"Dünyanın en iyi pisti bizde" diyerek Formula düzenlerken, "Dünyanın en kötü yollarında" telef olmamızı nasıl tarif edeceğiz dünyaya?

Yola mucur döküyorlar. Giriyorsun, giriş o giriş.

Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde "mucur" kelimesinin karşılığında şu yazıyor:

"Bir şeyin işe yaramayan bölümü..."

Yani, tescilli işe yaramaz... E işe yaramaz şeyi, işe yarasın diye yola dökersen, olacağı bu...

Son olarak bir televizyoncu arkadaşımız gitti mucurdan...

Karayolları'na sordular, "Kardeşim hayat bu kadar ucuz mu?"

Cevap şu:

"30 kilometre hızla gitmek lazım..."

Burası nasıl bir ülke ki... 60'la gitmesi gereken trenleri, 160'la götürüyorlar.

90'la gitmesi gereken otomobillere "30'la gidin" diyorlar.

Genelkurmay da aylardır bağırıyor, "Yolları asfalt yapın, mayın döşemesinler..."

Hiç boşuna bağırma.

PKK'lıyı takip eden operasyon timlerinin kaçla gitmesi gerekiyormuş? 30'la...

Bir de akıl veriyorlar.

"Trafik levhalarına dikkat etmek lazım..."

Biz biliyoruz o trafik levhalarını.

Mesela bir tanesi şöyle:

"Dikkat! Taş düşebilir."

Bu levhayı görsek ne olur, görmesek ne olur? ABS, airbag falan var da, "kayasavar" bir cihaz yok otomobillerde...

Ya da, "Dikkat! Heyelan tehlikesi."

Levhayı gördük diyelim, ne yapacağız? Senin görevin bizim nasıl öleceğimizi önceden mi söylemek, yoksa ölmemizi mi engellemek?

Sonra diyorlar ki, "30'la gidin..."

Asıl siz o oturduğunuz koltuktan 230'la gidin inşallah...