Peki, bunları yerine getiriyor muyuz? Yani doğaya ve çevreye zarar vermeden nasıl yaşanıyor biliyor muyuz? Bunun için bir çaba gösteriyor muyuz?
Biliyorsunuz küresel krizin yanı sıra dünyanın en önemli sorunu küresel ısınma ve iklim değişikliği. Küresel ısınmanın ana sebebini de fosil yakıtların yakılması sırasında çıkan gazlar oluşturuyor.
Dünyayı değişik şekillerde etkileyen küresel ısınmaya sera etkisi yaratan gazlar sebep oluyor. Bu gazların en önemlisi ise karbondioksit. Ve bu gazın yüzde 50'si de konutlar tarafından üretiliyor.
Yapılacak Şeyler
Fosil yakıtların denetimsiz olarak tüketilmesi ile hava kirliliği de oluşuyor. Bedava dağıtılan kötü kalitedeki kömürlerden sonra oluşan hava kirliliğini hatırlayın ve bu kirliliğin hem bizler hem de diğer canlılar, tüm bitkiler ve hatta yapılar üzerindeki olumsuz etkisini düşünün.
Sadede gel, dediğinizi duyar gibiyim. Yapmamız gereken şu:
- Karbondioksit gazını minimize etmek
- Sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak
- Suyu bilinçli kullanmak ve yüzeysel suları denetlemek
- Malzeme kullanımına dikkat etmek
- Atıklar ve atıkların yönetimini önemsemek
- Kirliliğe, ekolojiye, ulaşıma, sağlığa dikkat etmek
Bunların hiçbiri tek başımıza yapacağımız şeyler değil. Apartmandaki komşunun, mahallelinin, bütün semt sakinlerinin, belediyenin, ilçe ve il yöneticilerinin ve devletin konuya duyarlı olması ve elbirliğiyle çabalamakla olur.
Yarından sonra etrafımıza daha farlı bakabiliriz. En azından oturacağımız semte, alacağımız eve ve seçeceğimiz başkanın doğa ve çevreyle ilgili projelerini dinlemeye önem veririz.
Geleceğe bir damla sakla!
Sürdürülebilir yaşam, İstanbul'dan sonra İzmir'de de konut sektöründeki yatırımları ile tanıdığımız Soyak'ın önem verdiği konular arasında. Firmanın bu konuyla ilgili başlayan ve halen devam eden birçok projesi bulunuyor.
Biri de İzmir başlayan "Geleceğe Bir Damla Sakla" projesi. 2007 yılında başlayan proje genç nesillere su tasarrufu bilincini aşılamak amacını taşıyor.
Çocukların hem bu bilinçle yetişmelerini hem de bunu yaygınlaştıracak elçiler olarak yetişmelerine katkıda bulunuluyor. Böylece okullardan başlayarak geniş kitleleri su tasarrufuna teşvik etmek amacı güdülüyor.
Başarıya da ulaşılıyor. Örneğin İzmir'deki 15 okulda yapılan su tüketim kanalı yenileme ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde bir yıllık ölçümlere göre yaklaşık 840 ton su tasarrufu sağlamış oldu.
İzmir'de proje için yola çıkarken Soyak'ın hedefi, okullarda yüzde 30 oranında su tasarrufu sağlamakmış, fakat 2008 sonunda yapılan ölçümlemelerde, hedefin yüzde 15 üzerine çıkılarak yüzde 45 oranında tasarruf sağlandığı görülmüş.
Yapılan şey şu: Okullarda suyun bilinçli kullanılmasına yönelik eğitimler düzenlemek, resim, şiir ve kompozisyon yarışmaları ile genç nesilleri su tasarrufu konusunda düşündürmek, harekete geçmelerini desteklemek ve okulların tesisatlarının, su tüketim kanallarını tasarruflu, suyu akıtmayan malzemelerle yenilemek. Bugüne kadar İzmir'de 15, İstanbul'da 18 okulun malzemelerini yenilenmiş.
Ben bizden değil ama çocuklarımızdan umutluyum. Çocuğa yapılan her yatırım gelecek için çok önemli.
Takip