Haberler

İstanbul'un İlk Köprüsü 39'una Bastı

Tarih: 20 Şubat 2009 Yazan: Gül Keskin
Boğaziçi Köprüsü'nün Beylerbeyi'nde 21 pare top atışıyla 20 Şubat 1970'de törenle başlayan çalışmalarının ardından tam 39 yıl geçti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tören sırasında "Bu lüks ve gösteriş değil" açıklamasını yapmış, Cumhuriyet'in 50. yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından, 39 ay 19 gün süren inşaatının ardından 30 Ekim 1973'te yapılan açılışa ise "siyasi nedenlerle" katılmamıştı.


Fotoğraflar: Akın Kurtoğlu / wowTurkey

İstanbul, hızlı nüfus artışı, konut ve ulaşım sorunlarıyla zorlu mücadelesine başladığı 1970'te henüz 2.132.500 kişilik nüfusa sahipti. İki yakasını birbirine bağlayacak köprü daha yapımı tamamlanmadan İstanbullular'ın gözünde giderek devleşen bir simge olmaya başlamıştı bile.

Semada nazlı bir heybetle durur
Sahili sahile bağlayan budur
En büyük mutluluk, en büyük gurur
Kıyıdan kıyıya bir ışık uzar
Sahiller sevinçli, mutlu yalılar
İstanbul bahtiyar, Boğaz bahtiyar
Cumhuriyetin ellinci yılında
Bağlandı Rumeli Anadolu'ya
Hayaller hakikat oldu sonunda

Boğaz Köprüsü, Sözler: İnci Nalkesen, Seslendiren: Emel Sayın, 1970



1970 - 1975 yılları arasında Eminönü ve Kadıköy etrafında 50 kilometre yarıçaplı bir alana sahip İstanbul metropoliten alanı, Boğaziçi Köprüsü'nün etkisiyle 1980'de 60 kilometre yarıçapa ulaştı. Çevre yollarıyla birlikte "boğazın incisi" yeni yerleşim birimlerinin doğmasına ve metropolü kuşatan çevrede yeni rant alanlarının oluşmasına yol açtı. Sadece köprünün birbirine bağladığı iki yaka rant alanı olmakla kalmadı, köprünün kendisi de filmlere konu olan trajikomik takaslarla "satıldı".

Boğaza bir köprü yapılması ile ilgili ilk ciddi girişim 1953 yılında gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, Boğaz Köprüsü inşası ancak 1969 yılında Hochtief-Cleveland adlı İngiliz - Alman firmasına ihale edildi. Zamanın parasıyla 2 milyar 80 milyon Lira'ya mal olan köprü "paralı geçiş" nedeniyle de İstanbul için önemli gelir kaynaklarından biri haline geldi. Toplam 1.560 metre uzunluğu ve 165 metre yüksekliği ile 1973 - 1990 yılları arasında köprünün üzerinden geçen 195.722.040 araç toplam 393.308.413.194 Lira gelir getirdi. 1988 yılında hizmete açılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile birlikte her iki köprünün 2008 yılında sağladığı toplam gelir ise 160.586.626 YTL.



Köprülerden geçişin ücretsiz olması yıllardır süregelen bir yılan hikayesi olsa da, köprü odaklı tek vaat değil. Bunlardan bir diğeri de köprünün yaya kullanımına açılması meselesi. Her ne kadar "güvenlik" nedeniyle köprüden yaya geçişi hala yasak olsa da, 1979 yılından bu yana hiç değilse senede bir gün Avrasya Maratonu ile yayalar dev yapının üzerinden boğazı seyretme fırsatını yakalayabiliyor. Boğaziçi Köprüsü, 2005 yılında üzerine çizilen tenis kortuyla Amerikalı ünlü sporcu Venüs Williams'a da "heyecanlı" bir deneyim yaşattı. 2003 yılında pilot Ali İsmet Öztürk'ün köprünün altından uçağıyla geçerek gerçekleştirmek istediği gösteri ise gerekli izin alınamadığı için bir hayal olarak kaldı.

Boğaziçi Köprüsü ile ilgili hayaller bununla sınırlı kalmadı. 2004 yılında "7 Renk İstanbul" adını taşıyan projesiyle köprüyü gökkuşağı renklerine boyamak isteyen İngiliz ressam Ned Pamphilon'un 2 milyon Dolar'lık hayali de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü engellerine takılıp kaldı. Ressam bu projesini gerçekleştirebilseydi "dünyanın en uzun boyaması" olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girebilecekti.


Fotoğraf: Star

2004 yılında ise köprünün dikey halatlarından bir tanesi şiddetli rüzgar nedeniyle tarihinde ikinci kez (bir diğeri kamyon kazası nedeniyle gerçekleşmişti) koptu. Bu olayın ardından uzun süre uzmanlar tarafından güvenli olup olmadığı üzerine yapılan tartışmalardan sonra, Boğaziçi Köprüsü, Mart 2006'da genel bakıma alındı.

Su kenarı yerleşmesi kimliğine sahip İstanbul, Boğaziçi Köprüsü'nün yapımıyla birlikte doğal bir engel olan suyu fırsata dönüştürmüş olsa da, hızlı ve plansız kentleşmeyle İstanbul'un her yöne yayılımını hızlandırdı, su kenti kimliğinden kopartarak kara kenti niteliğine bürünmesine neden oldu. Su yüzeyi giderek kolay erişilebilirlik ve ulaşımda temel ortam olma özelliğini yitirdi.


Fotoğraf: wikimedia


Analizlerden uzak siyasi otoriteler tarafından yapımına karar verilen köprü, iki ayağında yer seçmeye başlayan merkez işlevlerinin çevresinde kuzeye doğru yöneldi ve "Boğaziçi'nin yeşille bütünleşen mimari güzelliklerinin bozulması süreci" de başlamış oldu.

"3. Köprü"ye yönelik açıklamaların giderek hazin bir ciddiyete büründüğü bugün, maalesef İstanbul kıyısının artık yalnızca 1/3'ü ulaşım ve sanayiden başka işlevlere, bunun da çok sınırlı bir bölümü dinlenme ve eğlenme alanlarına ayrılmış durumda.1

39 yıllık serüveniyle Boğaziçi Köprüsü, 22 Nisan 2007 tarihinde çoşkulu kutlamalarla faaliyete geçirilen, caz sanatçısı Rufus Wainwright'ın "gay" tanımlamasına neden olan, yaklaşık 5 milyon YTL'ye mal edilen ve asma halatlara yerleştirilen 1.756 adet LED sayesinde hayata geçirilen yeni aydınlatma sistemiyle de renk değiştirmeye devam ediyor.

1 Zekiye Yenen, Yalçın Ünal, Zeynep Merey Enlil, "İstanbul'un Kimlik Değişimi: Su Kentinden Kara Kentine".

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.