ABD işgalinde yağmalanıp kapatılan Irak Ulusal Arkeoloji Müzesi'nin bir kısmı açıldı. Ama çalınan 15 bin eserden 9 bini, "kayıp".
Irak'ın altı yıl önce ABD ve koalisyon güçlerince işgali esnasında profesyonel bir karaborsa taktiği ile titizlikle talan edilen Ulusal Arkeoloji Müzesi, önceki gün Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin de katıldığı şatafatlı bir törenle, Bağdat'ta yeniden ziyarete açıldı. Müzede "kalan" eserler arasında, ağırlıkları nedeniyle doğal olarak çalınamamış kültür varlıklarının yer aldığı da görüldü. Bunlar arasında, milattan önce 722'den kalma, 38 tonluk, beş ayaklı devasa boğa heykelleri ve MÖ 3 bin yılından günümüze ulaşan kil tabletler ile bazalt sütunlar ve pek çok mermer heykel de dikkat çekti. Müzenin yeniden açılışında kırmızı halıların Oscar törenini aratmayan görüntüleri vardı. Bol korumalı VIP açılışta konuşan Irak Başbakanı Maliki, "Sadece geçmişimizle gurur duymak istemiyoruz. Biz insan uygarlığının bugününe de katkı sunmak ve ortak olmak istiyoruz. Bu müzeyi açmak ülkenin moralini düzeltmek ve Irak'ın kökleri olmayan bir ulus olmadığını göstermek için bir adım" dedi.
Ancak, müzenin girişinde, Irak yerel medyası ve koruma görevlileri arasında arbede yaşandı ve kimi basın mensupları tartaklandı. Irak Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde Asur ve Babil İmparatorluğu ile erken İslam dönemlerinden kalma, en az 6 bin yıllık eserlere evsahipliği yapan galerilerde yaşanan talanda, en az 15 bin parça çalınmıştı. Müzede sekiz ve dokuzuncu yüzyıla dair İslam tarihinden parçalar da bulunuyordu. Altı yıl sonra yapılan açılış sonrasında, bu eserlerin 6 bin tekrar müzeye kazandırılabildi. Müzenin yenilenme çalışmalarına İtalyan sanat ve restorasyon uzmanları da katıldı. Irak Turizm ve Tarih Bakanı Abdul Zahra al-Talqani ise binlerce eserin kayıp olmasına rağmen, bir çok önemli eserin Irak Merkez Bankası'nda saklandıkları için kurtarılabildiğine dikkat çekti. Kurtarılan eserler arasında MÖ 800'lü yıllara ait 600 parça altın, değerli taş ve takıdan oluşan Nemrut'un hazineleri de bulunuyordu.
Müze, eski müdür Donny George'dan sonra Iraklı kadın müdür Amira Eidan'a emanet edildi. Kendisi de bir Arkeoloji profesörü olan Donny George, Hıristiyan asıllı olması ve gerek ailesi, gerekse kendisine yönelik ölüm tehditleri nedeniyle ülkeden ayrılmıştı. Çalışma biçimlerinden, konunun uzmanı olduğu anlaşılan "sanat çeteleri" olarak ifade edilen müze yağmacıları M.Ö. 2'nci yüzyıla ait aslan heykelleri dahil pek çok eseri parçalamıştı. Donny George ise, o dönemde ABD güçlerini "yağmaya seyirci kalarak asrın cinayetini işlemekle" suçlamıştı. Ayrıca ABD tankları da müzenin girişindeki Asur Kapısı'nı havaya uçurmuştu. Müzeden çalınan eserlerle zaman içinde milyarlarca dolarlık karaborsa yaratıldı.