Şu post-modern çağda bile, inandırıcı olabilmek için asgari düzeyde de olsa tutarlı olmak gerekiyor. Bir yandan Berlin'de bulunan ‘Bergama sunağı'nı geri almak için başvuruda bulunurken öte yandan da Bergama'dan yalnızca 18 kilometre uzaklıkta bulunan bir başka eşi bulunmaz Roma kalıntısının yokedilmesine göz yumarsanız inandırıcı olabilir misiniz?

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi? Sizin geçmişten ders aldığınıza, artık tarihi mirasınıza ve çevre özelliklerinize özen göstereceğinize inanırlar mı? Allianoi'dan söz ediyorum. 1800 yıllık Roma ılıcasının boynuna takılan idam fermanından... Eğer en kısa zamanda bir şeyler yapılmazsa bu benzersiz tarihi eser nedense
buraya yapılan bir sulama barajının suları altında kalacak.

Artık son dakikalar yaşanıyor. Birilerinin cellada dur diyebileceği saniyeler azalıyor. Dur diyelim: Dur! En azından biraz daha zaman ver! Ver ki, henüz yalnızca yüzde 20'si kazılabilmiş olan bu kalıntının daha fazlası kurtarılabilsin.

Ver ki, her şey salim kafayla bir kez daha düşünülebilsin. Dur ki, Bergama sunağını, Troya hazinelerini, Boğazköy sfenksini geri istediğimizde Allianoi'a yaptığımızı kanıt gösterip bize kapıyı göstermesinler.

Dur ki, klasik turizmin çıkmaza girdiği ve TÜRSAB'ın kültür turizmi üzerine sempozyum düzenlediği şu dönemde onbinlerce turist çekebilecek bir hazine yok olmasın.

Daha önce nice raporlar ‘mutlaka korunmalıdır' dediği halde, 2007'de her nasılsa alınmış bir rapor, üstelik altında bir arkeoloğun da imzası bulunan bir rapor, Allianoi'un ölüm fermanını imzalamış. Birileri bastırıyor. Suların yükselmesi an meselesi. Oysa yalnızca bize değil aynı zamanda insanlığa ait o hazine.

Ve biz Meclis'ten geçirdiğimiz yasalarla ve imzaladığımız antlaşmalarla bu ortak sermayenin korunacağını taahhüt etmişiz. Cümle âleme söz vermişiz. Buna rağmen o son ölümcül adım atılırsa kime ne diyebiliriz? Kendimizi nasıl savunabiliriz? Üstelik bunca çaba ve bunca uyarıdan sonra... Adımızı temize çıkaralım. Allinoi'u çamura gömmeyelim. Bergama sunağının peşini bırakmayalım!