koruma İmar Planları’nın hazırlanma süreci hakkında bilgi veren Sönmez, alanın metropol içindeki konumu ve büyüklüğü doğrultusunda katılımcı ve kamu inisiyatifli bir planlama çalışması yapmanın amaçlandığını belirtti. Gelinen noktada, TCDD ile yazışmaların yapıldığını, kurum görüşlerinin alındığını ve planlama çalışmalarına altlık oluşturabilecek analitik etütlerin hazırlanması işinin ihale edildiğini açıkladı ve belediyenin Danışma Kurulu'nda bu planlama sürecinin çok daha geniş bir kitleyle görüşülmesi gerektiğine karar verildiğini anlattı.

Özdemir Sönmez’in verdiği bilgilere göre, çalışmaları devam eden Haydarpaşa Bölgesi, 1/100.000 plan yaklaşım kararlarında Haydarpaşa Limanı’nın bölge içinde konteyner taşımacılığına uygun başka bir alana veya alanlara desantralize edilmesi hedefleniyor. Bununla birlikte, Haydarpaşa Limanı’nın, yat limanı, feribot iskelesi (olağanüstü durumlarda askeri ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde) ve rekreasyon alanı olarak düzenlenmesi; Salıpazarı – Karaköy Limanı’nın ise Haydarpaşa Limanı’nın yeni şekliyle entegre bir servis iskelesi ve rekreasyon alanı olarak kullanılması öngörülüyor.

Planlama alanını, Kadıköy ve Üsküdar ilçe sınırları içerisinde, Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası sınırlarının tümü olarak tanımlayan Özdemir Sönmez’in konuşmasının ardından salondan alan hakkında sorular ve bilgilendirme görüşleri alındı. Bu aşamada Haydarpaşa bölgesinin iki farklı koruma bölge kurulunun yetki alanı içerisinde olduğuna ve Kadıköy’e doğru olan alan SİT alanı ilan edilmişken, Üsküdar tarafındaki alana ait SİT kararı olmadığına dikkat çekildi.

Verilen kısa bir aradan sonra tekrar bir araya gelen katılımcılardan yaklaşık 10’ar kişilik 8 farklı gruba ayrılarak, Haydarpaşa bölgesi için muhafaza edilmesi gereken ve değiştirilmesi gereken 4’er konu belirlenmesi istendi. Özdemir Sönmez, bu toplantı sayesinde, konu hakkında ortak bilgiye sahip insanların birlikte çalışıp bir karar vermesinin ve ortak akılla bir sonuca varılmasının amaçlandığını açıkladı.

Ancak katılımcılardan bazıları “şu yapı gitsin, şu yapı kalsın” gibi bir yaklaşımla plan hazırlanamayacağını belirterek tepkilerini dile getirdiler. Kurumlardan aykırı fikir beyan edilemeyeceği ve bireysel beyanların yanlış kararlar alınmasına sebep olabileceği söylendi. Marmaray projesiyle kasıtlı olarak atıl durumda bırakılan Haydarpaşa’da herhangi bir sorun olmadığı halde sorun yaratılmak istendiği, oysa stratejik ve jeolojik açıdan İstanbul’un merkezinde yer alan gar ve limanın çok önemli bir bağlantı noktası olduğu ve gayet iyi bir potansiyelle çalışmakta olduğu belirtildi. Mimarlar Odası’ndan, Koruma Kurulları’ndan gelen yetkili kişilerin ve Haydarpaşa’da yaşayan ve çalışan katılımcıların bir kısmı, bu bölgenin rant uğruna katledildiğini, bu toplantının da Kadıköy Salı Pazarı ve Galataport gibi Haydarpaşa için de önceden alınmış kararlara rağmen, belediyenin “katılım sağlayarak görüş aldık” diyebilmek için düzenlediği bir toplantı olduğunu ifade ederek ve toplantının işleyiş yöntemlerine tepki göstererek salondan ayrıldı.

Bunun üzerine katılımcılardan beklenen çalışma tanımları tekrar gözden geçirildi ve kalan 35 – 40 kişi 6 gruba ayrılarak, planlama alanı temel ilkelerini tartışmak üzere önceden belirlenmiş grup odalarına geçti. Gruplar oluşturulurken farklı kurum ve mesleklerden insanların bir araya gelmesine özen gösterildi.



Bu doğrultuda oluşturulan 1 Numaralı grupta, kentlerin ulaşım ve trafik düzenleme projelerini yürüten Palye AŞ’nin sahibi, İnşaat Yüksek Mühendisi Edip Demir, aynı zamanda Danışma Kurulu üyesi olan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Türel, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Erhan Demirdizen, Ulaştırma Bakanlığı’ndan Ali Rıza Yüceoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nden (AKOM) Nilay Ergenç, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Belkıs Uluoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Şebnem Yüzer yer aldı.

1 Numaralı grupta ilk olarak bölgenin sorunları ve avantajları ele alındı. Limanın bu bölgede faaliyetini sürdürmesinin ne gibi sorunlara yol açabileceği, limanın kaldırılması kararı alındığı takdirde nereye taşınabileceği ve bu durumun getireceği sonuçlar tartışıldı. Koruma Kurulu kararında Haydarpaşa Limanı’nın görüntü kirliliğine sebep olması dışında herhangi bir sorundan bahsedilmediğine değinildi. Avrupa’nın birçok şehrinde kent içinde kalan bu kadar büyük kapasiteli limanların şehir dışına taşındığı ancak Türkiye’de henüz böyle bir örneğin olmadığı, bununla birlikte kent boşaltılmak istendiğinde ölü bölgelerin doğduğu konuşuldu. Karşılıklı görüş alışverişi sonrasında, Haydarpaşa Limanı’nın kapasitesinin azaltılarak korunması, bölgedeki yapıların yıkılıp yeniden yapılması yerine özelliklerinin geliştirilerek kullanılmaya devam edilmesi ve Kadıköy’le Üsküdar arasındaki sirkülasyonun sağlanması önerilerine varıldı.



Haydarpaşa Arama Konferansı’nın ilk gününün sonunda, tekrar salonda toplanan katılımcılara, grup sözcüleri kısa birer sunum yaparak yaklaşık bir saat süren grup çalışması sırasında ortaya çıkan fikirleri paylaştılar. Planlamaya dönük yasal kargaşayı önemli bir sorun olarak gösteren grupların önerdiği fikirlerden bazıları şöyle:

- Haydarpaşa Garı’nın işlevi devam ettirilerek, Üsküdar ve Kadıköy bölgelerinde kültürel tesislerin yeterli sayıda olmaması nedeniyle, gar binasında kullanılmayan hacimlerin kültür ve sanat fonksiyonlarıyla değerlendirilmesi,

- İstanbul’un bütünüyle uyumlu bir silüetin her koşulda korunması,

- Kıyı ve dolgu alanlarına yeni bir yapı inşa edilmeyerek, bu alanların rekreasyon alanı olarak düzenlenmesi,

- Üsküdar – Kadıköy arasındaki yolun taşıt trafiğine kapatılması,

- İETT park alanları ve otobüs garı kaldırılarak, bu alanların heykel parkı gibi kültürel faaliyetlerde kullanılması ve Haydarpaşa Garı’nın Marmaray projesi nedeniyle herhangi bir fonksiyonu kalmayacaksa konser salonu olarak yeniden düzenlenmesi,

- Alanın arkasındaki hastane yoğunluğu göz önünde bulundurularak, Haydarpaşa bölgesinin gerektiğinde afet merkezi olarak kullanılabilmesi,

- Haydarpaşa’nın, Galataport ve Sirkeci’yle birlikte ele alınarak, üçüz meydan projesi gerçekleştirimesi, böylece İstanbul’un her yerinden ulaşımın sağlanabileceği merkezi üç bölgede bulunan bu üç meydanı deniz yoluyla da ilişkilendirerek turistik ve kültürel aktivitelerin düzenleneceği birer buluşma noktası olarak düzenlenmesi,

- Vinçlerin işlevleri kalmasa da, geleceğe geçmişin izlerini yansıtacağı düşünülerek korunması ve siloların yeniden işlevlendirilmesi, hatta gerekirse otel olarak kullanılması.

Grupların sunumlarının ardından yazılı bir ortak paydanın ortaya koyulması toplantının ikinci gününe bırakıldı.

Toplantının ikinci gününün ilk oturumunda önceki günün bir özeti niteliğindeki yazılı metin katılımcılarla paylaşıldı. Bu metinde yer alan ortak paydaları şu şekilde sıralamak mümkün:

- Üsküdar – Selimiye – Kadıköy bütünselliğinin sağlanması
- Haydarpaşa Garı’nın fonksiyonunun bir şekilde devamı
- Liman işlevinin (tümüyle) kaldırılmaması
- Kamusal ortak alanların korunması ve yenilerinin oluşturulması
- Tarihi silüetin korunması
- Planlamadaki yasal kargaşanın giderilmesi

Ortak paydalara ek olarak belirlenen temalar ise, bütünleşiklik, gar ve istasyon binası, liman, işlevler, tarihi silüet, ulaşım, planlama ve yönetsel fırsatlar başlıkları altında bütün grupların çalışmalarının özeti şeklinde sıralandı.

Bu ilk oturumda, belirlenen ortak paydalar ve temalar tek tek okundu ve “ne demek istendi”ye katkılar yapılarak, varolan metin zenginleştirildi.

Bu okumanın ardından katılımcı sayısının ikinci güne nazaran azalması ve yeni katılımcıların gelmesi sebebiyle yeni gruplar oluşturularak onlardan ortak akılı değerlendirilerek vizyon, stratejik kurgu ve nasıl bir yönetim olmalı? başlıkları altında öneriler getirmeleri beklendi.



Gruplar kendilerine verilen yaklaşık 1,5 saatlik süre zarfında bu konularla ilgili öneri ve düşüncelerini yazıya aktardılar. Verilen aranın ardından gruplar tek tek sunum yaptılar. Her gruptan bir temsilcinin sunum yaptığı bu aşamada her grubun düşüncesini anlayabilmek adına katılımcılardan gelen soru – cevaplarla da sunumların pekişmesi sağlandı. Gruplardan çoğunun kendilerine verilen sürede çalışmayı tamamen bitiremedikleri fakat hepsinin vizyon konusunda birer altlık oluşturduğu görüldü. Grupların vizyon özetlerini ise şu şekilde sıralamak mümkün;

Grup – 1
- Hafıza oluşturan mevcut yapıların birbirleriyle ilişki içinde korunması ve bütünün bir kimlik oluşturulması,

- Artı ve eksileriyle mega yat limanı ve/veya kruvaziyer liman olarak kullanılarak bölgeye ekonomik ve işlevsel canlılık getirmesi,

- Yat ve kruvaziyer liman yolcuları Avrupa ve Anadolu yakasına kombine taşıma sistemleriyle taşınmalı, Marmaray bağlantısının yeraltından bu bölgeye bağlanması sebebiyle işlevini yitirecek olan gar binasının ray sisteminin de nostaljik bir öge olarak kullanılması.

Grup – 2
- Demiryolu ve denizyolu ulaşımındaki fonksiyonun tümüyle ortadan kalkmadığı, kentsel belleği oluşturan ögelerin korunduğu ve bu ögeleri bütünleşen,

- Mevcut sağlık tesisleri ile bütünleşen bir planlama yaklaşımı içinde,

- Turizm, kültür, rekreasyon ve bunlarla bütünleşen hizmet faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir alan olarak tasarlanması.

Grup – 3
Dünya, ülke ve metropol bütününde, İstanbul’un evrensel çekiciliğini arttıran, tarihi, kültürel, mimari ve endüstriyel mirası vurgulayan ve zenginleştiren, mekansal ve yaşamsal çekiciliği olan bir içerik ve tasarım ile yılın her zamanın gece gündüz yaşayan, dinamik, özgün nitelik ve aktiviteleri olan, zengin kavramsal özelliğe, çeşitliliğe ve ekonomik sürdürülebilirliğe sahip, evrensel bir buluşma meydanı olan tarihi mirasa saygılı bir Haydarpaşa.

Grup – 4
Haydarpaşa'nın ülke, kent ve yakın çevresi için Sirkeci ve Galata ile birlikte demiryolu – denizyolu bağlantısını sağlayan, işlevini koruyarak kendi ekonomisini yaratacak çekici bir alan olarak geliştirilmesi.

Grup – 5
İstanbul’u bekleyen deprem dolayısıyla deprem merkezli bir bölgeye dönüştürülmesi. Bölgeyi bu tür büyük depremler sonrasında bir sağlık merkezi haline getirmeyi sağlayacak esnek bir tasarımla ele almak.

Bu sunumların ardından yoğun fikir alışverişiyle bir ortak akıl gibi değerlendirilemeyecek ama devam edecek bu katılım sürecinin bir başlangıç noktası olarak görülebilecek bir vizyon oluşturulması gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı.

Her gruptan temsilcilerin yaklaşık yarım saatlik çalışmaları sonucunda ise ögeler konusunda net bir uzlaşımın sağlanmadığı “Vizyon ve Bileşenleri” başlıklı bir metin ortaya çıktı:

“Dünya, ülke ve metropol bütününde Haydarpaşa Garı ve çevresindeki tüm kültür varlıkları ile birlikte bir anlatısı olan, kentsel belleği oluşturan öğeleri öne çıkaran, İstanbul’un evrensel ve yaşamsal çekiciliğini arttıran, çevresi ile bütünleşik bir içerik ve tasarım ile yılın her zamanı, gece gündüz yaşayan dinamik, özgün, yaratıcı etkinlikler ile ekonomik sürdürülebilirliğe sahip, evrensel bir buluşma mekanı olan bir Haydarpaşa.

- Haydarpaşa Garı’nın denizle buluşma özelliğini koruyan,
- Silüet değerlerini koruyan,
- Açık alan ve liman – demiryolu birleşiminin afet yönetimi açısından önemini gözardı etmeyen bir Haydarpaşa.”

Oluşan bu metnin bir son olmadığı ve bu toplantının farklı kurumlardan uzmanların tartışabilme yeteneğini ispat edebilmesi açısından önemli olduğu vurgulandı. Ortaya koyulan bu vizyonun ileride bu bölge için bir yarışma düzenlenmesi durumunda yarışmacılara bir çerçeve belirtebileceği ifade edildi. Bir sonraki adım olan planlama ve programlama aşamasında da bu şekilde bir katılımın sağlanması gerektiği önemle vurgulanarak toplantıya son verildi.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.