Haberler

Kira ödemelerinde yeni dönem

Tarih: 31 Ekim 2008 Kaynak: NTVMSNBC
1 Kasım’dan itibaren geçerli olacak yeni düzenlemeye göre her türlü işyeri ve 500 YTL üzerindeki konut kiraları elden ödenemeyecek. Yeni sistem vergi kaçağını engellemeyi amaçlıyor. 

Kira gelirlerinin tahsilinde yeni dönem 1 Kasım 2008 tarihinde başlıyor. Bu tarihten itibaren işyeri ve konutlarda 500 YTL ve üzerindeki kiraların bankalar ya da posta işletmesi kanalıyla ödenmesi zorunlu hale getiriliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan düzenleme, vergi kaçağının engellenmesini hedefliyor. Ancak bankaların ve PTT’nin aldığı havale ücretleri, düzenlemenin eleştirilmesine neden oluyor. Tüketici dernekleri, ek yük anlamına gelen havale ücretlere yönelik tedbirlerin alınmasını ve düzenlemenin gözden geçirilmesini istiyor.

Kiranın Yüzde Beşi Kadar Ceza
Yeni uygulamaya göre, kiralarla ilgili zorunluluklara uymayan konut sahiplerinin, işleme konu olan tutarın yüzde 5’i oranında ceza ödemesi öngörülüyor. Buna göre, birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabına 1.490 YTL’den, ikinci sınıf tüccarlara, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenlere 680 YTL’den ve bunların dışında kalanlara 320 YTL’den az olmamak üzere ceza verilecek. Konut kira gelirinin banka ya da posta idaresi aracılığıyla tahsil edilmemesi halinde cezanın muhatabı yalnızca konut sahipleri olurken, işyeri kirasında kiracılar da cezaya dahil edilecek.

Bu Bir Vergi Düzenlemesi Değil
Mürsel Kaplan (Gelir İdaresi Başkanlığı Daire Başkanı)
“Sistemin cezalandırıcı mahiyetiyle ön plana çıkarmanın çok da doğu olmadığını, bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Sistem aslında korkutucu boyutuyla değil de özendirici boyutuyla ele alınırsa faydalı olacağı inancındayız. Burada getirilen sistem, vergi ödemeye ilişkin bir sistem değil.

Amaç Vergi Kaçağını Önlemek
Sistem gayet basit; kira ödemelerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin banka ve PTT aracılığıyla yapılmasını temin etmeyi içeriyor. Amaç da kayıtlı geçişe teşvik etmek ve buna uymayanları da biraz zorlamak. Sistemin özeti budur. Bu noktada konut kiralarına ilişkin olarak 500 YTL’nin üzeri her bir konut için ve iş yeri kiralarına ilişkin olarak da herhangi bir sınırlama olmaksızın banka ve PTT aracılığıyla ödemeyi öngörüyoruz. Bu belgelendirmeye uymayanlarla ilgili olarak da mükellefin durumuna göre ceza uygulaması öngörülüyor. Buna göre; birinci sınıf tüccara 1690, ikinci sınıf tüccar veya basit usul çiftçiye 680, bunların dışındakilere ilişkin olarak da 320 YTL’den az olmamak üzere her bir işleme ya da konutun yüzde beşiyle sınırlı bir ceza uygulanacak.

Sistem şu şekilde işleyecek. Konut kiralarından her bir konut için 500 YTL’yi aşan tutarlarla ilgili olarak banka ve PTT aracılığıyla ödeme yapılacak. Bu ödemeyle ilgili teşvik edici belge olarak banka dekontu kullanılacak. İşyeri ödemelerinde de tahsilatta da herhangi bir sınır olmaksızın, ödemeler bankalardan yapılacak. Burada gerçek kişiler anlamında, konut sahibi olanlar, beyanı bizzat kendileri yapacakları için bankanın burada herhangi bir dahili işlem yapması söz konusu değil. Gerçek kişilerin, bir yılda elde ettiği gelire ilişkin olarak, gayrimenkul sermaye iradına ilişkin olarak yıllık 2400 liralık istisna haddi var. Bunu aşan bir tutar söz konusuysa, bu istisna tutarını da aşarsa, gerçek kişi bunu yıllık beyana ilişkin ertesi yılın Mart ayında vergi dairesine ödeyecek.

Bankalara Tavsiyede Bulunduk
Sistemin belki de tek eleştirilecek yönü havaleyle ilgili olan kısmıdır. Havale ücreti konut sahibi, işyeri sahibi ya da kiracılar için bir maliyet unsuru olabilir. Burada biz bankalar birliğine bu havale ücretinin minimum düzeye indirilmesi ya da alınmaması konusunda tavsiyede bulunduk. Ama taktir edersiniz ki bu rekabetle ilgili bir konu, bankalar ve müşterilerleri ile ilgili bir durum. Bu durumu dikkate almak suretiyle, müşteri hesabı ya da kira hesabı gibi özel hesap açmak suretiyle bunu almayabilirler. Bu konuda açıklamada bulunan, yani herhangi bir havale almayacaklarını şimdiden açıklayan bazı bankalarımız var.

Gayrimenkullerle ilgili olarak eğer ortak bir mülkiyet söz konusuysa, biz ortak hesap açılmasını öneriyoruz. Havale konusunda sıkıntı yaşamamak için, malsahipleri daha sonra beyan konusunda hisseleri oranında bunu paylaşarak beyan ederler. Ortak hesap açtırmak en doğru yaklaşım olur.

Belgelemek Sorun Olmaz
Bunun yanında akla gelenbir soru da; ATM’den yapılan kira ödemelerinde ya da internet aracılığı ile ödemelerde, ödemenin belgelenmesinde bir sorun yaşanıp yaşanmayacağı olabilir. ATM’den ödemeler banka kaydına giren ödemelerdir. Dolayısıyla biz internet ararcılığıyla da ödeme yapsak bunun ekstresini, dekontunu ilgili vergi dairesinde kaşeli imzalı alınmak suretiyle almak mümkündür. Dolayısıyla, kira ödemesinin yapıldığının belgelenmesiyle ilgili olarak bir problem yaşanmayacaktır.”

Kiralar Yükselecek
Ali Ulvi Büyüknohutçu (Kiracılar Derneği Genel Başkanı)
“Yeni sistem, ek bir masraf çıkartacak gibi görünüyor. Çünkü vergi verme konusunda duyarlı davranmayan ev sahipleri, kiraların bankaya yatırılmasıyla ilgili masrafı karşılama konusunda hiç duyarlı davranmayacaktır ve bunu kiracıdan almaya çalışacaktır. Yani otomatik olarak kira bankaya yatırıldığı taktirde vergilendirileceği zaman doğan miktarı kiraya ekleyecektir. Bu da kiraların yükselmesi anlamına gelecektir ve kiracı bundan ciddi zarar görecektir.

Çifte Kontratlar Yapılacak
Temelde uygulamayı doğru buluyoruz. Böyle bir uygulamanın yapılması, Türkiye’deki kira gelirlerinin kayıt altına alınması zorunludur. Ancak bunun doğru bir biçimde yapılması gerekir. Burada belirli sınırların olmaması gerekir. Her şeyden önce bütün kiraların bankaya yatırılması zorunluluğu getirilmelidir, 500 YTL gibi bir sınırın olmaması gerekiyor. Şimdiki durumda ev sahipleri çifte kontrat yapacak. Kontratın bir tanesini devlete, bir tanesini de kiracıya verecek. Sonuç olarak bu sınır kaldırılmazsa, uygulama genişletilmezse devlet istediğini toplayamayacaktır.

Kiranın bankaya yatırılması da kiracılara ek yük getirecektir. Zorunlu olduğu için kirayı bankaya yatıracak ve bir masraf ödeyecek. Ancak şu unutulmamalı, kiracı burada kendi kazancını yatırmıyor, burada kazanç ev sahibinin. Dolayısıyla bu kazancın yatırılmasından doğacak miktarı da mutlaka ev sahibinin ödemesi veya kiradan bu tutarın düşülmesi gerekir. Bu anlamda eğer böyle bir uygulamaya geçilmezse, Kiracılar Derneği olarak bütün kiracıların hukuksal alanda haklarını araması konusunda yardımcı olacağız.”

Havale ile İlgili Çalışmalar Var
Rıza Kaymakçı (Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı)
“Düzenleme ile ilgili olarak en çok eleştiri havale yapılmasıyla ilgili. İnternet üzerinden yapılan ödemelerde zaten fazla bir ücret ya da kesinti yapılmıyor. Bankadan yapılanlar ödemelerde kira ibaresi kullanıldığında, yalnızca sembolik bir ücret alınması için çalışmaların yapıldığı ile ilgili duyumlarımız var ancak bunlar netleşmiş değil. 1 Kasım itibariyle böyle bir çalışmanın yetiştirilmesi olanaklı değil. Kiraların düşük gösterilip, elden ödemelerin devam edeceği yönünde belirtiler var. Belki bir-iki sene bu sözkonusu olabilir ancak uzun dönemde bu formülün işleyeceğini düşünmüyorum. Her an sorun çıkabilir.

Başarı Denetime Beğlı
Düzenleme 1 Kasım’da yürürlüğe girecek ancak genelde emlakçı arkadaşlarımızın bu konuda bazı tereddüt ve eleştirileri var. Genellikle bu yasanın uzun vadedede yürümeyeceği yönünde tespitlerde bunuyorlar. İnsanların, eski usul devam edeceklerini ve kontrollerin yeterince yapılamayacağını düşünen pek çok emlakçı var. Zamanla da bir kaç kişinin canı yanacaktır ama genele yayılabilecek mi bunu zaman gösterecek. Uygulamanın başarılı olup olmaması, maliyenin denetimine bağlı. Ama ne yazık ki, bizde yasalar çıkıyor ama arkası gelmiyor.”

Tüketiciye Ek Yük 
Ali Er (Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı)

“Bu tebliğ 29 Temmuz 2008 tarihinde yayınlandı. 268 nolu gelir vergisi tebliği içerisinde ve 1 Kasım’dan itibaren kiraların işyerlerinde 1 YTL de olsa mutlaka banka ya da PTT aracılığı ile ödemek zorundasınız, konutlar da ise 500 YTL’nin üzerindeyse bunu yapmak zorundasınız. Kira kararları, yerinde ödenmesi gereken kararlardır. Yani gayrimenkul kiraları hakkında kanunun düzenlenmesinde der ki, “Kiracı, kira parasını kiralayana elinde, yani yerinde götürüp vermek zorundadır” der. Dolayısıyla posta yoluyla ya da banka havalesi ile gönderdiğiniz takdirde, bu bankanın ya da PTT’nin aldığı havale ücretini kiracılar ödemek zorunda.

Düzenlemenin vergi kaçağını önleme anlamında olumlu bir yanı var fakat bunu yaparken Maliye Bakanlığı, vatandaşlara ek yük bindiriyor. Düzenlemenin zorunlu tuttğu şekilde makbuz alabilmeniz için genelde banka ve PTT’ker kullanılacaktır. Buralarda da 40 YTL’ye varan ücretler sözkonusu oluyor. İnternet üzerinden EFT yapabilirsiniz elbette, bu şekilde masraflar çok düşecektir ama kaç kiracının internetinin olduğu ya da interneti kullanabildiğini düşünmek gerekiyor.

Kiralarda Yüzde 10 Artış Demektir
Bu uygulama sonuçta ikili kontratları gündeme getirecektir ya da insanlar 500 YTL altında bir bildirim yapılarak bir kontrat düzenlenecek. Ve arta kalan kısmı insanlar yine elden ya da mal sahibinin göstereceği bir yere iletmek zorunda kalacaklardır. Bu anlamda da bunun bir tek çözümü vardır, Maliye Bakanlığı’nın bankaların ya da PTT’nin bu havalae ücretlerinden ücret almamasına ilişkin bir düzenleme yapmasıdır. Aksi takdirde bu, kiracıların kira paralarına yüzde 10’luk bir artış anlamına gelmektedir. Ayrıca maliyenin bunu nasıl denetleyeceği de soru işareti. Ne yazık ki ülkemiz bir bir denetimsizlik cennetidir. Maliye Bakanlığı’nın gelir vergisi ya da kurumlar vergisi mükelleflerini yeteri ölçüde denetleyemiyor. Bu yetmezmiş gibi bir de bizim Maliye Bakanlığı artık alışkanlık haline getridi, her iki-üç yılda bir vergi affı getiriyor. Sonuç olarak da şu an 3 milyon küsur kiracı beyannamesi verilmesi gerekirken bu sayı 750 binlerde kalıyor.

Kamuoyu Oluşturulmalı
Düzenlemenin bazı noktalarına karşıyız ancak yasal olarak bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Bu bakanlığın tasarrufu, tebliğin iptali için bizim dava açma hakkımız yok. Vergi usul kanunun iptali için dava açmak gerekir. Bunu parlementoda grubu bulunan siyasi partilerden birisi yapabilir ya da bu yasa maddesi uygulandığı için zarar gören herhangi bir vatandaşımız bunun iptali yönünde Anayasa Mahkemesi’ne aykırılık iddiasında bulunabilir. Davaya bakan mahkeme de aykırılık iddiasını ciddi görürse dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne gönderir. Buna rağmen kamuoyu yaratmak için her türlü çabayı sarfedeceğiz.”

Tüketici Haklarına Aykırı
Turhan Çakır (Tüketici Hakları Derneği Başkanı)

“Kiracılar zaten sıkıntı içinde. Ücretli ise, maaşının yüzde kırkını-ellisini kiraya veriyor. Asgari ücretliler ve emeklilerin durumu ortada... Bunlar düşündüğünüzde zaten kiralar çok yüksek. Tüm bunların üzerine bu düzenleme ek masraf getiriyor. Bu da son derece yanlış bir uygulamadır. Bu, tüketici haklarına, insan haklarına ve sosyal devlet anlaşına aykırı bir durumdur. Bu nedenle bu kararın yeniden gözden geçirilip, tüketiciye ek yük getirmeyecek, onu sıkıntıya sokmayacak bir çözüm bulunmalıdır.”
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.