Haberler

Göstermelik düzenleme

Tarih: 27 Ağustos 2008 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Akın Bodur, Nazmi Akdağ, Ozan Yayman
Türkiye’nin 8 bin 333 kilometrelik kıyı bandının turizme ayrılan alanlarında konuşlandırılan balık çiftliklerinin geri çekilmesi için verilen çabalara, AKP hükümeti sessiz kalıyor. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumlu olduğu balık çiftlikleri konusunda, bakanlıklar arasında eşgüdüm sağlanamıyor. Söz konusu çiftliklerin, akıntısı bol olan açık alanlara taşınmasına yönelik yasa ya da yönetmelik bir türlü çıkarılamıyor. Buna karşın “kriter” adı altında bir dizi önlem alınsa da çözüm henüz yaşamsal karşılığını bulabilmiş değil.

Kısa bir süre önce Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin de katılımıyla, tarafların Bodrum’da bir araya geldiğine vurgu yapan çevreciler, buradan çıkan kararlara dikkat çekiyor. Buradaki toplantıda üç bakanlık anlaşma sağlayamazken Kültür ve Turizm Bakanlığı, balık çiftliklerinin mevcut halinden rahatsızlık duyduğunu ortaya koydu. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı, balık çiftliği işletmecilerinin tarafında yer alırken konuyu kesin çözüme kavuşturacak yasanın ortaya çıkmasını sağlayacak fikir birliği oluşmadı.

Bodrum’daki toplantıda sadece “kriter” adı altında, balık çiftliklerinin kıyıdan 1 kilometre uzağa ve 30 metrelik derinliği olan alana taşınması kararlaştırıldı. Balık çiftliği üreticilerine, söz konusu kritere uymaları için, yıl sonuna kadar süre verildi. Ancak söz konusu kriteri uygulamaya alacak ne bir yasa ne de yönetmelik maddesi hazırlandı.

Kriter doğrultusunda Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, yeni taşınma bölgelerini içeren bir plan hazırlandı. 18 Mayıs 2008 tarihli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na, Potansiyel Su Ürünleri Yetiştirme Alanları’na İlişkin İlave Çevre Düzeni Planı eklendi.

Planlar davalık
Söz konusu plana göre kıyılarda 500 bin metrekare alanda konuşlandırılan balık çiftliklerinin kaplayacağı alanın oranı 16 milyon metrekareye çıkarıldı. Kıyılarda işletmede tutulan balık çiftliklerinin yıl sonuna dek 1 kilometre açığa, akıntı olan yere ve 30 metre derine taşınması beklenirken söz konusu planın gündeme gelmesi çevrecilerin yoğun protestosuyla karşılaştı. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan plana göre, çiftliklerin yeni taşınma bölgelerinin yörenin tarihi, kültürel, doğal güzellikleri, turizmi ve yöre halkına büyük zarar vereceğini belirten çevreciler, Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı’nda yürütmenin durdurulması ve kararın iptali istemiyle dava açtılar.

İlk balık çiftliği AKP döneminde kuruldu
Muğla’da çevreye ve turizme zarar verdiği gerekçesiyle kaldırılan balık çiftlikleri, AKP döneminde Doğu Akdeniz’le buluştu. Denizdeki eko sistemi olumsuz etkilediği belirtilen İskenderun’daki ilk balık çiftliği, AKP döneminde kuruldu. 80 firma daha çiftlik kurmak için başvururken, Hatay Valiliği konuyla ilgili komisyon kurdu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Rize’de yaptığı konuşmadaki “Bizden önce kurulmuş balık çiftlikleriyle ilgili faturayı bize kesmeye çalışanlar var” şeklindeki sözleri tartışma yarattı. Özellikle Muğla sahillerindeki balık çiftliklerindeki kirliliğin gizlenemez boyutlara ulaşmasının ardından işletmelerin Doğu Akdeniz sahillerine taşınmasına karar verildi. 80 firma balık çiftliği kurmak için başvururken, 2004’te kurulan bir çiftliğin de yönetmelikteki şartlara uyumu sağlanamadı. Hatay Çevre İl Müdürlüğü, çiftliğin derinlik ve kıyıdan uzaklık koşulunu sağlamadığı gerekçesiyle 25 Ocak’ta faaliyeti durdurdu. Sonra ise geçici olarak izin verildi.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) Ortak Sekreteri Prof. Dr. Figen Doran “Bu çiftliklerin kontrolsüz bir şekilde, hiçbir iyileşme yapılmadan, yasa ve yönetmeliklerin boşluklarından yararlanılarak bölgemize taşınması kabul edilemez. Üretim kapasiteleri ne olursa olsun bu çiftliklerin yapılabilirliği ÇED kapsamında olmalıdır” dedi.

Başvurandan ÇED raporu bile istenmedi 
Balık çiftliklerinin, deniz yaşamına verdiği zarar gözle görülür hale gelirken Mersin’de balık çiftliği kurulması için çalışmalar sürüyor. Çevre ve Orman Bakanlığı, Mersin sahillerinde balık çiftliği kurulması için 5 alan belirledi. Ancak başvuran 13 firmadan 12’sinden ÇED raporu bile istenmedi. Mersin Platformu ise konuyu yargıya taşıdı. 2007 Kasım ile Ocak 2008 tarihleri arasında başvuran ve ÇED raporu istenmeyen 12 firmanın toplam 11 bin ton/yıl kapasiteli olduğu belirlendi. Firmaların izninin Aydıncık beldesi ile Silifke’nin Akdere beldesi, Eğribük mevki ile Sancak Burnu’nu kapsadığı öğrenildi.

Platform Başkanı Faik Burakgazi, balık çiftliklerinde “ileri teknoloji kullanılacağı” şeklindeki açıklamaların inandırıcı olmadığını söyledi. Burakgazi, “Gerçekten iyi bir teknoloji kullanacaklarsa, bu çiftlikler çevreye zarar vermeyecekse neden şu an bulundukları yerde yapmıyorlar? Çünkü oranın halkını ikna edemiyorlar. Mersin’de de başarılı olamayacaklar” dedi.

Batı Akdeniz ve Ege’de, çevre katliamı yaşandığına dikkat çeken Burakgazi, balık çiftliği kurulması halinde Mersin’de de benzer sorunların yaşanacağını söyledi. Aldığı kararlar nedeniyle Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nu da eleştiren Burakgazi, bakanın “çevreci” olmadığını söyledi.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.