Seyitömer höyüğündeki kazılar 3. yılını doldurdu. Kazılarda İç Batı Anadolu'da büyük bir kentin kurulduğu anlaşıldı.
Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, Seyitömer Höyüğü'ndeki kazıların 3'üncü yılındaki 6 aylık çalışmanın sona erdiğini belirterek, "Elde ettiğimiz enönemli bilgi, İç Batı Anadolu'da ilk kez büyük bir kentin oluşmasıdır" dedi.
Prof. Dr. Bilgen, Kütahya'ya 20 kilometre uzaklıkta Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) Seyitömer Linyitleri İşletmesi arazisinde yer alan höyüğün altında yaklaşık 15 milyon ton kömürrezervinin bulunduğunu anımsattı. Kazıları 5 yıllık proje halinde ele aldıklarını ve 1 Mayıs'ta başlayan 3'üncü yıl çalışmalarının sona erdiğini belirten Prof. Dr. Bilgen, 6 aylık sürede yaklaşık 30 öğretim elemanı ve öğrenci ile 90 işçinin görev yaptığını söyledi.
Prof. Dr. Bilgen, ilk 3 yılda üst katmanlarda bulunan çeşitliuygarlıklara ait duvarlar, surlar ve diğer yapıları kaldırıp tasniflediklerine işaret ederek, MÖ 2000'li yılların başlarında Orta Tunç Çağına ait tabakanın 2009 yılındaki kazılarda ortaya çıkarılacağını anlattı.Bu yıl yaptıkları kazılarda önemli bulgular elde ettiklerini ifade edenBilgen, şöyle konuştu: "Projenin 3'üncü yılında sona eren 6 aylık kazı döneminde elde ettiğimizen önemli bilgi, İç Batı Anadolu'da ilk kez büyük bir kentin oluşmasıdır.Surlarla çevrili bir Orta Tunç Çağı kentinin varlığı ortaya çıkmış oldu. MÖ1800'lü yıllarda günümüzden yaklaşık 4 bin yıl önce burada bir deprem yaşandığınıve bu deprem yüzünden çok sayıda binanın yıkıldığını, bu yıkıntıların altındainsanların öldüğünü de tespit ettik. Büyük bir ihtimalle insanlar eşyalarınıalamadan, evlerini boşaltamadan depremsel yıkıntı oluştuğu için de bu yıl çokfazla eser bulduk. Pişmiş topraktan, madenden kemikten yapılmış çok fazla eserlekarşı karşıya kaldık. Bunların hepsini katalogladık ve birçoğunu müzeye tespitedeceğiz."
Kentin ismiyle ilgili bulguya ulaşılamadı
Prof. Dr. Bilgen, üniversitede kazılara ilişkin 10 tez çalışması başlatıldığını belirterek, Seyitömer Höyüğü'nün öneminin, Türkiye'nin tarihi bakımından Anadolu arkeolojisinde tam anlamıyla vurgulanması ve halka yansıtılabilmesi için kaçınılmaz şekilde müze ihtiyacının ortaya çıktığını anlattı. Prof. Dr. Bilgen, şu ana kadar geldikleri katmandaki kültürel yapının,yazının kullanılmadığı dönemi işaret ettiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Şu anki bulunduğumuz dönem, MÖ 18'inci yüzyılda Anadolu'nun batısında henüz yazının kullanılmadığı dönemdir. Bu dönemde henüz buralara yazı ulaşamadığı için kentin toplumu ya da ismi hakkında bir bilgiye sahip değiliz."
Projenin tamamlanmasına iki yıl kaldığını bildiren Bilgen, yaptıkları sondaja göre en az 6-7 metre daha kültür katmanının devam ettiğini öngördüklerinibelirtti. DPÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejat Bilgen, höyüğün ilk oluştuğu döneme aitkatmanı bu sondajda elde edemediklerini anımsatarak, bu yıl yaklaşık 5 metredekikatmanları kaldırdıklarını, geriye 10 metre daha kültür katmanı bulunduğu varsayıldığında çalışmaları iki yılda sonlandırmayı hedeflediklerini anlattı.