Haberler

Zincirli’deki taşların gizemi

Tarih: 29 Eylül 2008 Kaynak: Taraf Yazan: Özlem Ertan
Geçtiğimiz günlerde, Zincirli Höyük’te yapılan kazı çalışmalarının üçüncü etabı tamamlandı. Chicago Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. David Schloen başkanlığındaki kazıyı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Chicago Üniversitesi ortaklaşa yürütüyor. Shloen, 2008 kazıları esnasında bir kitâbe ve heykel bulduklarını söyledi.

Anadolu arkeolojisi ve antik kent denince genellikle Anadolu’nun batı, güneybatı ve güneyi gelir insanların aklına. Tabii ki yaşadığımız toprakların tarihi hakkında biraz bilgisi olanlar için geçerli değildir bu yargı; onlar Anadolu’nun her köşesinde ayrı bir parçasının yattığını bilirler tarihin eşsiz hazinelerinin… Gaziantep’in Islahiye ilçesine bağlı Zincirli Köyü’nün sınırları içinde yer alan Zincirli Höyük, o paha biçilmez tarih hazinesinin özgün parçalarından birini barındırıyor. Anadolu coğrafyasında M.Ö. 3100-1900 tarihleri arasında yaşanan Erken Tunç Çağı’ndan, Roma Dönemi’ne kadar yerleşim gören Zincirli’deki Geç Hitit dönemine ait kalıntılar özellikle dikkat çekiyor.

Geçtiğimiz günlerde, Zincirli Höyük’te yapılan kazı çalışmalarının üçüncü etabı tamamlandı. Chicago Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. David Schloen başkanlığındaki kazıyı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Chicago Üniversitesi ortaklaşa yürütüyor. Prof. Dr. David Schloen gazetecilere bu yıl yapılan kazı çalışmaları ve söz konusu çalışmalarda elde edilen sonuçlar hakkında bilgi verdi. Bu yıl ki kazı çalışmalarının sekiz hafta boyunca devam ettiğini ve yüz elli metrekarelik bir alanda çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. David Schloen, geçen yıl Zincirli Höyük’ün güney tarafındaki büyük bir kent kapısını, güney kapısından saraya giden taş yolun ve sarayın üst duvarının bir kısmını ortaya çıkardıklarını anımsattı. 2006’dan beri kazı yapmayı sürdükleri Zincirli Höyük’te bu yıl arkeolog ve arkeoloji öğrencilerinden oluşan otuz beş kişilik bir ekiple çalışmaları tamamladıklarına işaret eden Schloen, kırk beş işçinin de ekibe yardımcı olduğunu dile getirdi. Schloen, geçen yıl yapılan kazılarda anıtsal bir aslan heykeli bulduklarını da sözlerine ekledi. Teknolojik imkânları arkeoloji konusundaki deneyimleriyle birleştirdiklerini söyleyen Shloen, 2008 kazıları esnasında bir kitâbe ve heykel bulduklarını da müjdeledi. Prof. Dr. Schloen, 2006 yılında yapılan kazılarda tarihi şehrin duvarının 45 metrekarelik kısmının, 2007 kazılarında ise 110 metrekarelik kısmının açıldığını ve şehrin nasıl inşa edildiğinin belirlendiğini, topografik haritasının çıkarıldığını kaydetti.

Hititler’in Çok Kültürlü Dünyası
Anadolu’daki ilk merkezi krallığı kuran Hititler, aşağı yukarı 400 yıl boyunca Anadolu’ya ve Kuzey Suriye’ye hükmettiler. Hititler’in yaşadığı M.Ö 1650-1180 yılları arasında da aynı bugünkü gibi çok kültürlü bir yapısı vardı Anadolu’nun. Aralarında Hatti, Hitit, Luvi, Pala, Hurri, Kaşka gibi toplulukların da yer aldığı Anadolu halkları, Hitit İmparatorluğu’nun hegamonyası altında kendi kültürlerinin devamlılığını sağlayabiliyorlardı. Günümüze kadar ulaşmayı başarabilen yazılı ve arkeolojik veriler, Hitit kral ve imparatorlarının o çağda varlık gösteren diğer ülkelerin yöneticilerine kıyasla daha adaletli ve insancıl oldukları izlenimini yaratıyor. Hitit Hukuku’nda Babil, Mısır ve Assur yasalarında olduğu gibi ölüm ve sakat bırakma cezaları yoktu örneğin. Yasalar, suçlunun mağdur olan tarafın zararını telâfi etmesini öngörüyordu.

Hitit İmparatorları, egemenlikleri altına aldıkları ülkelerin tanrılarını Hitit Panteonu (Tanrılar Topluluğu) içine dâhil etmeleri ve söz konusu tanrılar için Hitit Devleti’nin başkenti Hattuşa’da tapınaklar yaptırmalarıyla da ilginç bir yönetici portresi çiziyorlar. İmparatorluk sınırları içinde yaşayan diğer halklarla birlikte köklü ve özgün bir kültür yarattı Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Hititler. Aslında yaratılan o kültüre “Hitit Kültürü” demek ne kadar doğrudur bilemem. Çünkü Hititler’in dini inanışları, mitolojileri, ölüm ve öte dünya inanışları ile bu inanışlara bağlı ritüeller, büyük oranda Hurri etkiliydi. Hititler’den önce Orta Anadolu’da, Kızılırmak Nehri’nin çizdiği yayın içinde yaşayan Hatti halkı da Hititler’i kültürel açıdan çok etkilemiştir. Öyle ki, Hattiler’in isimlerini bile almıştır Hititler; Hatti demişlerdir kendilerine. Hitit adı ise bir yanlış anlaşılma sonucu M.S. 19. yüzyılın sonunda verilmiştir bu halka, modern çağ araştırmacıları tarafından. Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da küçük kent devletlerinden oluşan bir siyasi yapı içinde örgütlenen Geç Hititler, Tevrat’ta söz edilen halklar arasında yer alırlar. Tevrat’ın yazıldığı dil olan İbranice’de sesli harfler olmadığı için “htt” biçiminde yazılmıştı bizim Hititler olarak tanıdığımız halkın adı. Batılı bilim adamları da “htt”yi hatalı bir biçimde “Hitit” olarak telaffuz ettiler ve bu şekilde yerleşti bu isim herkesin diline.

Demir Çağı ve Kaos
Hitit İmparatorluğu’nun M.Ö. 1180 yıllarında batıdan gelen göç dalgaları, kuraklık ve Karadeniz’de yaşayan göçebe Kaşka halkının saldırıları neticesinde yıkılmasından sonra bilinmezliklerle dolu karanlık bir dönem başladı Anadolu’da. Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Anadolu’da Tunç Çağı bitti ve Demir Çağı başladı. Günümüzde Çorum’un Boğazkale ilçesi sınırları içinde yer alan Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Hattuşa’dan ayrılan Hititli prensler, güneye çekilerek geleneksel kültürlerini kent devletleri halinde bir süre daha sürdürebildiler. Bu kent devletleri Geç Hitit ya da Syro-Hitit krallıkları olarak adlandırılıyor. Genel olarak, Hitit İmparatorluğu’nun 400 yıllık hegamonyasını yerle bir eden kaos ortamından en az etkilenen bölgede, Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye’de, varlık gösteren Geç Hitit krallıkları, M.Ö. VII. Yüzyılda Assurlular tarafından ele geçirilinceye kadar egemenliklerini korudular. Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye dışında Malatya ve Orta Anadolu’da da Geç Hitit Krallıkları vardı.

Sam’al ya da Zincirli
Eski adı Sam’al olan Zincirli de Güneydoğu Anadolu’daki Geç Hitit kent devletlerinden biri. Zincirli’deki sanat eserlerinin önemli bir kısmını oluşturan kabartmalı ortostatlara baktığımızda bu kent devletinde, Arami ve Fenike kültürlerinin önemli bir etkisi olduğunu anlıyoruz. Geç Hitit beylikleri Hitit, Luvi, Arami, Hurri ve Fenike kökenli halkları bünyesinde topladığı için, söz konusu beyliklerde üretilen sanat eserlerinin de farklı kültürel etkiler taşıması son derece normal aslında.

Amanos Dağları’nın doğu etekleri üzerindeki Islahiye yöresinde bulunan Sam’al Krallığı’nın Aramice adı Bit-Gabbar idi. Zincirli höyüğü ise diğer bir adı Ya’idi olan bu krallığın merkezi durumundaydı. Luvi, Hurri, Arami ve Fenike kökenli bir nüfusu barındıran kent devletindeki yöneticilerin Arami kökenli olduklarını anlıyoruz yazıtlara kazınmış isimlerinden. M.Ö. IX. yüzyılın ikinci yarısı içinde yaşamış olan Kilamuwa ve M.Ö. VIII. yüzyılda yaşadıkları anlaşılan I. Pannamu ile Bar-Rekub, adları Demir Çağı’nın içlerinden günümüze kadar ulaşabilmiş en ünlü Sam’al hükümdarlarıdır diyebiliriz. Zincirli Höyüğü’de bulunan sanat eserleri de Arami etkisini taşıyor geçmişten günümüze. Ancak bunun yanında Assur ve Fenike sanatından gelen etkilerin de varlığını hissediyoruz suretleri taşlara kazınmış prenslerin, prenseslerin, soyluların saçlarında ve giysilerinde.

Aramiler
Yazılı kaynaklarda Sami kökenli bir halk olan Aramilerin adına ilk kez M.Ö. 12. yüzyılda rastlanmaya başlandı. Bu yüzyıl, Aramilerin o sırada Mezopotamya’daki en güçlü devlet olan Assur İmparatorluğu için tehdit oluşturmaya başladıkları dönemin başlangıcına tekabül ediyor. Aynı İbraniler ve Amurrular gibi Kuzeybatı Sami grubuna giren bir dil konuşan Aramilerin anayurtları kesin olarak bilinmemekle birlikte, dillerindeki benzerlikten dolayı Mezopotamya’ya göç etmeden evvel Arap Yarımadası’nda ya da Kuzey Suriye’de yaşadıkları düşünülüyor. Göçebe bir halk olan ve aşiretler halinde örgütlenen Aramilerin M.Ö birinci binyıldaki tarihleri Mezopotamya’da Assur ve Babil; Kuzey Suriye’de ise Assur’un yanısıra Geç Hitit Kent Devletleri’nin tarihiyle bağlantılıdır.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.